Güncelleme Tarihi:
TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Ankara Ticaret Odası (ATO) Cogresium’da düzenlenen Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı’ndaki ’Eğitimde İklim Farkındalığı Oturumu’nda konuştu. İlkim değişikliğinin eğitime yansıtılması konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’na önerilerde bulunan Pehlivanoğlu; iklim değişikliğini sosyal, ekonomik ve çevresel etkileri ile birlikte ele alınması, iklim değişikliğinin seçmeli bir ders olarak öğretilmesi gerektiğini vurguladı.
ÇOCUKLAR EKRANDAN DEĞİL AKRANDAN ÖĞRENİR
Pehlivanoğlu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in konuyla ilgili konuşmasına ilişkin "Bakanımız, bunu sadece müfredatta bir ders yapmanın anlamsız olduğunu, aslında bu müfredatın içerisindeki her konuyu ilgilendirdiğini ve bireylerin bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bizim kuşak ve bizden önce kuşaklar dünyayı bitirdik. Onun içindir ki, artık ’yapay zekalı robotlar’ yönetsin diye hevese kapılanlar var. Çocuklarla ilgili çok güzel bir laf vardır. ’Çocuklar ekrandan değil akrandan öğrenir.’ Ekrandan öğrenmeyip, akrandan öğrenen öğrencilerimize anaokulundan itibaren çevre bilincini vermeliyiz ki; çevreciyim diye ormana arabayla gidenlerde olmasınlar. Bunun için tüm müfredatın içerisine bir iç içe geçmiş bir şekilde, bunu bir ders mantığı içerisinde değil; bütünleştirilmiş, öğretmenlerin eğitildiği bir şekilde yapmamız lazım. Niye? Çünkü öğrenmenin merkezinde öğretmen var. Eğer bu dünya bugün yaşayan kuşaklara bir emanetse, gelecekle ilgili çocukları bilinçlendirmek bunun da okuldan başlaması gerekiyor" diye konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDE Z KUŞAĞI ÖNEMLİ ROL OYNUYOR
Pehlivanoğlu, iklim değişikliğinde Z kuşağının büyük rol oynadığını vurgulayarak "Bizden sonra bu dünyada onlar yaşayacaklar. Z kuşağı teknolojinin getirdiği dejenerasyona maruz kalmış olabilirler. Ama bize göre çok daha duyarlılar. Z kuşakları üzerinde yapılmış bütün araştırmalarda ister zengin aile çocuğu olsun ister yoksul aile çocuğu olsun en önemli şeylerden bir tanesi ne biliyor musunuz? İki kesimin çocukları da bir çevreci olarak yetişiyor. Yani bu kuşak çevreye, haklarına, adalete duyarlı bir kuşak. Ve bu kuşak aldıkları eğitimden de geldikleri sosyoekonomik seviyeden ve aile yapısından dolayı çevreci olmuyor. Genel bir bilgi ve davranış biçimi olarak bu kuşakta bu var. Onun içindir ki; Z kuşağı dünyanın şu anda yüzde 26’sını oluşturuyorlar. Sadece geleceğe sahip olanlar değil bugün de önemli. Elimizde de böyle bir kuşak varken en azından dünyanın yok olmasını yavaşlatabiliriz" dedi.