Güncelleme Tarihi:
Yüzme bilmeyenlerin de güvenle suya girebilmeleri için can yeleği, simit ya da kolluk gibi çözümler var ama bunlar estetik ve pratik değil. Bu soruna çözüm getirmek isteyen Rüştü Uzel Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Moda Tasarım Teknolojisi Bölümü öğrencileri, öğretmenleri Hülya Çakır ile birlikte yeni bir mayo fikrini ortaya koydu. Bu mayo içerdiği lifler sayesinde büyük bir kaldırma gücüne sahip, dolayısıyla giyeni yüzme bilmese bile suyun üzerinde tutuyor.
HEM BATMIYOR HEM DOĞA DOSTU
Öğrenciler, yaptıkları araştırmalarda can yeleklerinde kullanılan ve özgül ağırlığı sudan çok daha düşük olan kapok lifinin kendi ağırlığının 30 katını su üzerinde taşıyabildiğini gördüler., Ekip tropikal bölgelerde yetişen Kapok Ağacı’nın meyve çekirdeklerinden elde edilen lifin bu özelliğini çıkış noktası olarak belirledi. Kapok lifi tekstil ürünlerinde belli bir karışımda kullanılınca ortaya giyen insanı su üzerinde kolayca tutabilen bir mayo çıktı. Ayrıca sürdürülebilir bir ürün elde etmeyi de hedefleyen ekip, mayo kumaşını geri dönüştürülebilir malzemelerden elde etti. Prototip olarak hazırlanan bir adet yetişkin bir adet çocuk mayosu suda denendi ve olumlu sonuç verdi.
SERİ ÜRETİME GEÇECEK
Ekip, araştırma, geliştirme ve üretim süreçlerinin tamamını pandemi döneminde sürdürdü. Özellikle üretim ve deneme aşamaları tam kapanmaya denk geldiği için özel izinler çıkarıldı. Çalışmanın sonlarına gelindiğinde 5 kişilik ekipten, 3’ü; Dilara Acar, Simay Happani ve Elanur Çitfçi mezun oldu. Ekip üyelerinden Berfin Demir ve Fatma Esra Aydın ise halen 12’nci sınıf öğrencisi. Zorlayıcı koşullara rağmen elde ettikleri sonuçtan mutlu olduklarını söyleyen Fatma Esra Aydın, tasarladıkları ürünün hikayesini şöyle anlatıyor: “Derslerimizde kapok lifinin can yeleklerinde kullanıldığını öğrenmiştik, ‘Bunu farklı bir ürüne nasıl çevrilebiliriz?’ diye düşününce aklımıza kardırma gücü yüksek bir mayo yapma fikri çıktı ortaya. Başlangıçta olacak mı olmayacak mı diye tedirgindik ama teorimizin işe yaradığını görmenin mutluluğu çok başkaydı. Pandemi döneminde hepimiz evde olduğumuz için preslememiz gereken lifi ütülemek, oklavalarla açmak durumda kaldık. Ürün prototifi çıktığında havuzda denemek için özel izin çıkarmamız gerekti. Olumlu sonuç aldığımızı görünce hemen Hülya Çakır öğretmenimi aradım, heyecanla ‘İşe yaradı, işe yaradı’ diye bağırdım. Şartlar zorlayıcı olsa da isteyince ve çalışınca başarabildiğimizi görmüş olduk. Mayo için Türk Patent Enstitüsü’ne başvurumuzu yaptık, süreç şu an devam ediyor, patenti alır almaz seri üretime geçeceğiz”