Yükseköğretimde kalite güvencesi

Güncelleme Tarihi:

Yükseköğretimde kalite güvencesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2015 09:07

Dünyada, 20’nci yüzyılın son çeyreğinden itibaren yükseköğretime talebin yoğunlaşması sonucu yükseköğretim kurumları ve öğrenci sayıları hızla arttı.

Haberin Devamı

Yükseköğretime ayrılan kaynakların bu hızlı büyümenin ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde olmaması, yaşanan hızlı ekonomik ve sosyal değişimler sonucu yükseköğretim kurumlarından daha nitelikli hizmet beklentisinin artması ve çeşitlenmesi, üniversite özerkliklerinin gelişmiş ancak topluma daha açık ve hesap verilebilir kurumlar olarak hizmetlerini sürdürme ihtiyacı hızla büyüyen ve yönetimleri karmaşıklaşan yükseköğretim sistemlerinin ve bu sitemler içerisinde yükseköğretim kurumlarının eğitim, öğretim, araştırma ve diğer hizmetlerinde sistematik ve sürdürülebilir yaklaşımları zorunlu hale getirdi. Bunun bir parçası olarak da yükseköğretimde “Kalite Güvencesi” sorunu gündeme taşındı. Diğer taraftan, uluslararası öğrenci hareketliliği, sınır ötesi üniversiteler ve küreselleşen ekonomide hizmetlerin serbest dolaşımı nedeniyle, yükseköğretimde “Kalite Güvencesi” uluslararası bir boyut kazandı, diplomaların tanınması ve akreditasyon konuları ikili veya çok taraflı ilişkilerde önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.
1980’lerden başlayarak tüm sanayileşmiş ülkeler, yükseköğretimde kalite güvencesini sağlamak için ulusal kalite güvencesi sistemlerini oluşturdu ve yükseköğretim kurumlarının dış kalite güvencesinin sağlanması amacıyla kalite güvencesi kuruluşlarını kurdular. Bu ulusal kuruluşların bir kısmı devlet tarafından finanse ediliyor ancak bağımsız, özerk kurumlar olarak çalışıyorlar. Avrupa ülkelerinin yükseköğretimde kalite güvence sistemleri konusundaki ortak birikime ve anlayışa dayalı sistem oluşturma çabaları, Bologna Deklarasyonu ile başladı. 1990’larda Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvencesi Birliği’nin (ENQA) kuruluşu, daha sonra Bologna Süreci ve son olarak kalite güvencesi kuruluşlarının Avrupa düzeyinde tescilinden sorumlu EQAR’ın oluşumlarıyla desteklenerek geliştirildi.

Haberin Devamı

TEMEL EKSİKLERİMİZDEN BİRİ KALİTE GÜVENCESİ SİSTEMİ

Türk Yükseköğretim Sistemi’nin günümüzdeki en temel eksikliklerinden birisi, YÖK ve yükseköğretim kurumlarıyla yükseköğretimin ilgili kamu kuruluşlarını, meslek örgütlerini, öğrenci birliklerini ve diğer sosyal paydaşları içine alan idari ve mali özerkliğe sahip ulusal bir kalite güvencesi sisteminin henüz etkin biçimde hayata geçirilmemesi. Bu konu son 15 yılda değişik şekillerde gündemde olmasına karşın, son zamanlara kadar ulusal boyutta, yurtdışındaki bu alanda yaşanan yeni oluşumlara ve gelişmelere paralel sistematik bir yapılanma içinde ele alınmadı. Bu nedenle, Bologna Süreci’nde ülkelerin yükseköğretim sistemlerinin değerlendirilme raporlarında Türkiye yükseköğretim sisteminin en zayıf olduğu alan, kalite güvencesi konusu ola geldi. Ancak, son yıllarda konunun uluslararası düzeyde önem kazanması ve özellikle Bologna süreci çerçevesinde bu alandaki önemli gelişmeler, ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarının ve YÖK’ün konuya ilgilerini önemli ölçüde artırdı.
Bu konuda ilk adımlar, ülkemizin köklü üniversiteleri tarafından, ABD’nin mühendislik programlarında tanınan ABET akreditasyonu ile atıldı. Bu üniversitelerimizin mühendislik programları ABET akreditasyonu aldı. ABET ile yapılan işbirliği süreci, ülkemizdeki mühendislik programları için, benzer bir ulusal kalite güvence sisteminin oluşturulması gibi önemli bir oluşumu beraberinde getirdi. 2002’de Mühendislik Dekanları Konseyi bünyesinde Mühendislik Akreditasyon Kurulu (MÜDEK) kuruldu ve mühendislik alanlarında ulusal bir kalite güvencesi sisteminin oluşturulması açısından, ülkemizde örnek bir başlangıç oldu. MÜDEK’in kuruluşu ve başarılı faaliyetleri diğer eğitim alanlarında program bazında akreditasyon kuruluşlarının kurulmasına örnek oluşturdu. Benzer şekilde dernekleşerek YÖK’ten ilgili oldukları alanlarda akreditasyon izni alan kuruluşların sayısı günümüzde 9’a ulaştı ve artması bekleniyor.

Haberin Devamı

KALİTE KURULU OLUŞTURULUYOR

Ülkemizde yükseköğretimde ulusal bir kalite güvencesi oluşturmak için en önemli adımlardan birisi 20 Eylül 2005’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kurumlarında Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme” yönetmeliğiyle atıldı. Bu doğrultudaki çalışmalarla yükseköğretim kurumlarında iç kalite güvencesinin oluşturulması yönünde önemli ilerlemeler kaydedildi. Yükseköğretim kurumları yönetmelik kapsamında oluşturdukları Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Kurulları’nın (ADEK) çalışmalarıyla kendi amaç ve hedefleri doğrultusunda kurumsal bir kalite yaklaşımı ve sistemi oluşturma konusunda önemli adımlar attı. Ancak, yönetmelik kapsamında öngörülen ve Yükseköğretim Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Komisyonu (YÖDEK) tarafından belirlenen yaklaşıma göre yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirmesini yapacak bağımsız bir ulusal kalite güvencesi kuruluşu oluşturulamadı.

Haberin Devamı

Yükseköğretimde ulusal bir kalite güvencesi oluşturma çabaları için diğer önemli bir adım da 23 Temmuz 2015’te YÖK tarafından hazırlanıp yürürlüğe giren “Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği” oldu. Yönetmelik yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî hizmetlerinin iç ve dış kalite güvencesini, akreditasyon ile bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini ve bu kapsamda tanımlanan görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin esasları düzenlemeyi öngörüyor. Bu süreçlerin ulusal düzeyde yürütülmesi için de geniş katılımla YÖK ve Üniversitelerarası Kurul temsilcisi öğretim üyeleriyle ilgili paydaş kurum ve kuruluş temsilcilerinin içinde yer aldığı 21 üyeden oluşan Kalite Kurulu oluşturuldu. Kurul üyelerinin belirlenmesi sürüyor, kısa sürede çalışmalarına başlaması bekleniyor. Kurulun faaliyete başlamasıyla yükseköğretim kurumlarının 5 yılda bir kurumsal dış değerlendirmeden geçmesi öngörülüyor.

Haberin Devamı

BAĞIMSIZ, ŞEFFAF BİR SİSTEM KURULMALI

Sonuç olarak, ülkemizde 1990’ların başından itibaren uluslararası standartlarda eşdeğerleri ile karşılaştırılabilir ulusal bir kalite güvencesi sistemi kurulmasına yönelik çabalar ve girişimler günümüze kadar zaman zaman intikalara uğrayarak da olsa süregeldi, bu çalışmalardan önemli ve değerli kazanımlar sağlandı. Son olarak YÖK tarafından çıkarılan yönetmelikle bu süreç bir adım daha ileriye taşınacaktır. Ancak bu konuda ülkemizin ihtiyacı olan YÖK’ten tamamen bağımsız, yükseköğretimin tüm paydaşlarını içine alan, şeffaf ve hesap verebilirlik temelinde bir kalite güvence sistemi oluşturma çalışmalarının devam ettirilmesi, ülkemizin yükseköğretim sisteminin kalite odaklı gelişmesi ve yükseköğretimde uluslararasılaşma hedefleri açısından kaçınılmaz bir zorunluluk arz ediyor.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!