Güncelleme Tarihi:
Yuğ törenleri, halkın birbirlerine olan bağlılığını güçlendirirken aynı zamanda inançlarının da dışa vuruş şekli olmuştur. Yuğ törenleri, eski Türklerde var olan Tengri inancı ile ölüm sonrası hayata dair izler taşıdığı için önemli bir yere sahiptir.
Yuğ Nedir?
Yuğ törenleri, Türk ve Altay kültürlerinde ölümden sonra gerçekleşen törenlerdir. Törenin İslam öncesi kaynaklarda önemli Türk hükümdarlarından Bilge Kağan, Atilla ve Alp Er Tunga adına yapıldığı biliniyor. Eski Türklerin döneminde cenaze törenleri büyük önem taşıyordu. Merhumun yas ve üzüntüsünü ifade eden bir gelenektir.
Türkler arasında ölümle ilgili düşünceler ve bununla ilgili uygulamalar sürahi töreninde görülebilir. Cenaze törenleri ölüm zamanına göre değişiyordu. Sonbaharda yazın ölü olması beklenirken, kışın ölüler ilkbaharda toprağa verildi.
Yuğ Töreni Nasıl Yapılır?
Yuğ törenlerinin yapılışı ile ilgili yapılan araştırmalarda Yuğu, Sagu ve Ağu olarak isimlendirilen melodili şiirlerin okunduğu bilinmektedir. Okunan şiirler merhumun hissettiği üzüntüyü ifade eder. Ölen kişi çadıra götürüldükten sonra koyun, sığır veya at kurban edilir ve çadırın etrafından 7 tur atlanır. Bunun nedeni, ölen kişinin ruhunun cennete yükseleceği inancıdır. Mezarın ardından mezarın başına küçük heykeller yerleştirilir. Bu heykellerin sayısı hayatta öldürülen düşmanların sayısını gösterir.
Eski Türklerde düzenlenen cenaze törenlerine "Lamberistler" olarak da bilinen "Yuğcular" davet edildi. Ağıtlar kubbelerde dans etti veya oynadı. Törenlerde yapılan gelenekler arasında saç çekme, yüzleri yırtma, siyah giyinme ve başın üzerine kül dökülme sayılabilir. Bazı kaynaklara göre, testi törenlerinde insanlar ne kadar üzgün olduklarını göstermek için yüzler çiziyorlar. Kan ve gözyaşının karışmasının, ölen bir kişiden sonra hissedilen acının en güçlü ifadesi olduğuna inanılıyor.
Yuğ Töreninde Okunan Şiirler Nelerdir?
Yuğ tören şiirleri eski Türklerde yaygındır. Bu geleneğin izlerine, özellikle Dede Korkut Hikayelerinde kaynaklardan elde edilen bilgilerde rastlanmaktadır. Eski Türklerde sagu denen şiirler ölen savaşçının etrafında dönüp ağlayarak okunurdu. Sagu, epik tarzda ve 7 heceli dörtlü şeklinde söylenen bir şiir türüdür. Törende sagu söyleyenler sagucu ya da ağıt olarak bilinirler. Şiirde söylenenleri basit ve net bir anlatımla anlamayı amaçlar.
Ölen kişinin hayatı ve eylemleri hakkında bilgiler içerir. Şiirin merhumdan sonra okunmasının nedeni ruhu rahatlatmak ve yolculuğun daha kolay olacağını düşünmektir. Bu türün örneklerinden biri de günümüze ulaşan Alp Er Tunga Sagus'tur. İslam öncesi Türk şiirinin ilk örnekleri yuğ töreninde okunan ağıtlarda görülebilir.
Yuğ Törenlerinde Yapılan Çövenç Yiyeceği Nedir?
Günümüzde ölen kimselerin ardından yapılan helva yiyeceği eski Türklerin zamanlarında da yuğ törenleri için hazırlanırken aynı zamanda çövenç olarak adlandırılmaktadır. Bu konu ile ilgili yapılan çalışmalarda cenaze sonrası dağıtılan helva geleneğinin kökleri de eski zamanlara kadar dayanmaktadır.
Eski Türk toplumlarında çövenç olarak bilinen günümüzde ise helva ismini almış olan yiyecek yuğ törenlerinde dağıtılırdı. Bu yiyecek su, ateş ve unun birleşimi ile ölüm sonrası yeniden dirilmeyi ifade ettiğine inanıldığı için önemli bir yeri bulunmaktadır. Aynı zamanda sağlamlık ve diriliğin kaynağı olarak da bilinmektedir.