Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, dün İslam Ülkeleri Rektörleri Forumu’nun sonuç bildirgesini açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Saraç, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu husustaki açıklamasından sonra aynı gün bir çalışma grubu oluşturulmasına karar verdik ve çalışmalarımıza hızlı bir şekilde başladık. Çok yakın bir süre içinde konuyu zamana yaymadan somut bir önerinin oluşacağını burada söylemek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımızın da zaten bu husustaki sözleri yeni bir heyecan yeni bir soluk getirilmesi yönünde çok olumlu bir yönlendirmedir. Mevcut yardımcı doçentlerin hiçbir mağduriyet yaşamamaları ve kazanımlarını kaybetmemeleri için azami dikkat edilecek.”
12 EYLÜL’DE GETİRİLDİ
Yardımcı doçent kadrosu, 1980 askeri darbesi sonrasında, doktor olan akademisyenlerin doçent olana kadarki sürede derse girmelerini sağlayan, rektörler tarafından tahsis edilen geçici ve idari kadro olarak ortaya çıkmıştı. Halen 150 bin akademisyenin, 22 bini profesör, 14 bini doçent, yaklaşık 34 bini de yardımcı doçent kadrosunda.
KADROLAŞMA ARTAR
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın yardımcı doçentlikle ilgili sözleri akademi dünyasında tartışma yarattı. Eski YÖK üyesi Burhan Şenatalar, dünyada ‘yardımcı doçent’ ifadesinin aynen kullanılmadığını ancak ABD, Kanada gibi ülkelerde üç basamaklı sistem olduğunu belirtip şöyle dedi:
“Şimdi Cumhurbaşkanı istiyor ki, doktoradan sonra hemen doçentliğe geçilsin. Bir kere bu hoca sayısını etkilemez, çünkü yardımcı doçent zaten hoca. Öte yandan üç basamak olması akademik üretim açısından daha teşvik edici ve Türkiye’nin akademik performansı açısından daha doğru. 5 binin üzerinde üniversite mensubu atılınca, önemli bir açık doğdu. Bu, siyasi iktidar için önemli bir kadrolaşma olanağı yarattı. Bu kadrolaşma hızla yapılmak isteniyor. Türkiye’nin akademik performansı açısından yapılması gereken FETÖ bağlantısı dışında, sadece özgürlükçü, demokrat duruşları dolayısıyla ve temel hukuk ilkelerine aykırı biçimde atılan tüm öğretim elemanlarının üniversiteye dönmesinin sağlanması.”
BU YOLLA KAPATILAMAZ
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere de şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla rektörlük seçimleri kalktı. Şimdi bir talimatla bu kadro mu kaldırılacak? YÖK tarafından açıklama emir kabul edilip yerine getirilirse, bunun anlamı üniversitelerde az da var olan özerkliğin yitirilmesi olur. Akademisyen açığı bu yolla kapatılamaz. İnsanları birden doçent ve profesör yapamazsınız. Üniversitede kadrolaşmayı daha hızlandırır.”
Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Vahdet Özkoçak da ”Bu kadro kalkabilir ama önemli olan kararı iyi bir süreçle yönetmek. Birkaç profesörle, yükselmede objektif kriterler belirlenmeden uygulanırsa kadrolaşma artar” dedi. (Gülseven ÖZKAN)