Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurulu’ndan (YÖK) yapılan açıklamada Akkuyu Nükleer Santrali Projesi kapsamında öğrenim gören 310 öğrenci ile birlikte bini aşkın Türk üniversite öğrencisinin Rusya’da öğrenim gördüğü belirtildi. Türkiye’deki Rus uyruklu öğrenci sayısının ise, Rusya Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı rakamdan daha fazla olduğu vurgulandı. Rus uyruklu öğrencilerin, emanet olduğu söylenilen açıklamada, “İki ülke arasında son günlerde yaşanan gerginliğin Rusya tarafından yükseköğretim alanına da yansıtılmasını doğru bulmuyoruz. Eğitim öğretimin ülkeler arasında güçlü bağlar kurduğuna ve barışın temininde en önemli amil olduğuna inanıyoruz” denildi. YÖK’ten yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
“Rusya Eğitim ve Bilim Bakanı Sayın Dimitri Livanov'un basına yapmış olduğu: ‘Üniversitelerimizde eğitim gören Türk vatandaşı öğrencilere yönelik hiçbir yaptırım uygulanması söz konusu değil. Bu amaçla tüm üniversitelerimize tebligatlar göndererek, Türk öğrencilerin koruma altına alınması talimatı verdik. Biz eğitimin iki ülke arasında patlak veren krize dâhil edilmesini istemiyoruz. Eğitimlerine sorunsuz devam etmeleri için gerekli koşullar sağlanacak’ açıklamasını çok olumlu karşılamakla birlikte daha sonraki gün aynı Bakanlık tarafından ‘Türkiye’deki eğitim kurumları ile işbirliği içinde olan 44 Rus yükseköğretim kurumunun büyük bölümünün ikili anlaşmaları tek taraflı olarak iptal ettikleri veya askıya aldıkları’ ve ayrıca ‘akademik değişim programları çerçevesinde Türkiye'de bulunan Rus öğrencilerin geri çekileceği’ şeklindeki açıklamalarını büyük üzüntü ve hayretle karşılıyoruz.
Bini aşkın öğrencimiz Rusya’da öğrenim görüyor
Akkuyu Nükleer Santrali Projesi kapsamında öğrenim gören 310 öğrencimiz ile birlikte bini aşkın Türk üniversite öğrencisi Rusya’da öğrenim görüyor. Buna mukabil sayın bakanın ifade ettiği gibi ülkemizde 100 Rus uyruklu üniversite öğrencisi değil, Rusya’daki Türk üniversite öğrencisi sayısından daha fazla öğrenci eğitim alıyor.
Rus öğrenciler ailelerinin emaneti
Türkiye’de eğitim gören Rus uyruklu öğrencilerimiz bizlere ailelerinin birer emaneti. Bu bağlamda, ülkemizdeki bütün Rus öğrencilerimize Türk âli-cenaplığının icaplarından olan misafirperverliğimizi, dün olduğu gibi bugün de, yarın da eksiksiz şekilde göstermeye devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. Rusya’daki Türk öğrencilerimize de aynı hassasiyetin Rus makamlarınca gösterilmesi haklı beklentisi içindeyiz.
Eğitim öğretim ülkeler arasında güçlü bağlar kurar
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, iki ülke arasında son günlerde yaşanan gerginliğin Rusya tarafından yükseköğretim alanına da yansıtılmasını doğru bulmuyoruz. Eğitim öğretimin ülkeler arasında güçlü bağlar kurduğuna ve barışın temininde en önemli amil olduğuna inanıyoruz. Ülkeler arasındaki eğitim alanındaki işbirliğinin siyasi tartışmalardan uzak olarak görülmesi gerektiğini istiyor ve alınan kararların öğrencilerin ve ülkelerin hafızalarında derin yaralar açacak şekilde olmasından endişe duyduğumuzu ifade ediyoruz.
Son olarak, Türkiye ve Rusya arasındaki bilimsel işbirliğinin dün olduğu gibi bugün de evrensel akademik teamüllere uygun olarak devam etmesi arzusunda olduğumuzun bilinmesini isteriz.”