Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi’nde, YÖK devlet üniversitelerinde 100/2000 Doktora Burs Programı’ndan yararlanan öğrencilerle buluşmada konuşan YÖK Başkanı, üniversite öğrenci sayısının 8 milyona yaklaştığını söyledi. Toplantı sonrası basın mensuplarıyla öğle yemeğinde bir araya gelen Prof. Dr. Saraç, öğrenci esaslı memnuniyet anketi düzenleyeceklerini belirterek, “Öğrenciler üniversitelerini değerlendirecek. İnternet üzerinden yapılacak. Öğrenci bilgileri üniversite yönetimleriyle paylaşılmayacak. Yönetimlerin isimlerden haberleri olmayacak” dedi.
Başkan Saraç, özel yetenekle alan 14 bölümün merkezi sınavla öğrenci kabul etmesini sağlayacak uygulamanın iki yıl ertelenmesiyle ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Buradaki programlar, özel yetenekle de ve merkezi sınavla da alıyor. Diğer programlar yeteneksiz insanlardan mı oluşuyor? Biz bunu aslında çok irdeledik. Akademisyenlerle konuştuk, programların içeriklerine de baktık. Üniversitelerin ders içerikleriyle ilgili durumlarına bakıldığında elbette ki kabiliyet gerektiriyor. Peki hukuk fakültesi kabiliyet gerektirmiyor mu? Cerrahlık kabiliyetten uzak mı? Bazı programların özelliği var ki artık bilginin ötesine geçilmiş. Heykel, resim ayrı programlar. Ama burada da farklı bir durum var.
HAZIRLANMALARI İÇİN İKİ YIL SÜRE VAR
(Yetenek sınavlarıyla ilgili şaibe mi var sorusu üzerine) Söylenecek çok şey var. Ama bunun ideolojik bir yere doğru çekilmeye başladığını hissettik ve gördük. Aldığımız kararda biraz da bu var. Biz iş olsun diye yazmadık, ‘Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini gözetmeye devam edeceğiz’ dedik. Bu kavramı gerçekleştirmemiz lazım. Türkiye’de aslında anadil ve temel matematik yetkinliği sağlandığında pek çok konu çözülür. Onun için sınav yapıyoruz. Sınavla da alınıyor bu programlara ama aldıkları puan 150. Kaç matematik sorusu bilerek 150 alıyorsunuz? Matematik bilmeye gerek yok 150 alabilmek için. Anne-babalar özel kurslara gidildiğini söylüyor. Bir de o hocalara sormak lazım. Üniversite adaylarının, velilerin ‘Biz buna göre hazırlandık. Kendimizi adapte edemeyiz’ şeklinde taleplerini ciddiye aldık. Bir sene erteledik. Önlerinde iki sene var. Çalışma imkanları olacak. Bu programlara girilmesi için temel matematik, sayısal becerilerinin de ölçülmesi lazım. Piyano için yetenek lazım. Ama tekstil geliştirme ve pazarlama için lazım mı? Bana izah edin.” m
DOKTORA YAPAN SAYISI 97 BİN
- Doktora yapan öğrenci sayısının 97 bin olduğunu belirten YÖK Başkanı Saraç, toplantıda yaptığı konuşmada ise şunları söyledi:
“Türkiye’deki üniversitelerimizde bugün itibariyle 43 bin 650’si kız öğrencilerden oluşan toplam 97 bin öğrencimiz doktora yapıyor. Yükseköğretim kurumu sayımız 207, öğrenci sayımız 8 milyona yaklaştı. Öğretim elemanı sayımız ise 82 bin 487’si öğretim üyesi olmak üzere 168 bin 326. Bu rakamlar sayısal büyümeyi gösteriyor. YÖK Başkanlığı’na atandığımda, bu sayısal büyümeye nitelik ve kalitenin de eşlik etmesi gerektiğini söylemiş ve önceliğimizin kalite olduğunu ifade etmiştik. 2014’te 48 bin olan yabancı uyruklu öğrenci sayısı an itibariyle 172 bine ulaştı. Kalkınmış ülkeler arasındaki yerimizi daha da güçlendirebilmemiz için doktoralı insan kaynağımızı da arttırmamız şart. 100/2000 projesi de bu fikirle ortaya çıktı. Bu kapsamda bursiyer öğrenci sayımız 4 bin 250 oldu. Üniversitelerimize de yeni dünya düzeninde önemli bir literatür olan akıllı uzmanlaşma konusunda kapsayıcı çalışmalar yapmalarını öneriyoruz. İşte tam da bu noktada YÖK’ün doktora konusuna verdiği önem, ‘akademide ve endüstride ülkemizin geleceğinin değeri’ noktasında sizlere ciddi ümitler bağlamış durumdayız. 100 /2000 YÖK Doktora Burs Programı ile burs verilen alt alanlar ‘Temel Bilimler ve Mühendislik’, ‘Sağlık’, ‘Sosyal Bilimler’ ile ‘Mimarlık ve Tasarım’dan oluşan dört ana başlık altında kurgulandı. Bu üst alanlar altında 100 alt alan oluşturuldu.”