Güncelleme Tarihi:
Amerika'nın San Diego şehrinde düzenlenen Uluslararası Eğitimciler Birliği (NAFSA) Konferansı'na katılan Çetinsaya, Türkiye'nin markalaşan yükseköğretim sistemini değerlendirdi.
NAFSA Konferansına, beraberinde Türkiye'den çeşitli üniversiteleri temsil eden geniş bir heyetle katılan YÖK Başkanı, "Türkiye'nin uluslararasılaşmaya verdiği önemi" belirterek şöyle konuştu:
"Uluslararasılaşma çok yönlü bir kavram. Bunun bir ayağı da kısa ya da uzun vadeli uluslararası öğrenci değişimi. Kısa vadeli programlarda Erasmus yoluyla Avrupa sisteminde çok başarılıyız. Şimdi bunu genişletmek için bütün dünya ile öğrenci değişimi yapabileceğimiz 'Mevlana Değişim Programı'nı başlattık. Uzun vadeli programlar için de yine büyük gayretlerimiz var."
İstatistiklere bakıldığında son yıllarda Türkiye'nin eğitim sektöründeki artan başarısının görmezden gelinemeyeceğini dile getiren Çetinsaya, "2011'de Türkiye'de 30 bin uluslararası öğrenci varken şu anda bu sayı 70 binlere çıktı. Bunun ardında 'Study in Turkey' projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz büyük bir markalaşma ve kurumsallaşma çabası var. 'Studyinturkey.gov.tr' markası altında yaptığımız kurumsallaşma ve markalaşma çalışması için broşürler ve kitaplar bastırdık. Bu gayretler arttıkça eminim bu alandaki başarılarımız da artacak. NAFSA Fuarı ve konferans dizisi bunun örneklerinden bir tanesi. Türkiye ilk defa böylesine bir kurumsal şemsiye altında temsil ediliyor. Bunun benzeri bir organizasyonu gelecek yıl Türkiye'de gerçekleştireceğiz ve dünyadaki bütün üniversiteleri Türkiye'ye davet edeceğiz" dedi.
Geçen yıl da NAFSA Konferansı'nda konuk olarak bulunduğunu belirten YÖK Başkanı, "Study in Turkey" markasına yönelik atılan adımların, geçen yıl NAFSA'daki gözlemlerin ardından şekillendiğini söyledi. YÖK'ün bu sene ilk defa 'Study in Turkey' markasıyla birlikte kurumsal bir şekilde ve üniversitelerle beraber bu organizasyona katıldığını belirten Çetinsaya, şöyle devam etti:
"Bugün artık dünyada 21'inci yüzyılın dinamikleriyle farklı kültürleri tanımak, farklı deneyimler kazanmak çok önemli kabul ediliyor. Bir öğrencinin 21'inci yüzyıl insanı ve global dünyanın vatandaşı olabilmesi için uluslararasılaşma süreçlerinden geçmesi gerekiyor. Çok kültürlülük anlamında coğrafi konum olarak Türkiye, çevredeki ülkelerle birlikte bu iş için çok ideal bir ülke. Bildiğiniz gibi uluslararasılaşma sadece öğrenci değişiminden ibaret değil. Bunun yanında öğretim üyesi değişimi, ortak programlar, ortak lisans ve doktora programları oluşturmak da uluslararasılaşmanın önemli bir parçasını oluşturuyor."
Yükseköğretim sistemimiz Türkiye'nin yumuşak güç unsurları arasında
Türkiye'de eğitim sektöründeki hedeflerin ekonomideki hedefler kadar önemli olduğunu anlatan YÖK Başkanı, şöyle dedi:
"Biz nasıl şu anda dünyada ilk 20 ekonomi arasındaysak, nasıl önümüzdeki 10 yıl içinde ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsak, yükseköğretimde de bunu amaçlamalı, bu noktada olmalıyız. Kaldı ki bugün yurt dışından gelen heyetleri ve Doğu'dan ve Batı'dan gelen ilgiyi gözönöne alarak bir değerlendirme yaptığımızda, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, mevcut yükseköğretim sistemimiz, kapasitesi ve kalitesiyle Türkiye'nin yumuşak güç unsurlarından biri haline geldi.
Yurtdışına giden öğrencilerimiz de bizim için uluslararasılaşmanın bir parçası ve Türkiye bu konuda da dünya istatistiklerinde önemli bir yerde. Amerika'da okuyan Türk öğrencilerini düşündüğümüzde, Avrupa'da Amerika'ya gelen öğrenciler arasında Türkiye birinci konumda, tüm dünyadan gelen öğrenciler arasında ise onuncu sıradayız. Bu da bizim, ülke olarak uluslararasılaşmanın bir diğer ayağındaki başarımızı ortaya koyuyor."