Güncelleme Tarihi:
23 Temmuz 2015’te yürürlüğe giren Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’ne dayanarak kurulan Yükseköğretim Kalite Kurulu ilk toplantısını yaptı. Üye seçimleri tamamlanan kurulun ilk toplantasında başkan ve başkan yardımcıları seçilecek. Ayrıca kurulun çalışma usul ve esasları da belirlenecek. Kurulun ilk toplantısı YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç başkanlığında yapıldı.
Toplantıda konuşan Başkan Saraç, Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği’nin 23 Temmuz 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Yönetmeliğin, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren öncelikli gündemi olan ve önemli ölçüde de başarı elde edilen yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının artırılması odaklı yatay ve sayısal büyümeden nitelik ve kalite bakımından büyümeye geçişte önemli bir katkı sağlayacağını belirten Saraç’ın konuşmasından satır başları şöyle:
ÇIKTI KONTROLÜ YAPILACAK
Yeni YÖK olarak kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesi öncelikli gündemimiz. Bu kapsamda da yakın zamanda akademi camiasının, hatta bütün kamuoyunun da takip ettiği birçok düzenleme, katılımcı bir yöntemle gerçekleştirildi. Ancak bu düzenlemeler Yükseköğretim Kurulu’nun asli görevi olan girdi süreçlerimizdeki kalitenin arttırılması odaklı idi. Şimdi ise, bu yönetmelik ile çıktı kontrolü, Yükseköğretim Kurulu ile ilişkili fakat karar alma süreçlerinde bağımsız ve şeffaf bir yapıda olacak Kalite Kurulu tarafından gerçekleştirilecek.
KURUMLARA DAHA FAZLA ÖZERKLİK İMKÂNI SAĞLAYACAK
Bu yönetmelik kapsamında ilgili paydaşların üye olarak yer alacağı Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulmuş olup, kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu merkezli bir dış değerlendirme sistemi gerçekleştirilecek. Kurumsal dış değerlendirme ilgili her yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim, araştırma ve idari süreçlerini kapsayacak ve her 5 yılda bir zorunlu olarak gerçekleştirilecek. Bu kurumsal dış değerlendirme kurumların misyon farklılıklarını dikkate alan bir özdeğerlendirme sistematiği esasına dayanacak, bu da kurumlarımıza daha fazla özerklik ve kendi hedeflerine odaklanmasına imkân sağlayacak.
PROGRAM AKREDİTASYONU ZORUNLU DEĞİL
Program akreditasyonu ise ilgili programa ait yeterlilikler esaslı ve uluslararası kalite güvencesi normlarının da referans alarak düzenleneceği ilke ve esaslar dahilinde kurulumuzca tescil yetkisi verilen ajanslar tarafından gerçekleştirilecek. Program akreditasyonu zorunlu olmayıp, kurumların kendi istek ve talepleri esaslı olacak. YÖK ise bu süreci teşvik etmeye yönelik olarak akredite olan programları tercih kılavuzunda belirtecek. Bu şekilde kurumsal düzeyde ve program özelinde tekâmülde devamlılık esaslı bir kalite güvencesi sisteminin oluşması hedefleniyor.
YÖK’TEN BAĞIMSIZ DEĞİL FAKAT İLİŞKİLİ
Yönetmelik kapsamında oluşturulan Kalite Kurulu, yasal zorunluluk gereği YÖK’den bağımsız değil fakat ilişkili bir yapıdadır. Ancak kurulun oluşumu ve üye yapısı, karar alma süreçlerinde bağımsız olmasına özen gösterildi ve en önemlisi tespit ve önerilerini Yükseköğretim Kurulu’na sunarken eş zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşma yöntemiyle olabildiğince bağımsız bir yapıda çalışması öngörüldü.
KALİTE KURULU’NA MALİ ÖZERKLİK TEKLİFİ HÜKÜMET PROGRAMI’NDA
Yeni YÖK olarak, bu bağlamda olması gereken ve gönlümüzden geçen aldığımız kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği Yükseköğretim Kurulu’ndan tamamen bağımsız bir Kalite Güvencesi Sistemi’nin oluşturulmasıdır. Ancak mevcut şartlar dahilinde yapılması gerekenlerin birtakım engelleri bahane ederek ertelenmemesi gerektiğini, her hal ve şartta yapılabilecek iyileştirme imkânının bulunduğunu düşünüyoruz. Yönetmelik zemininde başlatılan bu girişimin tedricilik kavramı çerçevesinde kanuni düzenlemeye evrilmesinin yükseköğretimimizin yararına olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz.
Bilindiği üzere Kalite Kurulu’nun idari ve mali özerkliğe sahip olmasını sağlamak amacı ile yasal bir düzenleme teklifi hazırlayarak ilgili makama sunduk. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da konuya verdikleri önem sonucunda teklifimiz 64. Hükümet Programı’nın öncelikli kısmında yer aldı. Kalite Kurulu’nun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sistemimizde yapısal bir değişimi de başlatacağını söyleyebiliriz.