YÖK Başkanı barajsız üniversiteyi anlattı: Başarı şart!

Güncelleme Tarihi:

YÖK Başkanı barajsız üniversiteyi anlattı: Başarı şart
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2022 07:00

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversiteye girişte yeni uygulamanın ayrıntılarını anlattı. “Başarı sıralaması” şartının tüm bölümlerde devam ettiğini vurgulayan Özvar, “Öğrencilerimiz başarı sıralamasına bakarak tercihlerini işaretleyecekler” dedi.

Haberin Devamı

MECLİS Milli Eğitim Komisyonu’nda Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) taban puan şartının kaldırılmasına ilişkin yeni uygulamayı anlatan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, milletvekillerinin sorularını da yanıtladı. Prof. Dr. Özvar şu değerlendirmeleri yaptı:

BARAJSIZ SİMÜLASYON

Bazı simülasyonlar yaptık. ‘Acaba, 2021’de ve 2020’de ve 2019’da baraj olmasaydı ne olurdu?’ Çok ilginç neticeler ortaya çıktı: 2021 yılında 2 milyon 607 bin öğrenci sınava girdi, Temel Yeterlilik Testi’nde barajı geçen yani 150 ve üzeri puan alan öğrenci sayısı 1 milyon 627 bin 539 idi. İki yıllık programlara başvuran adayların oranı yüzde 62. Sayısal bakıldığında 1 milyon insan dışarıda kalmış oldu.

AYT ve/veya YDT’den 180 puan barajını geçip lisans programlarını tercih edebilen aday sayısı ise 876 bin idi. 2.6 milyon öğrenci sınava girdi. İşte bu çok önemli bir manzara.

Haberin Devamı

Hesabımız şunu gösterdi: Eğer 2021 yılında TYT’de puanı hesaplanabilen öğrenciler, baraj olmasa idi, 2 milyon 393 bin olacaktı.

PUANSIZ MÜMKÜN DEĞİL

Tanınmış, bilinmiş insanlar, ‘Puansız üniversitelere giriyorlar, bunun kapısını açıyorlar’ demeye kalkıştılar ki hakikaten bunu söylemek için muhakemeyi bayağı zorlamak gerekiyor. Eğer baraj olmasaydı 750 bin aday, ön lisans programları için aldıkları puanlarla tercihlerde bulunabilecekti. Baraj olmasa idi AYT’de 763 bin 638 aday ilave lisans programları için tercih hakkı elde edeceklerdi. Bakın ‘Programlara girme’ demiyorum, tercih edebilme. Yani yapmaya çalıştığımız şey tercih tabanını genişletmektir, üniversiteye puansız öğrencileri sokmak değil. Bu zaten mümkün de değil. Ne yasal olarak mümkün ne teknik olarak mümkün; hiçbir şekilde mümkün değil.

YÖK Başkanı barajsız üniversiteyi anlattı: Başarı şart

NASIL TERCİH YAPACAK?

Peki, nasıl gireceklerdi?

Öğrenciler sınava girdiler, puanlarını aldılar, puanı hesaplanabiliyorsa, ki minimum 100 puandır en yüksek 500 puandır. Diyelim çocuk 110 puan aldı, kendisine gelen başarı kâğıdında ayrıca gördüğü bir şey daha var, başarı sıralamasını görüyor. Başarı sırasına göre tercih sıralamasını yapıyorsunuz. Bu değişmedi, devam ediyor. Bundan sonra da öğrencilerimiz başarı sıralamasına bakarak tercihlerini işaretleyecekler. Peki bu uygulama neyi getirecek? Diyelim puanı düşük, nasıl girecek o programa? Çok basit, bilgisayar otomatik olarak çalışıyor, o programın kontenjan sayısı 20, tercih eden 100 kişi var, en yüksek sıralamadan en aşağı doğru cırt diye sıralıyor. Hepsinde, istisnasız.”

Haberin Devamı

TIBBA MI GİRECEKSİN?

Normalde bir programın kıymetini bir, talep yani tercih belirliyor. İki, tercih sayısı belirliyor. Üç, başarı. Bu puanların yüksekliği ve alçaklığı bu üç koşula bağlı. Tercih, tercih sayısı, başarı; bu üçü. Kanunla bir mesleği icra etme yetkisini haiz olduğu programlarda, tıp, eczacılık, diş hekimliği, hukuk, mimarlık, öğretmenlik. Bunlarda başarı puanı yok, sıralama var. Başarı sıralamasını asla değiştirmedik. Yani tıbba girmek istiyorsan ilk 50 binde olacaksın kardeşim, mühendislik istiyorsan ilk 300 binde olmak zorundasın. Aslında tercih tabanını genişletmiş olduk. Daha fazla öğrencinin tercih hakkını sağlamış olduk. Peki programların puanları artar mı, düşer mi? Onu yine talep belirliyor.

Haberin Devamı

KALİTE DÜŞER Mİ?

YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar “Barajsız üniversitede kalite düşer mi” kaygılarına yönelik şöyle konuştu: “Kalite çocukların salt TYT veya AYT puanıyla alakalı değil. Mesela baraj varken sosyoloji bölümüne en yüksek puanla giren öğrenci ilk onda. Peki, en son sosyolojiyi tercih etmiş öğrenci kaçla girmiş? 300 küsur bin! Bakın, bir tanesi onda, diğeri... Şuraya varıyoruz: ‘Kaliteyi ilk 10’da, ilk 100’de, ilk binde giren öğrenciler getirir, diğerleri getirmez.’ Yok böyle bir şey. Niteliği belirleyecek olan fakülteye, bölüme girdikten sonra eğitim öğretim süreci olacaktır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!