Güncelleme Tarihi:
Başvuruların bu kadar yüksek olmasının elbette temel bazı sebepleri var. Geçen yıl puan barajlarının kaldırılması bu sayının artmasındaki harareti yükseltmişti. Bu yıl deprem nedeniyle sınav müfredatının daralmasını fırsat bilen çok sayıda mezun aday yine şansını deneyerek bir üniversiteye yerleşmeye çalışacak. Öte yandan önümüzdeki yıl ilkokula başlama yaşının 11 yıl önce düşürülmesi ile artan öğrencilerin ilk kez YKS’ye girecekleri yıl olacağı için son sınıf düzeyindeki adayların 500 bin kadar artması bekleniyor. İşte bazı adaylar da o kalabalık gruba denk gelmeyelim de bu yıldan işimizi halledelim diye sınava başvuruda bulundu ve rekor sayıların oluşmasına neden oldu.
KALABALIK AMA ZAYIF BİR GRUPLA YARIŞ
Sevgili adaylar, sayıların bu kadar yüksek olması gözünüzü korkutmasın. Kitle kalabalık olsa da başarı düzeyi yüksek bir kitle ile yarışmıyor olacaksınız. Sınavların ülke ortalaması düzeyinde net çıkaran adayların normalde başvuran adayların yarısı düzeyinde bir sıralamada olması beklenirken örneğin geçen yıl ortalama düzeyinde başarı elde eden adaylar ilk 700 binlik sıralarda yer buldu. Öte yandan geçen yıl katılımın yüksek olması tüm programların doluluk oranlarını artırmasına rağmen asgari düzeyde başarı ile üniversitelere yerleşen adaylara da şahit olduk. Bu sene de çok farklı sonuçların olmasını beklemiyoruz.
Sınava kadar neler yapmalısınız? Sınavda nasıl bir strateji ve taktik gütmelisiniz? Tercih döneminde sizi neler bekliyor? Bunlarla ilgili bazı bilgiler vereyim.
BAZI UYARILARLA KARALAR BAĞLAMAYIN
Bugünlerde hemen her mecrada sınava hazırlanan adaylara ilişkin bir çok tavsiye ve hatırlatma ile karşılaşmış olabilirsiniz. Bunların hepsi doğru. Bunlar, daha önceki yıllarda sınava girmiş, bu süreci deneyimlemiş çoğu adayın ve eğitim uzmanının gözlemlerine, deneyimlerine dayanan hatırlatmalar. Ancak şunu da hatırlatmak gerekir ki genellenen her açıklamanın, standardize edilmiş her uyarının bizatihi tüm adaylara yordanması doğru mu, elbette tartışılabilir. Biri için sağlıklı sonuç veren bir kural bir diğeri için aynı olumlu sonucu vermeyebilir. Özetle size deklare edilen ama hala eksik olduğunuzu hissettiğiniz veya yapmadığınız bazı uyarılar için de karalar bağlamanıza gerek yok.
OLAĞAN YAŞANTINIZDA DEĞİŞİKLİĞE GİTMEYİN
Bu süreci normalize etmenin en iyi yolu sıradışı bir moda geçmemek. Hayatınızın rutin akışını sınav zamanına kadar sürdürmenizi ve şu kısıtlı zaman dilimi içinde bunları değiştirmeye çalışmamanızı öneririm. Yapacağınız her davranış değişimi pekişmeyeceğinden sınavda sizin işinizi kolaylaştıracakken belki daha da zorlaştırabilir.
SINAVA HAZIRIM DİYEN ÇOK AZ SAYIDA ADAY VAR
Sınava kadar yeni konular öğrenmekten ziyade tekrar ve test çözerek çalışmalarınızı sürdürün. Unuttuğunuzu düşündüğünüz konulara sınav öncesinde muhakkak bir göz gezdirin. Sınava ilişkin olumsuz duygu ve düşünceler zihninizi meşgul ediyorsa bu duygu durumundan uzaklaşmak için çaba gösterin. Sınava tam hazır olmadığınız ve hala eksiklerinizin olduğu aklınıza geliyorsa bırakın öyle kalsın. Zira bu yıl sınava girecek adayların hemen hepsi bu günlerde benzer duygular içinde olacak. Son hafta evde, okulda, sokakta, arkadaşlarının yanında sınavla ve sonrası ile ilgili gündemlerden mümkün mertebe uzak durmaya çalışın. Beslenme, dinlenme ve uyku düzeninizi rutininin dışına çok çıkarmayın.
PSİKOLOJİSİ SAĞLAM OLANLAR DAHA BAŞARILI OLACAK
Sınav sabahı psikolojik sağlamlığınız ile ve kendinize güvenerek sınav salonuna gidin. Rahat kıyafetler giyin. Soruları dikkatli okuyun, dikkatli cevaplandırın. Sınavda acele etmeyin, sorularla inatlaşarak geç de kalmayın. Yapmakta zorlandığınız sorulara takılmayın. Bir sonraki sorular tam size göredir. Sınavın sonlarına doğru tekrar baştan alır yapamadıklarınıza yeniden zaman ayırırsınız. Sınav anındayken sonuca odaklanmayın. Sınav sonuçlarını değerlendirmek için uzun bir zamanınız olacak. Bu sınav sizin yeteneklerinizi, zekanızı, aklınızı, insanlığınızı, ahlakınızı, vicdanınızı ölçen bir sınav değil. Sadece sizi diğer rakipleriniz arasında bir sıraya koyacak, o kadar.
TERCİHLERİN KOLAY OLMAYACAK
sınav bittiğinde uzunca bir süre sonuçlarınızı bekleyeceksiniz. Bu süre boyunca elbette dinlenecek, eğlenecek belki tatile gideceksiniz. Ancak tercih başladığında size sadece 10-15 günlük kısıtlı bir süre verileceği için sonuçlar açıklanıncaya kadar biraz kişilik özelliklerinizi, beklentilerinizi, ilgilerinizi, isteklerinizi sorgulamaya ve bunları doyuracak akademik programların hangileri olduğunu araştırmaya da çalışın. Üniversiteler, bölümler, meslekler ve akademik eğitim hakkında bilgiler toplamaya çalışın. Şimdiye kadar sınava hazırlığın hep zor olduğunu tercihlerinizi çok kolay yapabileceğinizi düşünürdünüz belki ama temmuzun son haftası çok zorlu bir tercih süreci ile yüzleştiğinizde bu daha zormuş diyeceksiniz unutmayın.
Sevgili gençler, hangi sonucu alırsanız alın hepiniz bu ülkenin en büyük zenginliğisiniz. Kendinize ve yapabileceklerinize inancınızı asla yitirmeyin. Emeklerinizin karşılığını alacağınız bir sınav dilerim.
SALİM ÜNSAL KİMDİR?
1968 Yılında Sivas’ta doğdu. İlk ve ortaöğrenimini aynı şehirde tamamlayıp 1988 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünde lisans eğitimine başladı. 1992 Yılında Psikoloji bölümünü başarıyla tamamlayarak psikolog unvanı aldı. Askerlik hizmetinden sonra 1995 Yılında Kültür Eğitim Kurumları’nda rehber öğretmenlik görevine başladı. 2002 Yılından itibaren yine aynı kurumun rehberlik bölüm başkanlığı görevini yürüttü. 2007 Yılında kurum bünyesinde kurulan Kültür Rehberlik ve Ölçme Değerlendirme Akademisinin Genel koordinatörü oldu. 2015-2019 Yılları arasında da kurumun eğitim ve rehberlik hizmetlerinden sorumlu genel müdür yardımcılığını görevini yürüttü. Halen Nişantaşı Üniversitesi bünyesinde Üniversite Tercih Merkezi adlı web sitesinin editörlüğünü ve yayın danışmanlığını sürdürüyor. Evli ve üç kız babasıdır.