Güncelleme Tarihi:
Her birimiz toplam geçmişimizin üzerimizdeki anlık yansımalarıyız. Dolayısı ile doğduğunuz şehir ve eviniz, anne ve babanız, kardeş, arkadaş ve akrabalarınız, eğitim aldığınız okullarınız ve öğretmenleriniz, okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler, güldüğünüz fıkralar ve sizi ağlatan şiirler… Ve hepsinin üzerine sizin düşünceleriniz, eleştirileriniz, sentezleriniz, akıl edişiniz, beyin fırtınalarınız ve fikir demlemeleriniz… İşte tüm bunlar şu anki sizi ortaya çıkardı.
Üniversite hayatınızda, şu ana kadar deneyimlediğiniz sadece doğduğunuz kentler ve benzer kültürlerden insanlarla değil, Türkiye’nin farklı kentlerinden ve dünyanın farklı ülkelerinden insanlarla dostluklar kurmak, alanında uzman bilim insanlarından dersler almak, topluluklarda farklı sosyal, kültürel ve sportif aktivitelerde yer almak, araştırma projelerine dahil olmak, girişimcilik ve inovasyon faaliyetleri yürütmek, sosyal sorumluluk projelerinin etkin aktörü olmak gibi çok önemli fırsatlar önünüzde sizleri bekliyor olacak.
Bu önemli süreç, kim olduğunuzu daha iyi anlamanız, kendinizi tanımanız, potansiyelinizin ve yeteneklerinizin farkına varmanız ve bu potansiyelin sınırlarını zorlamanız ve aşmanız için muhteşem bir fırsat olarak önünüzde sizleri bekliyor. Bu dönemde, ilgi alanlarınızı ve tutkularınızı keşfetmek için farklı aktivitelere yönelmek ve okuduğunuz bölümden bağımsız olarak, her alanda “iyi olmak” adına entelektüel birikiminizi geliştirmeye öncelik vermeniz son derece önemli.
Akademik yaşamınız süresince kendinizi bir dünya vatandaşı olarak konumlandırmak adına dil öğrenimine büyük önem vermenizi ve tek bir dille yetinmemenizi tavsiye ederim. Unutmayın; bu dünyadaki en önemli yatırımınız, zihin sarayınızı size gerekli olan bilgilerle donatmak.
GELECEĞİMİZİ ŞEKİLLENDİREN EKOSİSTEM
Üniversite bir iş bulma kurumu olmayıp aslında herkesten ve sürekli öğrenerek kendi geleceğimizi şekillendireceğimiz güçlü ve zengin bir ekosistemdir. Kütüphane, laboratuvar, araştırma merkezi ve diğer üniversite kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmak, engin birikim ve tecrübe sahibi akademisyenlerle iletişim kurmak ve etkileşmek size inanılmaz bir bakış açısı kazandıracak.
DERS ÇALIŞMAK YETERLİ OLMAYACAK
İş hayatınızda nasıl bir bireyle çalışmak isterdiniz sorusunu kendinize şimdiden sormanızı ve bu soruya vereceğiniz yanıta göre bir kariyer planlaması yapmanızı öneririm. Akademik açıdan donanımlı olmanın tek başına yeterli olmayacağını eminim ki sizler de hemen fark etmişsinizdir.
Kendinize iyi bir gelecek inşa edebilmek için en iyi üniversiteyi kazanmanın ve sadece ders çalışmanın yeterli olmadığını; iyi bir geleceğin, iş arayan değil, işte aranılan kişi olmanın yolunun, kendinizi 21’nci yüzyıl becerileriyle donatmaktan ve her anlamda geliştirmekten geçtiğini belirtmek isterim.
Merakı ve tutkusu olanı, iletişim yeteneği güçlü olanı, keyifli ve uyumlu bir takım arkadaşı olanı, problemlere çözüm odaklı yaklaşanı ve çözümün bir parçası olanı ve hatta problemleri öngörerek engelleyeni muhakkak sizler de tercih edeceksiniz. İşte bu nedenle, iletişim yeteneğinizi geliştirmenize, takım arkadaşı olabilmenize, konuşma, yazma ve dinleme becerilerinizi geliştirmenize, fikirlerinizi etkili bir şekilde ifade edebilmenize ortam yaratacak her türlü aktiviteye katılmanız sizleri başarıya taşıyacak olan en önemli unsurlardan.
MANEVİ TATMİN SAĞLAYACAK
Bu kapsamda, üniversite hayatının size sunacağı kariyer fırsatlarını en iyi şekilde değerlendirmenin yanı sıra öğrenci kulüplerine üye olmak, edebiyat-spor ya da sinema ve müzikle uğraşmak ve bir hobi edinmek size yeni ufuklar açacak. Unutmayın ki, üniversite, yeni arkadaşlar edinmek ve farklı kültürlerden insanlarla tanışmak için mükemmel bir platform ve bu ilişkiler, sadece üniversite yıllarınızla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda gelecekteki kariyerinizde de size yardımcı olacak.
Tüm bunlarla birlikte, topluma ve insanlığa faydalı olabilecek bireyler olmak adına toplumsal sorumluluk projelerine katılmanın sadece kişisel büyümenize katkı sağlamayacağını, aynı zamanda kariyer yolculuğunuzda da size önemli kazanımlar edindireceğini, ayrıca sizleri birer dünya vatandaşı kılacağını ve hepsinden de öte yaşamınızın manevi tatmin ve mutluluk kaynaklarından biri olacağını da bilmenizi isterim.
HAYAT BİR DENGE OYUNU
Hayat aslında bir denge oyunudur. Çalışmak, öğrenmek, hayallerinin ve hedeflerinin peşinden gitmek, sosyalleşmek; sizler bunların hepsini dengeli bir şekilde yapabilecek yeteneğe sahipsiniz. Hayal kurun ve bu hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Karşılaştığınız zorlukları aşabileceğinize olan inancınız, sizi başarıya ulaştıracak en büyük itici güç olacaktır.
Şunu unutmayın,
Hayat; hayaller, hedefler ve zorluklarla doludur. Hedeflerinize ve hayallerinize ulaşmak için vermiş olduğunuz en büyük emek aslında hayatınızın ta kendisidir. Bu nedenle, karşılığı hayatınızın kendisi kadar büyük ve değerli olan hayaller kurunuz.
Hayallerinizin ve hedeflerinizin peşinden koşarken risk almaktan ve hata yapmaktan korkmayın. Aldığınız eğitim dönemi ve yaşınız itibari ile hata yapmanızın en hoş karşılanacağı bir dönemde yaşadığınızı unutmayın.
İşte bu nedenle de sınırlarınızı zorlayın; konfor alanlarınızı terk edin, geminizi güvenli limanlarınızdan çıkarın; beyninizdeki duvarlarınızı yıkın, hayallerinizin ötesine geçin.
Arının bal yapmasının ilk şartının kovanından çıkması olduğunu unutmayın.
FARK YARATIN
Kariyer yolculuğunuzda fark yaratan işlere imza atın. Ya hiç kimsenin akıl etmediği ya da hiç kimsenin yapmaya cesaret edemediği işlere girin.
İnsanlığa adanın ve her işinizi adanarak yapın. Yeryüzünde de gökyüzünde de insanlığa katkı sunmanın, fayda yaratmanın büyük bir karşılığı olduğunu sakın unutmayın.
Yeryüzünün en yüce makamının “iyi bir insan” olmak olduğunu ve bunun dışında bizlerin makam olarak bildiği her pozisyonun, aslında sadece ama sadece birer görev olduğunu sakın unutmayın.
O nedenle de ailesine, milletine, vatanına, devletine ve insanlığa katkı sunan “iyi bir insan” olmayı en büyük makam olarak görünüz.
Hepinize üstün başarılarla dolu, verimli ve mutlu bir üniversite yaşamı diliyor, sevgilerimi sunuyorum.
PROF. DR. YUSUF BARAN KİMDİR?
11 Aralık 1977 tarihinde doğdu. 1998 yılında Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans derecesini 2002 ve Doktora derecesini 2006 yılında ODTÜ’den aldı. 2007-2015 yılları arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.
Bilim, teknoloji, diplomasi konulu ulusal ve uluslararası toplantı/ kongre/ forumlarda (ABD, Brezilya, Çin, Pakistan, İsveç, Azerbaycan, İsviçre, İsrail, Almanya, Şili, Sudan, Yunanistan, Makedonya, Tayland, Bosna Hersek, Sri Lanka, Hollanda, Rusya, Malezya, Güney Afrika, vb.) 200’ün üzerinde konferans verdi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Dünya Bilim Forumu, Bakü Forumu, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Yaşam Bilimleri Forumu, Bilim Diplomasisi, Bilim Liderliği gibi çok önemli toplantılara davet edildi ve konferanslar verdi.