Güncelleme Tarihi:
Bakan Yılmaz, öğrencilere spor ve sanat dalında beceriler kazandırılmasına yönelik çalışmalar, izinsiz çalışan eğitim kurumları ve özel yurtlara yönelik yürütülecek denetim faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Her öğrenciye spor ve sanat dalında beceriler kazandırılmasıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile protokol imzalandığını hatırlatan Yılmaz, kültürel açıdan öğrencilerin farklı bir bakış açısına sahip olmasını, yetkin sanatçıların her alandaki tecrübelerini öğrencilere aktarmasını istediklerini, bu kapsamda kültür merkezlerinin de kullanılacağı söyledi.
Öğrencilere ‘spor’ taraması
Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yapılacak iş birliği ile de bu yılın eylül ayından itibaren tüm öğrencilerin bir taramadan geçirilerek yetenekli sporcuların saptanacağını açıkladı.
Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"2020 Olimpiyatları'na hazırlanıyoruz. Bu olimpiyatlarda çok daha iyi bir netice almak lazım. Bu iyi neticeyi alabilmek için eğitimli sporculara ihtiyacımız var. Önümüzdeki eğitim öğretim yılı, yani 2017-2018'den başlamak üzere eylül ayından itibaren bütün öğrencilerimizi Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte, onların antrenörleri var, bizim beden öğretmenlerimiz var. Onların ve bizim spor salonlarımız var. Bizim okullarımızın ihtiyacı olan spor salonlarını da yapmayı da kabul ediyorlar. Bir taramadan geçirilecek. Bu taramadan geçirildikten sonra spora yatkın, nitelikli olanlar çünkü her birinin ayrı bir yeteneği gerekiyor veya yaradılışının o sporu yapmaya uygun olduğunun tespiti halinde onlar özel bir eğitime tabi tutulacak."
Spora yetenekli olan öğrencilerin eğitim sürecinde bazı kolaylıklar sağlanacağını da belirten Yılmaz, "Biz de onlara imkan sağlayacağız. Yani diyelim ki bazı derslerden daha az ders alma, onların çalışmalarının olduğu gün okuldan erken ayrılabilme veya izin verme gibi bir çalışmamız önümüzdeki yıl eylül ayından itibaren başlayacak. 18 milyon öğrencimiz var. Bu 18 milyonun içerisinde inşallah 18 altın madalya alacak insanımız çıkar diye düşünüyorum" dedi.
"Dershaneler bir insan devşirme alanı"
Dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin ardından "eğitim koçluğu", "eğitim danışmanlığı" gibi isimlerle faaliyet gösteren izinsiz eğitim kurumlarıyla ilgili yürütülen çalışmalara da değinen Yılmaz, "15 Temmuz şunu gösterdi ki dershaneler bir insan devşirme alanı. Orada insanları devşiriyorlar adeta mankurtlaştırıyorlar. Önce kendi ailesinden alıyorlar. Sonra kendi milletinden alıyorlar, hatta kendi dininin dışına çıkarıyorlar, farklı bir yapı içerisine koyuyorlar" dedi.
Bunlara bir son vermek için dönüşümün gerçekleştirildiğini vurgulayan Yılmaz, bu kapsamda temel liselerin oluşturulduğunu, temel lise olamayanların ise kapatıldığını anımsattı.
Yılmaz, "eğitim koçluğu", "kariyer rehberliği", "eğitim rehberliği", "eğitim danışmanlığı", "ödev merkezi" veya başka adlarla da olsa bütün eğitim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığının izin ve denetimine tabi olduğuna dikkati çekti.
Bu kapsamda bütün valiliklere genelge gönderildiğini hatırlatan Yılmaz, "Eğitim veren ancak bakanlığımızdan izin almayan kurumların hepsinin kapatılmasını istedik. Biz kesinlikle okulda eğitimi yeterli hale getirmek istiyoruz" diye konuştu.
"Ağustos ayına kadar mutlaka kapatılacak"
Okulda eksiklik olması durumunda ise hem ilkokul hem de ortaöğretimde yetiştirme ve destekleme kurslarının açıldığını belirten Yılmaz, üniversiteye hazırlanacak bir öğrencinin kendini eksik hissettiği derste kurs alabildiğini ve bu tip ihtiyaçların da bu kurslar üzerinden karşılandığını anlattı.
Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bunun dışında bir eğitim verilmesine, dışarıda özel kuruluşlarla izin vermiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararı var, biz hepsini kapatmıştık, en azından bir bilim dalında açık olması uygun olur diye. En son kanun çıktı birden fazla olanlar bu ağustos ayına kadar mutlaka kapatılacak."
Bir bilim grubuna dönüşerek devam etmek istediğini belirten bin dolayında kurum olduğunu ifade eden Yılmaz, "Onlar devam edecek ancak bu kanun dışında olanların hepsini kapatacağız. Genel kuralımız şu, eğitim Milli Eğitim Bakanlığı kurumlarında alınır" dedi.
Bakan Yılmaz, bir istisna olarak yerel yönetimlerin vatandaşların ihtiyaçlarına yönelik bakanlık ile protokol yapmak kaydıyla eğitim verebildiğini de anlattı.
Denetimden geçmeyen özel yurtlar kapanacak
Özel yurt ve pansiyonlara yönelik denetim ve ruhsat yetkisinin bakanlığa geçmesi sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin de bilgi veren Yılmaz, Adana'nın Aladağ ilçesinde özel bir öğrenci yurdunda çıkan yangını hatırlattı.
Bunun çok acı bir olay olduğunu belirten Yılmaz, orada dayanıksız durumdaki bir yurdun yıkıldığını ve öğrencilerin tamamının da Kozan'daki bir yurda nakledildiğini fakat bazı ailelerin sonrasında çocuklarını Aladağ'da yangının yaşandığı yurda kaydettirdiğini anlattı.
Yılmaz, "Yeniden böyle bir olayın olmaması için kesinlikle mevcut yurtların her birinin düzenli aralıklarla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi itfaiye konusunda uzman olmuş belediyelerle, elektrik bölümünde elektrik mühendisleri odalarıyla yani sivil toplum meslek teşekkülleriyle alanında mutlaka denetime tabi tutacağız. Denetimden geçmemiş bütün kurumları kapatacağız. Tabi önce uyarı, eğer uyarı da yerine getirmezse çünkü insan hayatının olduğu yerde risk alınmaz. İnşallah önümüzdeki dönemde bir daha böyle olaylarla karşılaşmayacağımızı umuyoruz, bekliyoruz" dedi.