Güncelleme Tarihi:
İşte yeni bakanı bekleyen önemli sorunlardan bazıları:
1- LİSELERE YERLEŞME: TEOG kaldırıldı, yerine Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve adrese dayalı yerleştirme sistemi getirildi. Sadece 1.373 okul LGS’yle öğrenci alacak olsa da sınava yaklaşık 1 milyon öğrenci başvurdu. 1 milyon 200 bin 8’inci sınıf öğrencisinin yüzde 90’ı, seçilen eğitim bölgelerine adrese dayalı yerleştirilecek. Yeterli okul türü olmadığı için başka liseyi tercih etmek durumunda kalmaktan endişelenen veliler, sistemin zaman zaman kilitlenmesinden yakındı. Sonuçlar, 30 Temmuz’da açıklanacak. Öğrencilerin istediği okula yerleşip yerleşemeyeceği bilinmiyor. Bakan Selçuk, “Bir kılavuz çıkarılmış, buna uymak durumundayız. Tercih ettiğim bir şey mi? Çok net olarak, hayır. Bir devamlılık esas ve biz bunu göğüsleriz, ne gerekiyorsa yaparız. Olası sorunların mümkün olduğunca azaltılması konusunda çok ciddi tedbirlerimiz var” dedi. Önümüzdeki yıl sınavın çocukları huzursuz eden bölümleriyle ilgili önlem alacaklarını belirten Bakan Selçuk, “Çok daha dingin bir sınav dönemi geçecek. Bütün mesele, sınavın baskısı konusunda Türkiye’de oluşan örgütlü yapıyı kırmak” açıklamasını yaptı.
2- ÜNİVERSİTE SINAVI: Bir anda değişmesi adayları şaşırttı, panikletti. Değişmekle de kalmadı, sistemde sınav tarihine kadar birkaç kez revizyona gidildi. Adayların heyecanına kafa karışıklıkları eklendi. Zor sorulması karamsarlığa yol açtı. Özellikle matematik testine ‘mühendislik matematiği’ yorumları yapıldı. Adaylar, şimdi 31 Temmuz’da açıklanacak sonuçları bekliyor. Sınavın yeniden değişip değişmeyeceği ise bilinmiyor.
3- İKİLİ EĞİTİM: Öğrencilerin yoğun olduğu bölgelerde ‘sabahçı-öğlenci’ şeklinde derslerin verildiği ikili eğitim hâlâ sorun. Hükümet ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri 2019 sonuna kadar bunun kaldırılacağını belirtti. Bakanlık yetkililerince son açıklanan verilere göre, 4 milyon 300 bin öğrenci ikili eğitim alıyor. Ancak yeni lise sisteminin de etkisiyle bazı okulların yıllar sonra tekrar ikili eğitime geçtiği biliniyor.
4- ÖĞRETMEN ATAMALARI: 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması sonuçları bugün açıklanacak. Ancak atanmayı bekleyen binlerce öğretmen adayı var. Okul yöneticileri ve sözleşmeli öğretmenlikte uygulanan mülakatın objektifliği de hâlâ tartışılıyor. Bakan, konuşmasında atamalarla ilgili şunları söyledi: “Beklentilerin farkındayım. Makul seviyede çalışma yapılabilir. Ama şu an böyle bir şey yok. Atanamayan öğretmen meselesi bizim için bir istatistik meselesi değil, insan meselesi. Yapabileceğimiz şeylerin sınırı var. Bu konuda net bir raporu ortaya koyacağız.”
5- AÇIK LİSE: TEDMEM’in ‘2017 Eğitim Değerlendirme Raporu’na göre, liselilerin yüzde 27’si açıköğretim lisesine kayıtlı. Yani zorunlu olan lisede her 4 öğrenciden 1’i örgün eğitime devam etmiyor. Eğitimcilere göre, açıköğretim örgün eğitimin bir parçası gibi görülüyor. Yeni lise yerleştirme sisteminin, açıköğretimdeki öğrenci sayısını arttırabileceği de belirtiliyor.
6- MÜFREDAT: Yeniliklerde “Paydaşların görüşleri dikkate alınmadı” iddiaları, biyolojiden ‘evrim’in ve müzikten kimi isimlerin çıkarılması gibi konular çok tartışıldı. Yeni hazırlanan bazı kitaplarda çocukların yaşına uygun olmayan fotoğrafların kullanılması tepki çekti. Tartışmaların yeni yönetimde gündeme gelip gelmeyeceği merak konusu.
7- OKUL ÖNCESİ EĞİTİM: OECD’nin ‘Eğitime Bir Bakış’ raporuna göre, Türkiye’de üç yaş düzeyinde okul öncesi eğitime katılım oranı yüzde 9; dört yaş düzeyinde yüzde 32. OECD ortalaması ise üç yaşta yüzde 78; dörtte ise yüzde 39. Türkiye, bu oranlarla açık ara OECD ülkeleri arasında en düşük performansa sahip. Okul öncesi eğitimin zorunlu olması planlanıyor. MEB okul öncesi eğitime katılımın arttırılması için bu yıl bir pilot uygulama başlattı. Okul öncesi eğitimin akibetinin ne olacağı merak ediliyor.
8- KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASI: Kız çocuklarının okullaşma oranı, her yıl artıyor ancak sorun ortadan kalkmış değil. MEB’in rakamlarına göre, okul öncesinde 4-5 yaş kız öğrenci okullaşma oranı 2017-2018 döneminde yüzde 49.9; ilköğretimde 96.2; ortaöğretimde yüzde 83.4.
9- ULUSLARARASI SIRALAMALAR: OECD’nin üç yılda bir düzenlediği PISA 2015 sonuçlarında Türkiye’nin sıra kaybı dikkat çekti. 72 ülkeden 540 bin öğrencinin katıldığı programda, Türkiye matematikte 420 puanla 49’uncu, fende 425 puanla 52’nci, okumada ise 428 puanla 50’nci sırada yer aldı. Böylelikle PISA 2012’ye göre, 10 sıraya varan kayıp yaşadı. OECD uzmanları, özellikle temel düzeyde performans gösterebilen öğrenci oranındaki düşüşe dikkat çekmişti. Türkiye, Meksika ile birlikte en düşük performansa sahip OECD ülkelerinden biri oldu.
10- TAŞIMALI EĞİTİM: Sayıları çok olmasa da bazı bölgelerde hâlâ taşımalı eğitim var. Bakan, “Şiarımız adalet olacak” diyerek, dezavantajlı çocukların öncelikleri olacağını açıkladı.