Güncelleme Tarihi:
Bu yarıyıl tatillinde öğrenci ve velilerin beklentileri geçmişe nazaran elbette farklı olacak. Geçmiş yarıyıl tatillerini ve rutinlerini hatırlamak, onları yerine getirmek isteriz. Aileler yarıyıl tatillerinde her bir aile üyesinin temel ihtiyaçlarını gidermek için kendi bağlam ve imkânlarına göre planlama yapardı. Örneğin; tatile gider, aile büyüklerini ziyaret ederdi... Öğrenciler ise, oyun oynayarak, kitap okuyarak, sportif ya da sanatsal bir etkinlik yaparak, film, dizi, belgesel izleyerek, gelecek dönem yapılacak sınavlara hazırlanarak yarıyıl tatillerini geçirirdi. Ayrıca müze, sergi, kitap fuarı ziyaretleri ve spor müsabakalarını izlemek yapılan etkinlikler arasında yer alırdı. Ancak 2021 yarıyıl tatili rutinleri ve beklentileri değişti, bu değişim temel ihtiyaçları değiştirmedi ancak onları karşılama alışkanlıklarını değiştirdi. Bu değişimin nedeni COVID-19 süreci. Bu süreci hepimiz ilk defa yaşıyoruz. Bir diğer deyimle bu süreçte öğrenci, aile, yetişkin, toplum ve dünya acemi. Bu süreç, öğrenci, ebeveyn, öğretmen, kısaca hepimizin davranışlarını, alışkanlıklarını değiştirdi. Okulda alınan eğitim-öğretimi uzaktan eğitim aracılığıyla yapmaya başladık. Yaşadığımız bu durumu öğrencilerimiz başlangıçta tatil olarak algıladı. Haklıydılar, okul ve sınıf rutinlerinden çıktılar, ev konforuyla birlikte tatil havasına girdiler. Bu yeni duruma her öğrenci bireysel özelliklerine göre tepki verdi ancak bu sürece de bir şekilde uyum sağlandı. Araştırma sonuçları, olumsuz olayların bizi etkilediğini fakat genellikle bizi tahmin ettiğimiz kadar çok ve uzun süreli etkilemediğini gösteriyor. Bu bulgunun hepimiz için geçerli olmasını umut ederim.
VELİLER NELER BEKLİYOR?
Uzaktan eğitim sürecinde veliler anne baba rollerinin yanında öğretmen rolü de oynamak durumunda kaldı ve bu iki rolü aynı anda oynamak, ebeveynleri zorladı. Bir yandan kendi işlerine devam etmek, evin düzenini sağlamak durumunda kalırken, diğer yandan çocuklarının eğitiminde öğretmen olarak sorumluluk aldılar. Veliler uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının öğretmeni oldu. COVID-19 süreci genelde hepimizi, özelde velileri yordu. Bu yarıyıl tatilinde dinlenmeyi öğrenciler kadar veliler de hak etti. Kimi velilerin öğretmenlik görevi bir süreliğine de olsa tamamlandı, ancak 8 ve 12’nci sınıfta çocukları olan velilerin bu sorumlulukları devam edecek. Ülkemizde veliler, çocuklarının iyi bir eğitim alması için çoğu ülke velisine göre önemli yatırım yapar, çocuklarının akademik, sosyo-duygusal ve kariyer gelişimlerinin sağlanmasını bekler. Sosyo-duygusal alanla ilgili bir örnek vermek gerekirse; veliler çocuklarının yarıyıl tatilinde öz düzenleme becerileri geliştirmesine yardımcı olacak etkinlikler verilmesini beklerler. Beklenti doğrudan öz düzenleme olarak adlandırılmaz, bunun yerine çocuklarının belirli bir amaç oluşturmaları, bu amaca ulaşacak motivasyona sahip olmaları ve öğrenme için bilişsel güçlerini kontrol etmeleri beklenir. Yarıyıl tatilinin verimli geçirilmesi için gerekli koşullardan biri öz-düzenleme becerilerine sahip bir öğrenen olmaktır çünkü dönem içinde uzaktan eğitim uygulaması kullanıldı. Uzaktan eğitim, öğrenmenin yüz yüze yapıldığı öğrenme ortamlarına göre daha esnek, daha fazla öğrenen sorumluluğundadır ve daha fazla öz-düzenleme becerileri gerektirir. Ebeveynler çocuklarının yakın, orta ve uzun vadeli hedefleri olmasını ister, bu hedefler öğrencilerin kendilerine nasıl çeki düzen verebileceğini belirler. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde bu hedeflerin neler olduğu farklılaşır. Diğer yandan bu süreçte velilerin bir bölümü iş ortamlarını ev ortamına taşıdı, bu değişim de doğal olarak onları etkiledi. Çalışmanın üç işlevi vardır. Hayatta kalmak için gelir sağlar, kendimizi ifade etmemize yardımcı olur ve sosyal bağlantı kurma aracı olarak işlev görür. Belirli bir süre çalışmak için iş yerine gitmemek, evde birlikte kalmak aile ilişkilerinde kimi sorunlara da neden olabilir. Unutulamamalı ki bu tür sorunları hepimiz ilk defa yaşıyoruz. Bu süreçte duygu ve düşüncelerin karşılıklı ifade edilmesi ve tarafların birbirini anlamaya çalışması yararlı olabilir.
HER ÖĞRENCİNİN TATİLDEN BEKLENTİSİ FARKLI
Öğrencinin bu yarıyıl tatilden beklentileri gelişim dönemleri ve bireysel farklılıklardan etkilenir. Her öğrenci başkalarına benzeyen birtakım özelliklere sahip olduğu gibi, benzemeyen bazı özelliklere de sahip. Bireysel farklılıkların kökeninde, tüm gelişimsel özellikler gibi hem kalıtım hem de çevrenin etkilerini görmek mümkün. Her öğrenci kendi gelişimsel ağına sahiptir. Öğrencilerin yarıyıl tatillini değerlendirmesinde gelişimsel özellikler geçerli. İlkokul birinci sınıf öğrencisinin yarıyıl tatilinde beklentileri, 9’uncu sınıf öğrencisinin beklentilerinden farklı olur. Dönem sonunda merkezi sınavlara girecek olan öğrencilerin de benzer şekilde beklentileri diğer öğrencilerden farklı olacaktır. Örneğin; bu iki sınıf öğrencisinin yarıyıl tatilini hem temel ihtiyaçlarını gidererek hem de konu tekrarı yaparak geçirmeleri beklenir. Öğrenciler normal zamanlarda olduğu gibi, yaşamlarını devam ettirmek, sevgi ve ait olma ihtiyaçlarını karşılamak, bağımsızlık duygularını yaşamak, yaşamlarını kontrol etmek ve eğlenmek gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayı bekler. Öğrenciler bu süreçte velilerin kendilerini koşulsuz kabul etmesini, sevmesini ve anlamasını ister. Kimi öğrenciler içinde bulundukları gelişim döneminin bir özelliği olarak daha çok bağımsız olmak, arkadaşlarıyla daha çok sohbet etmek isteyebilir. COVID-19 süreci bireysel olarak bizlerin tek başına kontrolümüzde olan bir süreç değil. Korunmak için maske kullanmak, sosyal mesafeyi korumak ve el yıkama alışkanlığı çok önemli. Bu süreci kabullenip yeni alışkanlıklar kazanmak gerekiyor. Alışkanlıklar kader değil, değiştirilebilir. Bu süreçte öncelik kendimizin ve çevremizin sağlığını korumak olmalı.
SORUNLAR İYİ NİYETLE ÇÖZÜLMEYE ÇALIŞILIYOR
Ebeveynler, yetişkinler, Milli Eğitim Bakanlığı ve öğrenciler iyi niyetli ve sorunu çözmeye çalışıyor. Bu çabanın biçimi her öğrenciye, anne-babaya, yetişkine ve topluma özgü. Bu noktada ebeveynlerin kendilerini tanımaları ve eğitmeleri önemli. Çocuklarıyla birlikte onların gelişimine ve temel ihtiyaçlarını karşılamaya katkı sağlayabilecek etkinlikler yapılabilir (kitap okuma, resim yapmak, yemek yapma, sofra kurma, sessiz sinema, satranç gibi) ve çocukların bir şeyler başarma isteğine katkıda bulunabilirler. Ebeveynler çocuklarının mizacına ve öğrenme biçimine uygun, katı olmayan bir program oluşturabilir.
Son olarak yarıyıl tatilinde günlük rutin oluşturma ve izleme önemli. Günlük bir rutinin sürdürülmesi hem yetişkinlerin hem de çocukların yaşamlarında düzen ve amaç duygusunu korumalarına yardımcı olabilir. Uzaktan yürütülmesi gerekse bile, çalışma, egzersiz veya öğrenme gibi düzenli günlük aktivitelere devam edilebilir. Öğrencilerin arkadaşlarıyla yüz yüze etkileşimleri sınırlı olabilir ancak telefon görüşmeleri, kısa mesajlar, görüntülü sohbet ve sosyal medya bu süreçte kullanılabilir.
PROF. DR. GALİP YÜKSEL KİMDİR?
1965’te Gülşehir’de doğan Prof. Dr. Galip Yüksel, lisansını Gazi Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında tamamladı. Yüksek lisans ve doktorasını aynı üniversitede Eğitimde Psikolojik Hizmetler konusunda yaptı. 1987-1992’de Kayseri Fen Lisesi ve Ankara Dikmen Lisesi’nde psikolojik danışmanlık yaptı. 1992-1999 yılları arasında Gazi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak başladı. Prof. Dr. Yüksel çalışmalarını halen Gazi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık alanında sürdürüyor.