Güncelleme Tarihi:
Doğal Dil İşleme ve makine öğrenimi ile birlikte YZ tabanlı ChatGPT, Google Bard & Gemini, Microsoft Bing gibi programların ortaya çıkması geleneksel bilgi kaynaklarının etkisini yitirmeye neden oldu. Yapay zekâ sayesinde pek çok sorunun cevap, her duyulan ihtiyacın karşılık bulabileceği düşüncesi toplum içinde gittikçe kabul edilir hale gelmiş, yabancı dil öğrenme sorunu da bu süreçte ilgili gelişmelerden kendine cevap bulmaya çalıştı. Bir yabancı dil öğrenmenin tek bir yöntemi ve kaynağı olmayacağı için farklı yöntem ve teknolojik gelişmelerin sürece dahil edilmesi kaçınılmazdır. Bu gelişmelerden YZ destekli dil öğrenme de son zamanlarda hızla yaygınlaşmaya başladı. Her ne ortamda olursa olsun motivasyonun, bireysel çabanın, sistemli bir programın ve belirli bir amacın olması bir yabancı dil öğrenmenin temel unsurlarını oluşturuyor. Bu parametrelerin YZ tabanlı uygulamalarla uygun bir şekilde buluşturulup bir yabancı dili öğrenmeyi kolaylaştırması da kaçınılmaz. Pek çok kişinin bir yabancı dili internet oyunları, dizi ve filmlerden öğrenmesi bir dil öğrenmek için bireysel ihtiyaçlar ve öğrenme ortamlarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Teknolojik araçların ve uygulamaların etkin ve sistemli kullanılması yabancı dil öğrenme ve öğretme süreçlerinde pek çok açıdan fayda sağlar. Bu alanda duyulan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Google ve Microsoft gibi bazı yazılım şirketleri YZ’nın eğitimde kullanılmasına yönelik çalışmalarına ağırlık verdi. Ses tanıma teknolojisinin dil öğretimine uyarlanmasıyla konuşma ve dinleme etkinliklerine anında dönüt verilebilir hale geldi. Son yıllarda Duolingo, Babbel, Rosetta Stone gibi YZ tabanlı dil öğrenme uygulamalarına ChatGPT gibi YZ uygulamaları da eklendi böylece YZ ile dil öğrenme daha ilginç ve pek çok kişi için de daha eğlenceli hale geldi. Hedef odaklı öğrenmenin yapay zekâ tabanlı uygulamalarla desteklenmesi sayesinde geleneksel yöntemlerle öğrenmeye çalıştığımız kelime, dinleme, konuşma, yazma, okuma, telaffuz gibi dil becerilerinin kazanılması zaman, emek ve kaynak kullanımında daha ekonomik hale geldi.
UYGULAMALARLA ÖĞRENME
Yabancı dil öğrenenlerin veya bir yabancı dili iletişim amacıyla kullanma ihtiyacı duyanların ilk kullanmaya başladığı uygulamalardan birisi YZ tabanlı çeviri araçları oldu. Google Translate ve DeepL gibi uygulamalar iletişimde anlık ihtiyaca cevap vermeye başlamış, zamanla çeviri çalışmalarında etkisini daha fazla hissettirdi. Çevirinin dil öğrenme sürecinde farklı becerilere entegre edilmesiyle YZ gittikçe öğrenmenin bir parçası haline geldi. Yapılan araştırmalar yabancı dil öğretiminde YZ kullanımının konuşma, yazma, okuma, dinleme gibi dört temel becerinin kazanılması ve kullanılmasına önemli oranda fayda sağladığı gibi kullanıcıların pedagojik, öz düzenleme, bireysel öğrenme gibi konularda da kendilerini geliştirmelerine yardımcı olduğunu gösterdi. YZ tabanlı ve hedef veya ihtiyaç odaklı öğrenme ile kişiselleştirilmiş öğrenme daha anlamlı hale gelmeye başladı. Gerek sınıf içinde gerekse sınıf dışında yabancı dil öğrenirken YZ destekli uygulama ve araçların kullanımı öğrencinin dil seviyesi, ilgi alanı, öğrenme yöntemi ve ihtiyacına yönelik program hazırlaması ile öğrenme bireyselleştirilebiliyor. Öğrenmenin daha bireysel hale gelmesi ile materyal ve yöntem seçimi YZ tabanlı öğrenim programına göre belirlenmektedir. İhtiyaç odaklı hazırlanan YZ tabanlı bir öğrenme programı elbette dil öğrenmenin başarısını artıracaktır. Nitekim, YZ ile yapılan dil öğrenme tecrübeleri konusunda yapılan araştırmalar kelime öğrenme, doğru telaffuz, konuşma becerisinin geliştirilmesinde YZ’nın belirgin etkiye sahip olduğunu gösteriyor. YZ uygulamaları öğrencinin öğrenme stili ve ilgi alanlarıyla uyumlu kaynakları analiz ederek ona en uygun olanını seçer. Kelime, dilbilgisi, okuma etkinlikleri gibi çalışmaların kişiselleştirerek sunulması dil öğrenenler için oldukça faydalı hale gelmekte, yabancı dil öğretmenlerinin ders yükünü azaltarak öğrencilerin özerk ve bireyselleştirilmiş öğrenmelerinin gerçekleşmesine imkân sunulur. Bu şekildeki bir dil öğrenme süreci daha hızlı gerçekleşmekle kalmayıp daha keyifli ve daha motive edici hale gelir.
GERÇEK DİL KULLANIMI DENEYİMİ
Yapay zekâ tabanlı uygulamalarının geribildirim konusunda sunmuş olduğu imkânların da öğrenme açısından önemli bir fırsat olduğunu düşünmekte fayda var. Konuşma etkinlikleri sırasında ortaya çıkan pragmatik dil kullanımına yönelik eksiklikler, yanlış kelime telaffuzu, yazma etkinliklerindeki kelime seçimi, dilbilgisi yapısı, içerik ve uyum gibi konularda yapılan yanlışlara yönelik anlık geri bildirim vermesi dil öğrenenlere büyük kolaylık sağlıyor.YZ araçlarının pek çoğu bireyselleştirilmiş öğrenmeye uygun öğrenme platformları ile zengin içerikli, etkileşimli etkinlikler, sınavlar, alıştırmalar, oyunlar sayesinde kelime, dilbilgisi, telaffuz ve diğer becerileri seviye ve ilgili alanlarına uygun olarak uygulama fırsatı sunar. Öğrenilen ve sık sık gerçek ortamda uygulama fırsatı bulunan bu becerilerin ne kadar kazanıldığını ölçen araçlarla da dil gelişimi konusunda kullanıcılarına fikir veriyor. Kullanıcılar yapay dil öğrenme ortamlarından uzaklaşarak gerçek ortamda gerçek dil kullanımını deneyimlerler. Sohbet robotları, dil asistanları veya sanal öğretmenler bağlamına uygun konuşma ortamları oluşturmakla kalmayıp her türlü konuda sorulan sorulara sözlü veya yazılı cevaplar verebiliyor. Bu tür konuşma ortamlarının oluşturulması zaman ve yer sınırı olmadan bir yabancı dili öğrenme ve uygulamaya sağladığı katkı tartışılmaz.
PÜF NOKTASI ‘NE İSTEDİĞİMİZİ BİLMEK’
Bir yabancı dili öğrenirken YZ uygulamalardan verimli faydalanmanın püf noktası elbette ne istediğinizi iyi bilmenizdir. İstenilen komutların veya kullanacağınız araçların ne olduğunu bilmek ve bunlardan maksimum verim elde etmek için dijital okuryazarlık kadar bilgi ve veri okuryazarlığına da sahip olmak gerekir. Neyi istediğinizi bilmek gerçek veriye ulaşmak açısından hayati önem taşır. Doğru veriye ulaşabilmek için de öğrencilerin hangi bilgiye nasıl ulaşacağını bilmesi kadar bilgiye neden ihtiyaç duyduğunu ve o bilgiyi en iyi nasıl öğrenebildiklerini bilmelerinde de fayda vardır. Kısaca yapay zekâ destekli uygulamaları kullanarak dil öğretimini ve öğrenimini daha kolay, ilginç ve eğlenceli hale getirmek mümkün. Öğrencilerin öğrenme motivasyonlarının artması, farklı teknik ve yöntemlerin kullanılması, zaman ve mekân açısından sınırların olmaması, gerçek dil kullanma ortamlarına rahatça ulaşım gibi pek çok fayda sağladığı aşikar. Sadece YZ ile öğretmen desteği olmadan bir dilin öğrenilebileceğini iddia etmek için henüz erken diyebiliriz. Her ne kadar olumlu yönleri olumsuz yönlerinden fazla görünse de bir robotun her açıdan gerçek öğretmenin yerini tutması tartışılacak bir konu olma özelliğini sürdürür. İnsan etkileşimi, duygu paylaşımı gibi insani değerleri düşündüğümüzde öğretmenin dil öğretimi sürecinde rolü ve etkisi sona ermeyecek. Ancak unutmayalım ki yabancı dil öğretmenlerinin öğrenciler kadar teknoloji ve yapay zekâ uygulamalarında donanımlı olmaları artık bir zorunluluk haline geldi. Bizden aldığı verilerle bizim ihtiyaçlarımızı belirleyen ve buna yönelik kendini yenileyen yapay zekâ uygulamaları gibi yabancı dil öğretmenlerinin de kendilerini yenileyip teknoloji ile birlikte bu süreci beraber yürütmeleri yabancı dil öğrenmeyi daha anlamlı kılacak.
PROF.DR. İSMAİL ÇAKIR KİMDİR?
Prof. Dr. İsmail Çakır lisans ve lisansüstü eğitimini Gazi Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nde İngiliz Dili Eğitimi alanında tamamladı. İngiliz dili eğitimi, yabancı dil öğretimi, çeviri, dil ve kültür üzerine ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış makaleleri, ulusal ve uluslararası yayınevleri tarafından basılmış kitap ve kitap bölümleri bulunuyor. 1994-2009 yılları arasında Kırıkkale Üniversitesi’nde, 2000-2017 yılları arasında Erciyes Üniversitesi’nde, 2017-2023 yılları arasında Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde görev yaptı. Halen Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde çalışmaktadır. 2009 yılında yardımcı doçent, 2012 yılında doçent ve 2017 yılında profesör olan Prof. Dr. İsmail Çakır 2020 ve 2024 yıllarında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesine dekan olarak atandı.