Güncelleme Tarihi:
Yapay zekanın eğitimde fırsat mı yoksa tehdit mi olduğu, bu teknolojinin ortaya çıktığı günden beri sorgulanıyor. Gerek temel eğitimde gerek yükseköğretim kademesinde öğrencilerin artık sıklıkla kullanmaya başladığı bu araç, öğretmenlerin mesleği konusunda da endişelere yol açıyor. Ancak uzmanlar, yapay zekanın amacına uygun, doğru ve etik kurallar çerçevesinde kullanılması halinde bir tehdit değil, fırsat olduğunu söylüyor. Nesibe Aydın Okulları tarafından, kurucusu Hüsamettin Aydın’ı anmak için hayata veda ettiği 2020 yılından beri gerçekleştirilen ‘Özgürlük Günü’nde düzenlenen panelde, ‘Yapay Zeka, Dijitalleşme ve Eğitimde Dönüşüm’ konusu akademisyenler tarafından ele alındı. 30 Kasım’da gerçekleştirilen panelde konuşan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt, yaptığı araştırmada yapay zekanın cinsiyet ve yaş özelinde de nasıl değerlendirildiğini mercek altına aldığını dile getirdi. Kadınların genel olarak teknolojiye erkeklere kıyasla daha mesafeli olduğunu belirten Prof. Dr. Bozkurt, şunları söyledi:
KULLANIM YAYGINLAŞTIKÇA ÖN YARGI AZALIYOR
“Geçmişten yola çıkacak olursak mühendislik bölümlerinde de erkek öğrencilere kıyasla kadın sayısı daha az olmuştur. Elbette günümüzde bu fark, modernleşmeyle beraber gittikçe azalıyor. Ancak, yaptığım araştırmaya göre erkekler yapay zekayı daha fazla kullanıyor. Bunun yanı sıra yaş arttıkça yapay zekaya olan mesafede artıyor. Yani gençler, yapay zekayı daha etkin bir şekilde kullanmayı tercih ediyor. Yapay zeka okuryazarlığının öğrencinin akademik performans algısına nasıl etki ettiğini irdelediğim bu araştırmada, toplumda yapay zeka kullanımı yaygınlaştıkça bunu fırsat olarak görenlerin de sayısının arttığını gözlemledim. Yani toplumsal olarak bilmediğimiz konulara karşı daha fazla ön yargılı yaklaşıyoruz.
YAPAY ZEKA OKURYAZARLIĞI MÜFREDATTA OLMALI
452 öğrencinin yer aldığı bu araştırmada, öğrencilerin yüzde 37’si yapay zekanın problem çözme becerilerini geliştirdiğini, yüzde 36’sı bu aracın onların çalışma motivasyonunu artırdığını, yüzde 54’ü ders konularını anlamasına yardımcı olduğunu dile getirdi. Ayrıca öğrencilerin yüzde 46’sı, yapay zekanın eğitimde kişiselleştirme noktasında fayda sağladığına dikkat çekerek bu teknolojinin onların kişisel öğrenme tarzına uygun materyaller sunduğunu belirtti. Yüzde 65’i ise yapay zeka sayesinde ödev ve projelerini daha hızlı tamamlayabildiğini ifade etti. Dolayısıyla yapay zekanın öğrencilerin akademik performans algılarına olumlu etki ettiğini söyleyebiliriz. Hatta öğrencinin yapay zeka okuryazarlığı ne kadar yüksekse, akademik başarısı da o kadar artabiliyor. Bu nedenle yapay zeka okuryazarlığı dersinin müfredata eklenmesi gerekiyor.”
‘AMACINA UYGUN KULLANIRSAK TEHDİT OLMAZ’
Panelde konuşan Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Egemen Yılmaz ise “Her türlü araç ve gereç kötüye kullanılabilir. Örneğin su içmek için kullandığımız bir bardağı birinin kafasına vurduğumuzda ona zarar verebiliriz. Dolayısıyla kullandığımız araçları amacına uygun kullanırsak bu bir tehdit olmaktan çıkabilir. Yapay zeka için de bu geçerli. Yapay zeka, sunduğu pek çok katma değerin yanı sıra eğitimin kişiselleştirilerek özelleştirmesine de destek olur” dedi. YetGen Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut da, “En büyük korku, ChatGPT’den kopya çekilmesi. Ancak kopyayı ChatGPT keşfetmedi. ChatGPT, ücretsiz bir sanal asistan ve buna uygun şekilde değerlendirilmesini isterim. Yani artık öğrencilere bilgi naklini öğretmenler yerine yapay zeka yapabilir. Bu sayede öğretmenler de öğrencileriyle daha fazla etkileşim içinde olabilir” diye konuştu.
HÜSAMETTİN AYDIN KİMDİR?
Hüsamettin Aydın, 1950 yılında Van’ın İran sınırında olan Yanal Köyünde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini Van’da tamamlayan Aydın, üniversite eğitimini de Erzurum Atatürk Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olarak tamamladı. Aydın, 1975 yılında üniversiteden mezun olunca, İngiltere’ye gitmek üzere Ankara’ya gitti. Yurt dışına çıkış işlemleri uzayınca, Ankara’da özel bir kurumda İngilizce öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Çalıştığı kurumda tanıştığı matematik öğretmeni Nesibe Aydın ile evlendi ve İngiltere’ye gitmekten vazgeçti. Aydın, 1984 yılında, eşi Nesibe Aydın’ın yazdığı Fen Liselerine Hazırlık Matematik kitabı ile kendisinin yazdığı İngilizce Dil Bilgisi kitabıyla Aydın Yayıncılığı kurdu. İngilizce öğretmenliğiyle birlikte kitap çalışmalarına devam ederken, 1998 yılında eşi ile birlikte Nesibe Aydın Dershanesini kurdu. Ardından, 2008 yılında Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde Nesibe Aydın Okullarının temelini attı. Nesibe Aydın Okulları, Türkiye’nin 7 ilinde ve 11 kampüsünde eğitim öğretim vermeye devam ediyor. Hayata gözlerini yumduğu 18 Kasım 2020 günü ise ‘18 Kasım Hüsamettin Aydın Özgürlük Günü’ olarak ilan edildi.