Verimli üniversite hayatı için 15 öneri

Güncelleme Tarihi:

Verimli üniversite hayatı için 15 öneri
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2017 09:11

Yoğun bir hazırlık sürecini atlatan üniversite adayları, kayıtlarını yaptırdıktan sonra üniversiteli olacaklar. Peki bu kadar emek verip girilen üniversiteden donanımlı şekilde mezun olmak sadece okul eğitimiyle mümkün mü? Şimdi sizlere yerleştiğiniz programın tüm ülkede vereceği mezunların arasında nasıl en önlere çıkabileceğinizi anlatacağım.

Haberin Devamı

Tercihinizi yaptınız ve sonuçları bekliyorsunuz. Belki puanınız hedeflediğiniz programa yetmedi ve içiniz buruk, belki de birkaç program arasında kararsız kaldınız ve sonucu yerleştirme sistemine bıraktınız. Çok yakında sonucu öğreneceksiniz. Artık yarış bitti. Rahat bir nefes alabilirsiniz. Bundan sonrası yerleştirileceğiniz üniversiteye kalmış. Nasılsa onlar sizi geleceğinize hazırlayacaklar. Tatile çıkabilirsiniz.

Umarım böyle düşünmüyorsunuz. Şimdi sizlere yerleştiğiniz programın tüm ülkede vereceği mezunların arasında nasıl en önlere çıkabileceğinizi anlatacağım.

  1. Altın Kural: Her şeyi üniversitenizden beklemeyin. Üniversitelerin müfredatları şaşılacak derecede birbirlerine benzer. Sadece derslere girip çıkarak ve iyi notlar alarak en iyi ihtimalle vasat bir mezun olursunuz. Üniversite dönemi çok değerli. Bu dönemi sadece derslerle geçirmemeniz gerekiyor. Üniversitenin ve şehrin sosyal sermayesinden üst düzeyde yararlanmalısınız. Eğitiminiz sizin sorumluluğunuzda. İnisiyatif almalısınız.
  2. Sadece dersler yeterli değil ama derslere girmelisiniz (ülkede devamsızlık had safhada). Birinci sınıfın ilk iki haftası tatil değil; ilk günden itibaren derslere asılmanız gerek. Ayrıca sadece kendi okulunuzun dersleriyle yetinmeyin; mutlaka Coursera, EdX gibi online eğitim sitelerinden de birkaç ders alın.
  3. Hangi programa yerleştirilmiş olursanız olun, o programın standart müfredatı ile yetinmeyin. İlgi alanlarınızda seçmeli dersler görün. Bir tek yan alana odaklanmak istiyorsanız yandal yapın. İki alan arasında kararsızsanız, çift anadala başlayın, zaman içerisinde birisine daha yakın hissederseniz ona odaklanın.  Yerleştirildiğiniz alanda mutlu olamayacağınıza karar verirseniz, bölüm değiştirin. Üniversiteniz buna izin vermezse üniversitenizi değiştirin. Hayat sizin; kararları siz verin.

GELECEĞİN ALANLARI ÇOK DİSİPLİNLİ

  1. Son yılların eğilimi “yakınsama” (convergence). Tüm bilim dalları arasında işbirlikleri ve geçişkenlikler görülüyor. Mühendisin psikolojiden anlaması kadar, sosyoloğun da veri analizinden anlaması makbul. “Geleceğin alanları” çok disiplinli. Örneğin yapay zekada doktorlar, psikologlar, matematikçiler, bilgisayar ve elektronik mühendisleri birlikte çalışmak zorunda. Cerrahlar malzeme ve makina mühendislerinden destek alıyor. WEF raporunu incelerseniz, meslekten bağımsız olarak ilgilenmeniz gereken önemli alanlar olduğunu göreceksiniz. Tek disipline hapsolmayıp başka alanların temel paradigmalarını da öğrenmeniz gerek.
  2. Üniversite müfredatı neredeyse tümüyle içerik odaklı. Mezun olabilmek için buna hakim olmak gerek, fakat başarılı bir kariyer ve mutlu bir yaşam için bu müfredat (içerik bilgisi) kesinlikle yeterli değil. Üniversite içerik naklinde ne kadar başarılı ise, beceri ve yetkinlik geliştirme konusunda da o kadar başarısız. Dolayısıyla, üniversitede geçireceğiniz zaman boyunca beceri ve yetkinliklerinizi geliştirme konusunda size büyük bir görev düşüyor. Özellikle üzerinde durmanız gereken yetkinlikler arasında iletişim, dinleme, grup çalışması, sunum teknikleri, zaman, stres, proje yönetimi ve planlamayı sayabilirim. Yetkinlikleri ancak pratikle geliştirebileceğinizden; öğrenci kulüpleri, spor takımları ve okulda düzenleyeceğiniz etkinlikler çok değerli olacak. 

İNGİLİZCEYİ İYİ ÖĞRENMENİZ ŞART

  1. Üniversitenizin eğitim dili ne olursa olsun İngilizceyi çok iyi öğrenmeniz gerekiyor.  Eğer Türkçe (veya sözde İngilizce) eğitim veren bir okulda iseniz, bu iş size düşüyor. Rosetta Stone veya English Ninjas gibi kurumlardan destek alabilirsiniz. Ülkedeki birçok üniversite mezununun iyi İngilizce ile mezun olacağını düşünürseniz, farklılaşmak için ikinci bir yabancı dili kısmen de olsa öğrenmeniz iyi olacak. Önerilerim Rusça, Çince veya Arapça.
  2. Hangi programda olursanız olun mutlaka kodlama öğrenmeniz gerekiyor. Gelecekteki mesleklerin ne olacağını bilmiyoruz ama teknolojinin, büyük verinin, yapay zekanın tüm mesleklerin içinde olacağına eminiz. Makinelerle iletişim kurabilmenin yolu kodlama. Şu anda öne çıkan dil Pyhton, fakat Java, C, Visual Basic gibi temel dilleri öğrenmek de sizi farklılaştırır. Bunun yanında genel teknoloji okuryazarlığınızı üst düzeye taşımanız da gerek.

İŞ DENEYİMİ EDİNİN

  1. Üniversite eğitiminiz boyunca her fırsatta çalışmanız gerekiyor. Birçok programın formel bir stajı var ama bununla yetinmeyin. İki dönem arasında bile çalışmayı deneyin. Ücretli/ücretsiz, sigortalı/sigortasız, temiz/kirli demeden her fırsatta sektörleri deneyimleyin. Özellikle STK’lar için gönüllü veya startup’lar için çalışmak sizler için eşsiz birer deneyim olacak.
  2. Anlamlı bir yurtdışı deneyimi için şartları zorlayın. Erasmus ile olmazsa IAESTE ile olabilir, gençlik kamplarıyla veya “çalış-gez” (work&travel) programlarıyla olabilir. Yurtdışında geçirilecek iki ay hem ufkunuzu açacak, hem de size gelecekte farklı kapılar açabilecek.
  3. Mutlaka en az iki öğrenci kulübüne üye olun ve bir takım sporu yapın. Öğrenci kulüpleri ve takım sporları takım çalışması, stres yönetimi, zaman yönetimi, planlama gibi yetkinlikleri geliştirdikleri gibi gelecekte daha da önem kazanacak olan duygusal zekanızı, ilişki ve duyguları yönetme becerilerinizi (ve tabii arkadaş çevrenizi) de geliştirecek. 

UZMANLIK YETMEZ, KÜLTÜRÜNÜZÜ DE GELİŞTİRİN

  1. Üniversite mezunundan sadece seçmiş olduğu alanda belirli bir uzmanlık sahibi olması değil, kültürlü olması da beklenir. Hangi alanlarda kendinizi geliştireceğinize kendiniz karar verin ama sanat, spor, müzik alanlarını kesinlikle boş bırakmayın. Dengeli bir yaşam ve tutkularınızı keşfedebilmek için hobilerinizi de ihmal etmemeniz gerekiyor. Şaşırabilirsiniz ama hobileriniz mesleğe dönüşebilir veya iş bulmanızı kolaylaştırabilir. 
  2. Her fırsatta hem seçmiş olduğunuz alanla, hem de ilgi alanlarınızla ilgili konferanslara ve atölyelere katılın; ilgilendiğiniz dergileri, web sitelerini takip edin.  Çok farklı alanlarda en iyilerin ne düşündüğünü öğrenmenin bir yolu da TED konuşmalarını izlemek olabilir. Bunun yanında ortalama ayda iki kitap okumaya çalışın. Hangi alanda olursanız olun önerebileceğim yazarlar arasında Gladwell, Pink, Kahneman, Christensen ve Acemoğlu var.
  3. Bir kariyer alternatifi olarak girişimciliği de düşünün. Girişimcilik etkinliklerine katılın, yeni girişimleri takip edin, girişimcilik kitapları okuyun, kendi işinizi kurmaya kafa yorun. Risk almaktan korkmayın, başarısızlığın eşsiz bir deneyim olduğunu unutmayın.

SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPARSANIZ MUTLU VE BAŞARILI OLURSUNUZ

Haberin Devamı
  1. Gelecekte başarılı bir kariyer için inisiyatif almanın, yaratıcılığın ve tutkunun önemli olacağını bilin. Üniversite sıralarında tutkunuzu keşfetmeye çalışın--sevmediğiniz işi yapamazsınız.
  2. Eğitiminiz sırasında önünüze çıkabilecek iyi fırsatları (örneğin yarı-zamanlı çalışma, yeni bir girişimde yer alma, yurt dışı deneyimi, yeni bir alanda hızlı veya yoğun öğrenme) kovalayabilmek için eğitiminizi uzatmaktan kaçınmayın.  Ortalama 100 yıl yaşayıp 50 yıl çalışacağınızı düşünün. Üniversitenin bir yıl eksik/fazla sürmesi önemli değil. Önemli olan sizin bilgi, beceri ve donanım heybenizi istediğiniz şekilde doldurmanız ve mutlu bir yaşama hazırlanmanız. Kariyerinizi belirlemede fırsatların farkına varabilmeniz ve değerlendirebilmeniz büyük rol oynayacak. Fırsatlar karşınıza üniversitede de çıkabilir-gözünüzü açık tutun.

Bunları yaparsanız, emin olun hangi üniversitenin hangi programından mezun olduğunuz önemsizleşecek. Kendinizi daha iyi tanıyacaksınız, işe yaramanın tadını almış, farklı dünyaları deneyimlemiş olacaksınız ve en önemlisi kendi kendinizi yönetmeyi öğreneceksiniz. Mezun olduğunuzda iş arama süreciniz kolaylaşacak ve “aranan” mezun olacaksınız. O “Ah keşke girebilseydim” dediğiniz üniversitenin mezunlarıyla rahatça yarışabileceksiniz. Unutmayın, kariyeriniz ve mutluluğunuz sizin elinizde. Amacınız fark ve anlam yaratmak, başkalarının refahını olumlu yönde etkilemek olursa, sevdiğiniz işi iyi yaparsanız, hem ekonomik başarı hem de mutluluk sizin olacak.

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!