Ver bir rapor sosyal endikasyonlu olsun

Güncelleme Tarihi:

Ver bir rapor sosyal endikasyonlu olsun
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2007 18:57

Her yıl Mayıs ayında ilköğretim ve lise son sınıflarda bir sessizlik olur. Hatta son sınıf öğrencilerinin bulunduğu katta neredeyse hiç kimse bulunmaz. Çünkü, hemen hemen bütün son sınıf öğrencileri raporludur. Çilek mevsimi gibi rapor mevsimi gelmiştir. 20 gün özürsüz, 25 gün de özürlü devamsızlık hakkı tanınan öğrenciler haklarını bu dönemde kullanır. Özürlü devamsızlık da doktor raporları ile belgelenir. Herkesin bildiği gibi bu raporlar gerçek hastalıktan verilmez.

Haberin Devamı

Doktorlar kendi aralarında bu duruma "sosyal endikasyon" derler, yani rapor hastalık için değil sosyal nedenlerden ötürü verilmişti. Hekim ve aileler arasında bu konuda bir çıkar anlaşması vardır. Çıkarın ille maddi olması gerekmez. Neyse, rapor vermeyen hekim eleştirilir. Mazeret hazırdır. Öğrencinin geleceğidir söz konusu olan, vs. Rapor süresince "hasta çocuk" evde dinlenmek yerine, dershanelerde harıl harıl test çözer.

 

PARAYI ÖDE RAPORU AL

Şimdiye kadar kamu hastanelerinden "eş-dost" ilişkileri ile alınan raporlar, şimdi özel hastanelerden de alınabiliyor. Çünkü, bu yıl yapılan değişiklikle özel raporların da devamsızlıklarda geçerli belge olmasına karar verildi. Yani, doktor muayene parasını ödeyen çocuklar rahatlıkla raporlarını alıp, okullarından uzaklaşacak, test çözmeye devam edecekler. Bu uygulamanın en sıkıntılı, en olumsuz tarafı çocuklarımıza verdiğimiz mesaj. Yetişme çağındaki çocuklara "gereken" durumlarda "sahte rapor" alınabileceğini, hukuksal olmayan yollarla da bazı sorunların çözülebileceğini, bizzat yaşatarak gösteriyoruz. Yani, onlara düpedüz "Hak etmediğin şeyleri de elde edebilirsin" mesajı veriyoruz.

SAHTEKARLIĞA GÖZ YUMULMASIN

Haberin Devamı

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan bu duruma isyan ediyor. Aktan, hekimlerin rapor baskısı altında bulunduğunu belirterek, ailelerden ve okullardan destek bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın derhal bu uygulamayı durdurup, devamsız öğrencilerin rapor ile sorunlarını çözme konusunun sona erdirilmesini istiyor. Bakanlığın bu sahtekarlığa göz yumması yerine, bu öğrencileri istiyorsa izinli sayması gerektiğini söylüyor. Yani sahtekarlığa "dur" denilmesini talep ediyor. Aktan, bir yandan da bu uygulamanın hekimleri ve rapor alan öğrenci ailelerini yasa karşısında suçlu duruma düşürdüğü uyarısını yapıyor.

VALİ RAPORU DOĞAL SAYILIYOR

Aktan, bakın neler diyor: "Doktorlar, birçok konuda rapor vermeye yetkili olmakla birlikte genelde en sık ve sorunlu

Haberin Devamı

olan istirahat raporlarıdır. Tek imza ile 21 güne kadar rapor verme yetkisi olan hekimlerden bazen sadece ’izin yapma’ amacı ile bazen de idari bir sorun yaşandığında rapor isteniyor. İlginç olarak da karşı çıkıldığında neden böyle davranıldığı anlaşılmıyor. Gazetelerde hakkında soruşturma açılan genel müdür veya valinin rapor alarak izne ayrıldığı sıklıkla yer alıyor ve doğal karşılanıyor. Bu rapor eğer depresyon veya benzeri bir gerekçe ile verilmişse sahte bir rapor olduğu açıkça ortadadır. Aslında yeni Türk Ceza Kanunu böyle durumda rapor veren hekimi ve kullanan aileyi hapis cezası ile cezalandırıyor. Türk Tabipleri Birliği Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliği gerçeğe uymayan rapor verme işleminin geçici olarak meslekten men cezası ile cezalandırılmasını öngürüyor. Tıbbı Deontoloji Tüzüğü de sahte rapor vermeyi yasaklıyor."

ÖĞRENCİLER İZİNLİ SAYILSIN

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı bu sahtekarlığın sürmesine izin vermemeli. Soruna kapsamlı bir çözüm bulunana kadar, sınav döneminde öğrenciler, Aktan’ın önerdiği gibi izinli sayılabilir, böylece sahte rapora yönlenmeleri önlenebilir. Bu bile bir şeydir.

Bilmek isteyenler için işte Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri

Resmi belgede sahtecilik

MADDE 204. - (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması hálinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.

Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

MADDE 205. -
(1) Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi hálinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

MADDE 206. -
(1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlı

Haberin Devamı

para cezası ile cezalandırılır.

Özel belgede sahtecilik

MADDE 207. -
(1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!