Güncelleme Tarihi:
“Keşke şimdi çocuk olsaydık” projesi kapsamında veliler Şehit İbrahim Yılmaz Anaokulu kapısında tıpkı çocukları gibi öğretmenleri tarafından karşılandı. Önce sınıflarına geçtiler, sonra da el işi dersinden, resim boyamaya, Türkçeden, bahçe etkinliklerine kadar çocukları günlük rutinde ne yapıyorsa aynısını yaptılar. Veliler teneffüste tuvalet sırasına girip, çocuklarının el yıkamayı nasıl öğrendiğini ve hijyen alışkanlığını nasıl edindiğini de deneyimleme şansına sahip oldu. Minik sandalyelerde oturan veliler öğle yemeğinde de çocukları ne yiyorsa onu yedi.
“TEDİRGİNLİKLERİMİZİ GİDERDİK”
Etkinliğe katılan veli Meltem Uzun, projeden çok keyif aldığını ve faydalı bulduğunu vurgulayarak;
“Veli olarak ilk defa çocuğunuzu onun hiç tanımadığı bir ortama bıraktığınızda, günün her saati acaba şimdi ne yapıyor demeden edemiyorsunuz. İşte tam olarak bu tedirginliklerimizi gidermiş olduk bu etkinlik sayesinde, e tabii biz de çocuklar gibi eğlendik. Çocuklarımızın günlük yaşadığı prosedürlerden geçtik, tren olarak sıraya girdik, yemekhanede minicik masalar ve sandalyelerde oturup kahvaltımızı yaptık. Herkesin kahvaltısını almasını bekleyerek, duamızı ettikten sonra yemeye başladık, sonra ellerimizi yıkadık ve öğretmenimiz bizi sınıfımıza çıkardı. Bu arada hala tren olarak ilerliyorduk Sınıflarda hayalimizdeki okul etkinliğini yaptırdı bize öğretmenimiz, kestik, yapıştırdık, boyadık ve hayal ettik. Aynı çocuklar gibi. Sonrasında “ Balta, balta” çocuk şarkısı eşliğinde dans ettik. İtiraf ediyorum en çok burada eğlendim.” dedi.
VELİNİN AKLINDA SORU İŞARETİ KALMAYACAK
Projenin mimarı okul müdürü Arzu Arslan; “Biz hep çocuklar diyoruz ama bizim esas alıştırmamız gereken çocuklardan önce velilerimiz. Eğitim ortamını, bizleri, hiçbirimizi tanımıyorlar. Haliyle akıllarında soru işaretleri oluyor. Biz de o soru işaretleri giderilsin, görsünler istedik ve bu projeyi yaptık. Onların ön yargılarını yıkıp, okul ortamını gerçekten tanımaları, çocuklara güvenli ortamlarda eğitim verdiğimizi görmeleri için...” diyerek projenin en önemli ayağını velilerin oluşturduğunu söyledi.
Çocukların okulda öğrendikleri her yeni bilginin kalıcı olması için evde de pekiştirilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan sözlerine şöyle devam etti; “Yemekhanede nasıl yemek yenildiğini, Türkçe etkinliğinin ne demek olduğunu, lavaboya gittiğimizde onlara nasıl yönergeler verdiğimizi bilmeliler ki aynısını evde de tekrar etsinler. Okulda yaptığımız şeyin devamı evde yapılmazsa okul öncesi eğitim çok da amacına ulaşmaz ama veli burada neler yapıldığının farkına varırsa devamını getirme anlamında da çok faydalı olur” dedi. Etkinliğe çocuklar katılmadı. Bu durumun bilinçli olduğunu belirten okul müdürü Arslan şöyle devam etti: “Zaten özellikle çocukların olmamasını istedik. Çünkü anne babalar, çocuklarıyla yan yana olduklarında gerçek yüzlerini gösteremiyorlar. Onlar ne hissediyorsa onu yapsınlar istedik.”