Güncelleme Tarihi:
Manisa'da maddi imkansızlıktan dolayı dershaneye gidemeyen ve üç yıl boyunca etüt merkezine devam ederek istediği okulu kazanan Şeyma Nur Güngör, başarılı olmasında bunun çok büyük faydası olduğunu söylüyor.
Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasının olumlu olmadığını dile getiren Manisa Anadolu İmam Hatip Lisesi 1. Sınıf öğrencisi Güngör, maddi durumu iyi olan öğrencilerin dershanelere, iyi olmayanlarınsa etüt merkezlerine gitmesi gerektiğini belirtiyor: "Ben üç yıl ücretsiz olarak etüt merkezine gittim. Şu anda Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde okuyorum ve gayet memnunum. Etüt merkezi sayesinde hedefime ulaştım, kitap okuma alışkanlığı da kazandım." Dershane ve etüt merkezlerinde, dersin dışında sosyal faaliyetler de düzenlendiğini aktaran Güngör, bu sayede öğrencilerin daha dinç olduğunu dile getirdi. Velisi Mihriban Güngör de dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasına karşı olduklarını söyledi. Çocuğunun üç yıl boyunca etüt merkezine gittiğini aktaran Güngör, burada okuma alışkanlığı kazandığını ve başarılı olduğunu vurguladı.
Çocuğu Gazi Okuma Salonu'na giden Nurullah Gülen, etüt merkezlerinin kapatılmasından yana olmadıklarını söyledi. Maddi imkanların elvermediği günümüzde etüt merkezlerinin öğrenciler için bir nimet olduğunu belirtti. Gülen, "Dışarıdan okuma salonu olarak görünüyor ama içeriye girdiğinizde birlik, beraberlik ve kardeşliğin olduğunu görüyorsunuz. Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasını istemiyoruz" şeklinde konuştu.
İki yıldır Gazi Okuma Salonu'na giden Kanunu Sultan Süleyman Ortaokulu 7’nci sınıf öğrencisi Ömer Akbulut da derslerine çok faydası olduğunu ve kendilerine sahip çıkıldığını dile getiren Akbulut, "Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmasını istemiyoruz. Eğer kapatılırsa biz ne yaparız, nereye gideriz" dedi.
Manisa genelindeki 11 etüt merkezinde, toplam bin 200 öğrenciye ücretsiz eğitim veriliyor.
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Demir: Dershaneler sayesinde öğretmen oldum
Öte yandan Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Merih Eyüp Demir, dershanelerin kapatılmasının merdiven altının artmasına, devletin yaptığı denetlemelerin ortadan kalkmasına yol açacağını söyledi. Dershanelerin Türkiye’nin bir gerçeği ve arz talep meselesi olduğunu belirten Demir, “Talep varsa mutlaka arz olur. Vatandaşın talebi bitti mi ki dershaneleri kapatıyorsunuz? Bu konuda öncelikle buna bakmak gerekiyor.” dedi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinden önce kendisinin de okulda birçok dersin boş geçmesi yüzünden mağdur olduğunu, bu açığı gidermek için dershaneye gittiğini anlatan Demir, şunları söyledi:
“Dershaneler sayesinde öğretmen oldum. Türkiye’deki eğitim şartlarının eşit olmadığını görmemek için kör olmak lazım. Bu, Türkiye’nin bir gerçeğidir. Bunun için ekstra bir katkıda bulunmanız lazım. Dershane kaldıracaksınız da ekstra katkı anlamında yerine koyacağınız bir projeniz, öneriniz var mı? Bunlar belli değil. Dolayısıyla ben yaptım oldu mantığıyla 4+4+4 sisteminde bile şu anda sorunların üstesinden gelemezken yeni sorunlar getirmeniz, yeni sınav sistemi, dershaneleri kapatma gibi sistemin gideceği noktasının neresi olduğu konusu bütün milletimizde, öğrencilerimizde, velilerin üzerinde çok büyük bir soru işareti olarak duruyor. Sağlıklı bir çalışma hep birlikte, dershaneciler ve eğitim camiası bir araya getirilip yapılmalıdır. Bu bence kesinlikle işin taraflarının bir araya geleceği, çok geniş katılımlı çalışma ortamıyla giderilir. Fırsat eşitliği açısından dershanelerin eğitime katkısının olduğu yadsınamaz."
Geleceğimizi karartmayın
Karslı öğrenci velisi Alaattin Erkmen, gündemdeki dershanelerin kapatılmasına yönelik çalışmaya tepki göstererek, "Geçmişimiz karaydı, hiç değilse geleceğimizi karartmayın." çağrısında bulundu.
Erkmen, "Çöplerden, yiyecek artıklarından çocuklarımı geçindiriyorum. Çocuklarımın bu yaşantılarını istemiyorum. Bu okuma salonları fayda sağlıyor. Bizim gibi olmasınlar, biz çektik onlar çekmesin" dedi.
Dershanelerin kapatılmasına yönelik girişime tepkiler büyüyor. Dershanelerin kapatılmasını 'eğitime büyük darbe' olarak nitelendiren doğulu veliler, haberin içeriğindeki okuma salonlarının kapatılması planına üzüldü. Kars'ta, 2 odalı olan, mutfağıyla oturma alanı ve kapı girişinin bir yerde olduğu derme çatma bir meskende yaşayan Erkmen ailesi de söz konusu düzenlemeye karşı. Baba Alaattin Erkmen, yokluklar içerisinde 5 nüfuslu ailesine, hastalıklarla ayakta durarak bakmaya çalıştığını belirtti.
Bir kızının cezaevinde olduğunu belirten Erkmen, çocuklarının geleceği için okuma salonlarının kapatılmamasını istiyor. Erkmen, "Okuma salonları çocuklarımızın geleceğidir. Çocuklarımız adeta buralarda insanlığı öğreniyor. Onların geleceğinin kurtarılmasına fırsat doğmuşken, köstek olmayalım" dedi.
Kendi gençliğinde de bu imkanların olmasıyla kendisinin de belki bir doktor, memur veya bir devlet kurumuna girerek ekmek sahibi olacağını aktaran Erkmen, şöyle konuştu: “Yaşam tarzımı ve yaşadıklarımı herkes biliyor. El adamının çöplerinden, yiyecek artıklarından çocuklarımı geçindiriyorum. Çünkü benim bir geleceğim yok, gelirim yok, sigortam yok, memurluğum yok. Bu çocuklarımla eski püskülerle, kağıt kartonlardan yakacağımı topluyorum. Bu çocuklarımın bu yaşantılarını istemiyorum. Bu okuma salonları fayda sağlıyor. Bizim gibi olmasınlar, biz çektik onlar çekmesin.”
Kars Okuma Salonu'na giden Erkmen ailesinin oğlu Süleyman ise ailesini bu dertten kurtarmak istediğini ve büyüyünce hakim olarak bunu başaracağını söyledi. Süleyman'ın annesi ise beyaz eşya adına hiçbir şeyleri olmadığını ve tüm çabalarının çocuklarını okutmak olduğunu söyledi.
Vanlı mezunlar: Dershaneler kapatılırsa ortada kalırız
Dershanelerin kapatılmasıyla ilgili hazırlanan kanun taslağıyla ilgili tartışmalar büyürken, bir tepki de dershaneye giden Vanlı lise mezunu öğrencilerden geldi. Söz konusu taslakla dershanelerin kapatılması durumunda herhangi bir şekilde özel ders de alamayacaklarını belirten öğrenciler, böyle bir durumda kaderleriyle baş başa bırakılacaklarını düşünüyor.
Liseden geçen sene Mehmet Akif Ersoy Lisesinden mezun olan İbrahim Poyraz, okullarda iyi bir eğitim alamadığı için dershaneye gitmek zorunda kaldığını söyledi. Poyraz şöyle konuştu:
“Dershanelerin kapatılması durumunda, dershane yöneticileri, öğretmenleri önce ve en fazla mağdur olanlar mezun öğrenciler. Hükümetin dershaneleri niye kapattığını tam anlamıyla anlamış değilim. Dershanelerin kapatılmasından önce dershanelerin bir ihtiyaç olmasının kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden bizleri de göz önüne alarak daha iyi bir çözüm bulmalarını istiyoruz."
Alanya İmam Hatip Lisesi mezunu olup iki yıldır Van’da dershaneye giden Yunus Alaca da dershanelerin kapatılmasının çok yanlış bir karar olduğunu düşünüyor. Maddi durumu iyi olmayan öğrencilerin mağdur olacağını belirten Alaca şöyle devam etti.
"Dershanelerin koleje dönüştürülmesi söz konusu. Bir öğrenci dershaneye 2 bin verebilir ama kolejin bir yıllığına 8 bin veremez. Bizler liseden mezunuz dershane kapansa ne yapacağımızı bilmiyoruz. Dershaneler sadece bize ders vermiyor nasıl çalışılacağını da öğretiyor. Bazı dershaneler dersin yanında bizi olumsuzluklardan da alıkoyuyor. Dershanelerdeki rehberlik farkıyla kendimize bir yol çiziyoruz.”
Bu sene ilk defa dershaneye gittiğini belirten lise mezunu Yakup Menekşe de geçen sene üniversite sınavından istediği bölümü kazanacak kadar puan alamadığından tercih bile yapmadığını, istediği bölümü kazanmak için bu sene dershaneye gittiğini anlattı. Menekşe,şunları söyledi:
"Ancak dershanelerin sürekli kapanmayla ilgili gündeme gelmesi bizim de kafamızı karıştırıyor. Okulda üniversite sınavını kazanabilecek kadar iyi bir eğitim alamadığımız için dershaneler bizim olmazsa olmazımız durumunda. Dershaneler kapatılmasını istemiyoruz. Benim gibi maddi durumu iyi olmayanlar, koleje de gidemeyecek. O yüzden okulu bırakıp iş hayatına atılmak zorunda kalacak. Bu da eğitimsiz bir gençliğin ortaya çıkmasını sağlayacak."