Veli-öğretmen ilişkisinin çocuklara etkisi
Güncelleme Tarihi:
Çocuklar örgün eğitim içeriği ve sürecinde aile desteği, kaynaklara erişim, eğitim ortamının düzeni, eğiticilerin özellikleri ve erişilebilir hedefler gibi pek çok faktörden etkilenebilir. Örgün eğitimin hemen her aşamasında ebeveynlerin eğitim sürecine katılımı önem taşısa da, bu katılım özellikle ilköğretim düzeyinde yaşamsal önemde olabilir. Ebeveynlerin eğitim sürecine katılımının en önemli yapıtaşı ise veli- öğretmen iletişimidir.
Velilerin, çocuklarının öğretmenleri ile iletişimi akademik yılın başında başlar ve bir sonraki sınıfa kadar devam eder. Bazı öğretmenlerle velilerin iletişimi, bu öğretmenlerin öğrettikleri içerik nedeniyle bu süreyi de aşar ve birkaç yıl boyunca sürer. Veliler ve öğretmenlerin iletişimi öğrenci odaklıdır, yüz yüze konuşmalar, veli toplantıları, ders dışı görüşmeler, telefonla görüşme, mesajlaşma uygulamaları veya e-mail biçiminde olabilir. Bu iletişim sürecinde öğretmenler, öğrencilerin akademik yetkinliği ve üretkenliği, zorlandıkları konular, yeni ortaya çıkan veya ağırlaşan davranış ve ilişki sorunları ile ilgili velileri bilgilendirebilir. Bu konularda velilerin öğretmenlere göre daha zengin ve çeşitli gözlemleri olabilir ve veliler kendi gözlemlerini öğretmenlerle paylaşabilir. Öğrencinin akademik, duygusal ve toplumsal gelişimi ile ilgili ek destek gerektiğinde bu iletişim sayesinde veliler ve öğretmen bir takım halinde rol alır.
ÖĞRENCİLERE AKADEMİK KATKI SAĞLIYOR
Etkin ve verimli veli- öğretmen ilişkisi öğrencinin ebeveynleri ve öğretmeninin kendisinin üstün yararı için çalışan bir takım olduğunu fark etmesine, öğretmenine ve ebeveynlerine saygı ve sevgi duymasına katkı sağlar. Günümüze kadar gerçekleştirilen çalışmalar ebeveynlerin çocuklarının eğitim sürecine etkin bir şekilde katılımı ve çocuklarının akademik yetkinliği arasında ilişki bulunduğunu gösterir. Ebeveynlerin öğretmen ile iletişim sürecini devam ettirmeleri ve sürece etkin katılımları çocukların sorumluluk algısını da destekler, akademik hedefleri için güdülenme sağlar, düzenli çalışma alışkanlıklarına katkı yapar ve karşılaşabilecekleri zorluklar karşısında kendilerine güvenlerini korumalarında yardımcı olabilir.
ÇOCUKLARIYLA İLGİLİ BİLGİ EDİNİYORLAR
Etkin ve verimli bir veli- öğretmen ilişkisi ebeveynlerin çocuklarının akademik yetkinlikleri hakkında nesnel bilgileri edinmelerine, öğrenme ve eğitim sürecine katılımlarına yardımcı olabilir.
ETKİN VELİ ÖĞRETMEN İLİŞKİSİ NASIL KURULABİLİR?
Veliler ve öğretmenlerin ilişki süreci, tarafların kişilik ve iletişim özelliklerine, öğrencinin yaşı, cinsiyeti, akademik yetkinliği ve mizaç özelliklerine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Hangi şartlar altında olursa olsun, etkin ilişki ve iletişim yöntemlerinin akademik yılın başlangıcında belirlenmesi ve iletişimin akademik yıl boyunca düzenli olarak sürdürülmesi çocuklar için en büyük yararı sağlayacaktır. Bu iletişim özellikle yoğun olarak çalışan ebeveynler için telefon görüşmeleri, e-mailler veya mesajlaşmalar biçiminde olabilir. Uygun şartlar altında öğretmenlerin haftalık- aylık olarak velileri ödevler, sınıf içi gelişmeler ve sınavlar hakkında bilgilendirebilecekleri bültenler veliler için faydalı olabilir. Ters- yüz sınıf sistemi (“flipped classroom”) gibi yöntemlerle öğretmenler ve öğrencilerin ödevler, duyurular ve hatırlatıcıları internet üzerinden paylaşmaları sağlanabilir. Teknolojik etkenlerin dışında etkin dinleme, karşılıklı saygı ve duyarlılık ise etkin bir veli- öğretmen ilişkisinin temeli olmaya devam eder.
PROF. DR. ALİ EVREN TUFAN KİMDİR?
1977 Turhal doğumlu. Tıp eğitimini 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde (İngilizce) ve çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlığı eğitimini 2007 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 2008-2009 yılları arasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğinde, 2009-2011 yılları arasında Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğinde çalışmış, aynı hastanenin yataklı çocuk ve ergen psikiyatrisi servisi sorumlu hekimleri arasında yer aldı. 2011 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nı kurdu, 2014 yılında Doçent unvanını almış, anabilim dalı başkanlığını 2017 yılına kadar devam ettirdi. 2017- 2020 yılları arasında Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar ÜTF çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları anabilim dalı başkanı olarak görev yaptı, 2019 yılında Profesör unvanını aldı. 2020 yılında döndüğü Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi’de öğretim üyeliği ve anabilim dalı başkanlığı görevlerini yürütüyor. 2021 yılında Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkan Yardımcılığı’na seçildi. Nörogelişimsel bozukluklar, nörobilim, epidemiyoloji ve psikofarmakoloji özel ilgi ve çalışma alanları arasında yer alıyor.