Vee YÖK 7’nci başkanı bekliyor
Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurulu 1981’de kurulduğunda Türkiye’deki tüm yükseköğretim kurumları bu çatı altında toplanarak sorumlu tek kuruluş haline gelmişti.
İlk başkan Prof.Dr. İhsan Doğramacı 21 Aralık 1981’de başladığı görevini, 15 Temmuz 1992’de Prof.Dr. Mehmet Sağlam’a bırakmıştı. Sağlam da 3 yıl görev yaptıktan sonra milletvekili olarak 3 Kasım 1995’te TBMM’ye gittiğinde 6 Aralık’ta koltuğa Prof.Dr. Kemal Gürüz oturmuş, o da 8 yıl görev yaptıktan sonra 9 Aralık 2003’te Prof.Dr. Erdoğan Teziç’e vermişti.
Teziç’ten sonra 11 Aralık 2007’de Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan rektörlük yapmadan akademisyen olarak YÖK Başkanlığı koltuğuna oturdu. Özcan, 11 Aralık 2011’de ikinci dönem seçilmedi. Şehir Üniversitesi Rektörlüğü’nü 2008-2011 arasında yapan Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya da ilk kez bir vakıf üniversitesi rektörü olarak 11 Aralık 2011’de YÖK Başkanlığı’na atandı. Prof.Dr. Çetinsaya göreve geldiği andan itibaren YÖK Yasası üzerinde çalışmış, bu konuda farklı kesimlerden görüş almış ama bir adım bile yol alamamıştı. Rektörler kendisine ulaşamamaktan şikâyetçi olurken, vakıf üniversiteleri YÖK’te daha fazla seslerini duyuracaklarını düşünmelerine rağmen umduklarını bulamamışlardı.
Zamanın cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atanan Çetinsaya göreve geldiği andan itibaren zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yıldızları bir türlü barışmadı. Bu nedenle Çetinsaya ile Başkanvekili Prof.Dr. Yekta Saraç arasında zaman zaman çatışmalar oldu. Prof.Dr. Saraç, YÖK’te en tecrübeli isimlerden biri olarak çalışmalarına devam ederek, üniversitelerle iyi ilişkilerini sürdürdü. Eğitim Komisyonu Başkanı iken bazı görevleri alınan Saraç, Erdoğan’ın YÖK’teki gözü kulağı oldu. Başbakan Erdoğan da Cumhurbaşkanı olunca da Çetinsaya’yı görevden aldı. Bu yazının yazıldığı saatlerde bu koltukta Başkanvekili Prof.Dr. Yekta Saraç oturuyor.
YÖK’teki bu değişimin önümüzdeki günlerde yapılacak operasyonların bir başlangıcı olacağı iddia ediliyorsa da, önümüzdeki günlerde üniversitelerin yapısından kadrosuna kadar birçok değişimin yaşanacağı konuşuluyor.
Kurucusu Doğramacı dışında her YÖK başkanının YÖK’ten şikâyetçi olduğu, işleyişi hakkında bir türlü mutlu olamadığı bu kurumda bakalım yeni başkan istediklerini yapabilecek mi?