Uzmanlar: Türkiye’de okul öncesi 36 aya çekilmeli

Güncelleme Tarihi:

Uzmanlar: Türkiye’de okul öncesi 36 aya çekilmeli
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2013 13:46

Hollanda’da okula başlama yaşı 2,5’a alınıyor. 2,5 yaşından itibaren “okula hazırlık” eğitimi verilecek. Çocukların dil sorununu çözmeyi hedefleyen projeyi eğitimciler değerlendirdi. Böyle bir uygulama için ülkenin sahip olduğu eğitim ve altyapı olanaklarının önemli olduğunu belirten uzmanlar, ülkemizde okul öncesi eğitimin 36 aya çekilmesi gerektiğini savundular.

Haberin Devamı

Zorunlu eğitime başlama yaşının 4 olduğu Hollanda’da eğitime yönelik yeni bir proje başlatılıyor. Haftada 4 yarım gün çocuklara “okula hazırlık” eğitimi verilecek. 2,5 aşındaki çocuklar bakım ve eğitim olanaklarından ücretsiz yararlanacak. 10 okulda pilot çalışmaları yapılacak projenin olumlu sonuçlanması durumunda ülke geneline yayılacak. Devlet desteği nedeniyle özellikle çalışan ailelerin sıcak baktığının belirtildiği çalışmaya 4 yaşın altında çocuklar için ücretli eğitim veren kreşlerin ise, eğitim kalitesinin düşeceği endişesi nedeniyle tepki gösterdiği ifade ediliyor.
Geçen yıl Türkiye’de uygulamaya konuyan 4+4+4 eğitim sistemiyle okula başlama yaşı 66 aya çekildi ve 5,5 yaşındaki çocukların okula başlaması zorunlu hale geldi. Çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerin ise, rapor alarak okula başlamayı bir yıl erteleyebileceği belirtildi. Ardından il milli eğitim müdürlükleri ve eğitimcilerin hazırladığı raporlarda 66 aylıkların eğitimde sorunlar yaşadığı belirtildi. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl yapılan yaptığı yönetmelik değişikliği ile okula başlama yaşını 69 aya çekti. Okul öncesi eğitimin zorunlu olmadığı Türkiye’de, Hollanda’da başlatılacak çalışmanın uygulanıp uygulanamayacağını eğitimcilere sorduk. Eğitimciler, ülkenin sahip olduğu eğitim ve altyapı olanaklarının önemli olduğunu belirterek uygun şartların sağlanması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, çocuğun kendi kültüründen asimile olmadan resmi dilin öğretilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundular.

Haberin Devamı

Anadil-resmi dil tartışması son bulabilir
Cem Gülan (Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eşbaşkanı):
Avrupa Birliği içinde yapılması gereken bir uygulamadır. Türkiye’de de okul öncesi eğitimi ya da okula hazırlık 36 aydan başlamalı ve tüm vatandaşlarımıza sunulmalı. Böylece 2023 yılına çok kaliteli bir nesil yetişeceği gibi bugün tartışılan anadil-resmi dil problemleri de son bulabilir. Kreşlerin ücretsiz olması imkanları konusunda maddi durumu yetersiz insanlara ücretsiz sunulması doğaldır. Hollan'da da okulların parası devletçe karşılandığı ve kaliteli imkan sunulduğu için tamamen ücretli özel kreşlerin sıkıntı yaşaması beklenebilir. Kalitenin düşmesi yerine daha kaliteli eğitim sunarak rekabet etmeleri gerekir. Türkiye’deki gibi. Bahsedilen projenin ülkemizde hayata geçilmesi ve Türkiye’nin elverişli imkanlarının olup olmadığı hususunda ise, zaten Türkiye’deki durum 60 ay seviyesi ile böyledir. Devlet yüzde 50’nin üzerinde imkan sunmakta yaklaşık yüzde 20 öğrenci de özel anaokullarına gitmekte. Bu hizmet 36 aya kadar indirilmelidir.

Haberin Devamı

Çocuk her yaşta okula başlayabilir
Prof. Dr. Fatma Gök (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi):
Okula çocuklar her yaşta başlayabilir önemli olan küçük çocukların anneleri ile birlikte olmaları. Annenin çocuğu büyütmesi konusunda tartışmalar var ama burada önemli olan toplumlaşması, nitelikli ortamlarda büyümesi. Kreşe gitmesi kötü değil, önemli olan okul öncesi kreşten başlayan devrenin yaş grubunun özelliklerine uygun, öğrenme yetilerinin gelişmesi ve pedagojik olarak olumlu ortamlar olmasıdır. 3 aylık çocuğu da kreşe gönderebiliriz. Doğumdan itibaren kadınların özgürleşmesinde önemli olan, eğitim alan çocuğun yaş olarak değerlendirilmesi değil uygun eğitim ortamının oluşturulmasıdır.
Hollan'da da eğitim ortamları Türkiye’den farklıdır. Burada önemli olan çocuğun asimile olmaması amacıyla bir çalışma yapılması. Masum gibi görünse de göçmenlere yönelik olması bakımından sorgulanması gerekebilir. Bu uygulamada çocuğun anadilini öğrenememesi gibi bir durum olmamalı. Çocuk kendi dilini koruyarak bulunduğu toplumum donanımı kazandırılabilir. Türkiye için ise anadil ne ise Türkçe’yi de kendi dillerinden koparmadan öğretebiliriz. Çocuğu koruyan, en uygun bilimsel eğitim olanaklarını sağlayarak eğitim modelleri toplumların zenginliğine göre kurulabilir.

Haberin Devamı

Türkiye’nin altyapısına göre uygulanması zor
Dr. Zafer Çelik (SETA Vakfı Eğitim Araştırmacısı):
Bu uygulama ile şayet 2,5 yaşındaki bir çocuğun fiziksel ve pedagojik ihtiyaçları ve durumu gözetilerek bir eğitim programı hazırlanırsa, bunun o yaş grubundaki çocuklara faydası olması muhtemel. Bununla birlikte, bu yaş grubundaki çocukların özbakım tuvalet ve temizlik, yeme-içme, giyinme gibi becerilerini geliştirmek önemli. Ayrıca özellikle ev ortamındaki sevgi ve şefkatin biricik değeri asla küçümsenemez.
Bu çalışma yeni personel istihdamlarını gerektirecek ve bu da kreşlerin harcamalarını artıracaktır. Devletin kreşlere ayırdığı bütçesini artırması gerekir. Aksi takdirde kreşler aynı personelle iki işi yapmaya çalışacak ya da daha ucuza personel çalıştırmak durumunda kalacaktır. Bu da kreşlerde verilen hizmetin kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Ülkemiz açısından bakacak olursak eğer, İlkesel ve pedagojik olarak bu uygulamanın Türkiye’de hayata geçirilmesini birçok açıdan değerlendirmek gerekir. Sözgelimi, çocukların bakım ve oyun süreçlerinin önde olması gereken bir dönemde formel bir okul havasına girmeleri sakıncalıdır. Kaldı ki, Türkiye’deki okulöncesi eğitim altyapısına bakıldığında ise bu uygulamanın başlaması oldukça zor görünmekte. Bu alanda çalışacak yeterli sayıda okulöncesi öğretmeni, çocuk gelişimci ve benzeri konuda yeterli insan kaynağına ihtiyaç var.

Haberin Devamı

Kadın istihdamı politikası açısından önemli
Ayla Göksel (AÇEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı):
Okul öncesi eğitim tüm çocukların eşit fırsatla okula başlaması için çok önemlidir. Nörobilim, ekonomi ve davranışsal bilimlerde yapılan son araştırmalar çocuğun gelişiminde 0-6 yaş döneminin en kritik dönem olduğu konusunda hemfikir olunmuştur. Bu nedenle çocukların uygun eğitim ortamlarında erken yaşlarda okula başlaması gelişimi açısından önemlidir. AB ülkelerinin bazılarında bu tür erken yaşta okul öncesi eğitime başlama uygulamaları görülüyor ve çocukların erken yaşlarda okula başladığı ülkelerde örneğin İngiltere’de programlar, sınıf ortamları ve öğretmenlerin kullandıkları yöntemler çocuğun zorlanmadan okuma yazmayı öğrenmesine fırsat verecek şekilde önceden düzenlenmiş ve öğretmenler buna uygun olarak eğitim almış oluyorlar. Bireysel eğitim ön planda ve bu ülkelerde çocuğun öğrenirken herhangi bir örselenmeye uğramasını önlemek için gerekli hazırlıklar yapılmış ve esnek yaklaşımlar benimsenmiş durumda. Dolayısıyla gerekli alt yapı hazırlandığı yani uygun fiziksel ortam, buna uygun eğitim almış öğretmenler, uygun eğitim programları ve aile katılımı gibi kaliteli bir erken çocukluk eğitiminin gerekleri yerine getirildiği takdirde çocukların bu yaşlarda eğitime başlaması yararlı olabilir.
Fırsat eşitliği açısından önemli olan bu eğitimin ücretsiz olması ya da ailelere bu konuda bir destek verilmesidir. Bu şekilde çocukların gelişimi ve eğitiminin desteklenmesinin yanısıra kadın istihdamı politikası açısından da önem taşıyor. AÇEV olarak bu konuda KAGİDER ile birlikte yürüttüğümüz çalışmalarda bu konuyu dile getirdik ve kadınların çalışma hayatına katılımını artırmak amacıyla çocuk bakım evleri ve kreş hizmetleri için teşvik uygulamaları önerileri oluşturduk. Ülkemizde de gerekli yatırımlar yapıldığı ve teşvikler oluşturulduğu takdirde bu tür uygulamaların gerçekleşmesi mümkün olabilir ama tabii ki ama şu anda Türkiye’nin Avrupa’da okulöncesi eğitimin hem ücretli olduğu hem de aileye bu alanda herhangi desteğin sağlanmadığı tek ülke konumunda.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!