Güncelleme Tarihi:
Üsküdar Belediyesi ve İstanbul Gedik Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen ‘Uluslararası Çocuk İstismar ve İhmalinde 'İyi Uygulamalar' Sempozyumu yapılıyor. İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış havası içindeki bir ailede yetişmesinin önemli olduğunu söyledi.
'ÇOCUK İSTİSMARI TÜM DÜNYADA ARTIYOR'
Dört gün sürecek programın ilk gününde konuşan rektör Prof. Dr. Utlu, "İstismar ve ihmalin en iyi seviyede önlenebilmesi için toplumun ve ailelerin bilgilendirilmesi, çocuklara ve ailelere hukuki haklarının anlatılması, çocukların iyi-kötü dokunuşu ayırt edebilmeleri için gereken bilgi ve altyapının oluşturulması gerekiyor. Çocukların kendilerini güvende hissettikleri ve korundukları bir ortamda yaşaması çok önemli. Dünya Sağlık Örgütü tarafından, 'Bir yetişkin, toplum veya ülkesi tarafından çocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyen, bilerek-bilmeyerek yapılan davranışlar' çocuk istismarı olarak kabul ediliyor. Çocuğa yönelik istismar olarak tanımlanan kötü muameleler genel olarak cinsel, fiziksel, duygusal istismar ve ihmal olarak dört başlık altında inceleniyor. Çocuk istismarı olayları ülkemizde yüzde 10 ila yüzde 53; duygusal istismar yüzde 78; fiziksel istismar yüzde 24; cinsel istismar ise yüzde 9 oranında. Yapılan araştırmalar çocuk istismarının tüm dünyada arttığını gösteriyor. Çocuk istismarı ve ihmali tüm toplumu ilgilendiren bir durum. Özellikle eğitimciler, psikiyatrlar ve hukukçuların bu konuda yoğunlaşması gerekiyor” dedi.
'EKİPLER 12 ÜNİVERSİTEYE ULAŞTI'
Etkinliğin konuşmacılarından Prof. Dr. Resmiye Oral’da konuşmasında şunları anlattı:
“Türkiye'de Çocuk İstismarı ve İhmali (CII), 1998'den beri çalışmalarına devam ediyor. Türkiye CII'i Önleme Derneği'nde yedi kurucu üye ile hukuk, eğitim, psikiyatri alanlarında harekete geçtik. 2001'de Gazi Üniversitesi, 2009'da Marmara Üniversitesi’nde kurulan ekipler günümüzde 12 üniversiteye ulaştı. Bu çalışmalar kapsamında oluşturulan araştırmalar sonucunda Adli Tıp Kurumunun (ATK) raporuna denk olgu izlemi yapılıyor, her tür refere olgu kabul ediliyor ve üniversitenin geniş olanaklarıyla akademik yetkinliği çerçevesinde çalışılıyor. Fakat bu faaliyetlere savcı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü (ASPİM) ve kolluk üçgeni düzenli olarak Çocuk Koruma Merkezleri ile çalışmıyor. Bu nedenle Çocuk Koruma Merkezleri’ne özgü eleman almak, zorlaşıyor ve bu kapsamda rektörler de istekli değil. Elimizdeki olanaklara baktığımız zaman ise aileden alınan çocuklar için kurum bakımı dışında olanaklar gelişiyor. Profesyonel alanda önemli bilgi birikimi oluştu ve CII üzerine mastır programlarımız, halk eğitimi ve önleme programlarımız da artıyor. 50'yi aşkın noktada ekiplerimiz var, çağdaş adli görüşme teknikleri-sistemi yerleşti, cinsel istismar iyi-kötü ayrıntısıyla tanımlandı. Fiziksel istismar da ceza yasasında suç kapsamında tanımlı hale geldi."
'ÜLKEMİZDEKİ UYGULAMALARA IŞIK TUTMAYI AMAÇLIYORUZ'
Programda sempozyum düzenleme kurulu adına söz alan Dr. Öğr. Üyesi Nüket İşiten ise, "Sempozyumda istismar ve ihmale ait güncel konuların konuşulmasını, tartışılmasını ve bu bağlamda ülkemizdeki uygulamalara ışık tutmayı amaçlıyoruz. İlk gün yapılacak sunumlarda Türkiye’deki ihmal ve istismar vakalarına yönelik işleyiş, değerlendirme sonuçları ve tedavi uygulamalarındaki problem ve çözümleri ele almak istedik. İkinci ve üçüncü gün uluslararası konuşmacıların bütüncül değerlendirme yöntemleri aktarılacak. Son gün ise 'Halen yaşanan sorunlar, güncel durum ve sistemlerin geliştirilmesi', 'Sistemler arası işbirliği ve geliştirilmesi', 'Hukuksal işleyiş ve sosyal hizmetler süreci', 'Müdahale yöntemleri ve değerlendirme süreçleri' gibi ülkemizdeki uygulamaları ele alacağız" diye konuştu.