Güncelleme Tarihi:
Bu becerileri geliştirmek için öğretmenlerin teknolojiyi ve dijital araçları etkin bir şekilde kullanarak öğrencilerinin aktif olduğu zengin öğrenme ortamlarını hazırlamaları gerekiyor. Bu öğrenme ortamının oluşturulmasında öğrenci motivasyonunun sağlanması çok önemli. Öğretmen-öğrenci etkileşiminin yanında öğrenci-öğrenci ve öğrenci-içerik etkileşimi özellikle uzaktan eğitimle yapılacak derslerin verimliliği için gerekli.
ÖĞRETMEN ÖĞRENCİYE ADIYLA HİTAP ETMELİ
Bunu başarmak için şunlara dikkat edilmeli:
- Öğretmen ders süresince öğrencilere ismiyle hitap ederek sıkı bir diyalog kurmalı ve bunu yaparken tüm öğrencilere söz hakkı vermeye özen göstermeli. Ayrıca derslerinde öğrencileri özenle seçilmiş problemlerle meşgul etmeli, onların görüşleri yardımıyla bu problemleri çözmeli ve bu süreçte zengin tartışma ortamları oluşturmalı.
- Derse öğrencilerin dikkatini çeken o derste öğrenecekleri kavramlarla ilgili 6-7 dakikalık bir video gösterilerek giriş yapılabilir, daha sonra önceden hazırlanan rehber sorular eşliğinde öğrenciyle etkileşim sağlanarak tartışma ortamı hazırlanabilir.
- Online anketler yapılarak öğrencilerin ilgi alanları belirlenebilir ve bu ilgi alanları doğrultusunda etkinlikler hazırlanabilir.
ÖĞRENCİLERİN İLGİSİNİ ÇEKECEK ARAŞTIRMA SORULARI VERİLMELİ
- Öğrencilere onların ilgilerini çekecek araştırma soruları verilerek dönütler sağlanmalı, bu konuda fikirlerini sunabilecekleri fırsatlar verilmeli. Öğrencilere problem çözmenin yanında problem kurma çalışmaları da yaptırılmalı ve onu sunma imkânı verilmeli.
- Dijital ortamı kullanarak öğrencilerin kendi aralarındaki etkileşimi arttıracak, sosyalleşmelerine katkı sağlayacak grup çalışmaları yaptırılabilir. İşbirliğine dayalı bu çalışmalarla öğrenci hem motive olacak hem de akranların dan yeni bakış açıları kazanacaktır.
- Dijital ortamda sonuç değil süreç odaklı değerlendirme yapılması da öğrenci dikkatini ve motivasyonu nu sağlayan önemli bir husus. Bu nedenle süreci değerlendiren farklı ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanılmalı.
- Öğrencilerin ilgisini çekecek onların dünyasına hitap eden ve günlük yaşamla ilişkilendirilebilen öğrenme aktiviteleri oluşturularak onların derse katılımı sağlanmalı.
NOTLANDIRMA SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMALI
- Gerçek hayatla bağlantılar kurulmalı. Araştırmalar, öğrenciler öğrenmelerini mevcut ilgi alanlarıyla veya çevrelerindeki dünyayla ilişkilendirmeye zaman ayırdıkları takdirde eğitime yönelik motivasyonlarının arttığını gösteriyor.
- Öğrencilere mesai saatleri içinde, öğretmenle iletişim kurmaları için kolay yollar sunulmalı ve zorlandıklarında öğretmenle iletişime geçmeleri için teşvik edilmeli.
- Notlandırma sisteminde ve yapısında değişikliğe gidilmeli. Eğitimdeki geleneksel inanışın aksine, notlar öğrencileri en iyilerini yapmaya motive etmez ve daha iyi öğrenim veya performans sağlamaz.
- Notlandırma sistemi büyümeyi, gelişmeyi ve iyileşmeyi ödüllendirecek şekilde düzenlenmeli, genel değerlendirmeler kontrol dışında olsa bile, sürekli iyileşen öğrenci çalışmalarına göre puanlar ve notlar vererek ara dönem notları düzenlenebilir. Bu sadece zorluk çeken öğrencilere yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda en başarılı öğrencilerin beceri seviyelerinde açık bir gelişme göstermek için gerekli çabayı ortaya koyduklarını göstermelerini sağlar.
DERS CANLI DEĞİLSE 15-20 DAKİKAYI GEÇMEMELİ
- Ders canlı değilse süresi uzun tutulmamalı, 15-20 dakikayı geçmemeli, canlı derslerin sonunda öğrencilerin kendisini değerlendirmesi için, biçimlendirici değerlendirme unsurları yoğun olarak kullanılmalı.
- Online öğrenme ortamının daha verimli bir hale gelebilmesi için öğretmen ödevler vermeli ve bunlarla ilgili olarak öğrencilerine dönüt verebilmeli.
- Klasik öğrenme ortamı olan sınıflarda matematik öğretmeninin en çok kullandığı öğretim aracı tahtadır. Hemen tüm derslerde öğretmen tahtayı sık sık kullanır. Online öğrenme ortamındaki matematik derslerinde de öğretmenin dijital tahta kullanması önemli. Bunun için uygun teknolojik araç gereçleri (tablet, grafik tablet gibi) edinmeli ve bu süreçte nasıl kullanabileceğini öğrenmeli.
- Burada bahsedilen tüm hususlar gösteriyor ki online öğrenme ortamlarının daha verimli olabilmesi için öğretmenlerin yeterlilikleri de önemli.
PROF. DR. AHMET ŞÜKRÜ ÖZDEMİR KİMDİR?
Prof. Dr. Ahmet Şükrü Özdemir 1982’de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisansını 1987’de, doktorasını ise 1993’te ‘Sayılar Teorisi’ konusunda İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü’nde tamamladı. Akademik çalışma hayatına 1984-1988 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nde başlayan Prof. Dr. Özdemir, farklı yükseköğretim kurumlarında çeşitli görevlerde bulundu. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nı 16 yıl sürdüren Prof. Özdemir, iki yıldır Matematik ve Fen Alanları Bölümü Başkanlığı yanında Matematik Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini de yürütüyor. Yönetimi tamamlanmış 14 doktora ve 37 yüksek lisans tezi bulunan Prof. Dr. Özdemir, halen dört doktora ve yedi yüksek lisans tezinin de yöneticiliğini yapıyor. Profesörün uluslararası ve ulusal dergilerde basılmış, 50’ye yakın makalesi bulunuyor. Basılmış iki, basılmak üzere olan iki kitabı mevcut. 26 Aralık 2015 tarihinden itibaren Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı olan Prof. Özdemir, iyi derecede İngilizce ve orta derecede Arapça biliyor.