Güncelleme Tarihi:
Bu geçiş süreçlerinde çocuklar binaların ve sınıfların fiziksel ortamlarının, eğitim programlarının, öğretmenlerin davranışlarının, tutumlarının ve beklentilerinin, akran gruplarının değişmesi ve ailelerin rollerinin, katılım biçimlerinin farklılaşması gibi zorluklarla karşılaşırlar. Okula uyum sürecinin kolay atlatılması genellikle yeni ortamların gerektirdiği bilgi ve becerilerin çocuğun sahip olduğu sosyal, davranışsal, ve akademik becerilerle uyumuna bağlıdır.
Çocuklar ve yetişkinler arasındaki olumlu ilişkiler, çocukların öğrenme yeteneklerini geliştirir ve çevrelerinde daha rahat olmalarına yardımcı olur. Öğretmenler, konuşmaları başlatarak ve kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olarak çocukların aileleriyle olumlu ilişkiler kurar. Ailelerle günlük iletişim (e-postalar, günlük günlük kayıtları, telefon görüşmeleri veya yüz yüze görüşmeler yoluyla) aile-öğretmen ilişkisinin kurulmasına yardımcı olur.
Çocuklar gelişimleriyle öğrenmeleri açısından bireysel farklılıklara sahiptir. Aynı yaşta olan çocuklar arasında bu tarz farklılıkların olması normal bir durumdur. Bu farklılıkların azaltılmasında aileler süreçte en etkin paydaştır. Ailelerin değerleri, sosyo-ekonomik durumu, kendi eğitim deneyimleri, ailelerin yaşayışlarını etkilediği gibi çocuklarının okula uyumlarının derecesini de etkilemektedir. Aileler bu süreçte çocuklarını okul ortamına veya bu geçişe hazırlarken, çocuklarıyla okulu hakkında konuşmalı, okul rutinlerine yönelik sosyal becerileri geliştirmeye ve temel sorumluluk duyguları geliştirilmeye çalışılmalıdır. Araştırmalar büyük grubun parçası olabilen, konsantrasyon becerisi yüksek, kendi kendine yeterli, sorumluluk alan öğrencilerin okula uyum için daha hazır olduklarını göstermektedir.
OKULAMA UYUMUN AŞAMALARI
Okula uyum farklı aşamalarda gerçekleşen, çocuk, aile ve okulun birlikte çalıştığı devamlılık gösteren bir süreçtir. Paydaşların birlikte çalıştığı ancak sorumluluklarının farklı olduğu üç aşamada gerçekleşmektedir. Bu aşamalar; Hazırlık, Yerleşme ve Bütünleşme aşamalarıdır.
Hazırlık aşamasında temel sorumluluk ailededir. Bu aşama aile aracılığıyla gerçekleştirileceği için hazır aile kavramıyla ilgilidir. Bir diğer ifadeyle okul uyumu konusunda ailenin hazır oluşu beraberinde hazırlık aşamasının aile aracılığıyla sağlıklı gerçekleştirilmesini mümkün kılar. Okula hazırlık; okul, aile ve çocuk etkileşimlerinin bir ürünüdür. Başarılı bir geçiş sağlamak için, birbirini destekleyen bu üç boyutun birlikte çalışması önemlidir. Her eğitim kademesine hazırlık aşamasında, aileler çocuğun gideceği okulla ilgili bilgileri çocuklarıyla paylaşmalıdır
HAZIR ÇOCUK
Hazır ailenin ve hazır okulun işlevsel işbirliği ile çocuk okula hazır hale gelir. Geçiş yaptığı eğitim kademesinde yabancılık çekmeyen, yeni ortama kolayca uyum sağlayan, akranlarıyla iyi ilişkiler geliştiren ve kendisine verilen sorumlulukları yerine getiren çocuk, hazır çocuk olarak ifade edilmektedir. Bu dönemde çocuğun kendini sosyal ve duygusal olarak güvende ve yeterli hissetmesi ve öz güveninin arttırılması önemlidir. Çocukların okula uyumu bütüncüldür ve gelişim alanlarının tümü daha sonraki okul başarısı ile bağlantılıdır. Söz konusu alanlar, motor gelişim, sosyal-duygusal gelişim, bilişsel gelişim ve dil gelişimidir. Bu alanların gelişimi önemli olduğu kadar birbirleri ile bağlantıları da bir o kadar önemlidir. Aynı zamanda, çocukların biyolojik olgunlukları da okula uyumları ile yakından ilişkilidir. Bütün bunlar, çocuğun okula uyumunu kolaylaştırır.
HAZIR AİLE
Hazır aile; çocuklarının yeni eğitim basamağına geçişlerinde çocuklarının kaygılarını anlayan, bunlara yönelik çözüm bulmaya çalışan, bu süreçte çocuğuna destek olan ve bütün paydaşlarla verimli bir ortaklık kuran ailelerdir.
Okula hazır ailenin özellikleri;
* Çocukların gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi olan,
* Çocukların toplumsal uyumu ve akademik başarısı için eğitim kurumlarının öneminin farkında olan,
* Çocukların gelişim alanlarını desteklemeye yönelik zengin uyarıcı çevre sunan,
* Çocukların eğitim sürecinde eğitim kurumlarıyla iş birliği hâlinde ve bu kurumlara destek olan,
* Çocuğa öz güveninin artacağı ve özerklik duygusunun gelişeceği demokratik ortamlar sunan ve çocuğun her yönden gelişimini sağlayan ailedir.
Çocuğunuzu okula hazırlarken;
• Çocuğunuz okula başlamadan önce, birlikte okulunu ziyaret ederek, okulu çocuğunuz için daha tanıdık hale getirebilirsiniz.
• Çocuğunuza, okul bittikten sonra gününün her zaman okula gelip onu alacağınıza veya okul servisiyle eve geleceğine dair güvence verin. Eğer çocuğunuzu sizin dışınızda okuldan almaktan başka biri sorumluysa, o kişinin her gün orada olacağını açıklayın. Bu güvence, çocuklarınızda güven duymayı inşa eder.
• Çocuğunuz okulun ilk günü endişeli görünüyorsa, günün sonunda sizin veya çocuğunuzu alacak başka bir kişinin okulun neresinde bekleyeceğinizi ona gösterin.
• Okulla ilgili kitaplar okuyun.
• Okulla ilgili dramatik oyunlar oynayın.
HAZIR OKUL
Okulun hazır olması; fiziksel ortam ve insan kaynakları (öğretmen, yönetici, temizlik personeli vb.) yönünden çocuğun eğitimi için hazır olması demektir.
Hazır okul, çocukların yeni eğitim ortamına geçişini kolaylaştıran ve çocuğun gelişim özelliklerine göre ihtiyaçlarına cevap verebilen okuldur. Bununla birlikte toplumsal iş birliğini ve paydaşların aktif katılımını da esas alır. Evden okul öncesi eğitim kurumuna, okul öncesi eğitim kurumuna geçiş, çocuklar için yeni bir ortama alışma, farklı arkadaşlıklar kurma, okulun kurallarına, yönergelere uyma ve takip etme gibi güçlükleri içerir. Okul ortamının niteliği, çocukların uyumu ile doğru orantılıdır. Çocuklar kendilerini güvende hissedecekleri ortamlarda daha iyi öğrenme gerçekleştireceklerdir. Çocuklara güvenli bir okul ortamı sağlamada en önemli paydaş öğretmenlerdir. Öğretmen ve çocuk arasındaki ilişki çocukların, sosyal-duygusal, zihinsel ve fiziksel gelişimleri ve okulun da bu ilişkiyi olumlu yönde desteklemesi açısından önem taşımaktadır. Çocuklara güvenli bir okul ortamı sağlamada en önemli paydaş öğretmenlerdir. Öğretmen ve çocuk arasındaki ilişki çocukların, sosyal-duyuşsal, zihinsel ve fiziksel gelişimleri ve okulun da bu ilişkiyi olumlu yönde desteklemesi açısından önem taşır.
Hazır okulda;
➢ Öğretmenin,
➢ Eğitim ve öğretim ortamının,
➢ Eğitim ve öğretim programının hazır olması ifade edilmektedir.
Bu dönemde çocuğu sosyal-duygusal olarak destekleyen ve çocuğun gelişim özelliklerini bilerek eğitim ve öğretim programını buna yönelik olarak uygulayan öğretmenler, ‘’Hazır Öğretmen’’ olarak adlandırılmaktadır. Her kademeye geçişte okulun sahip olduğu koşulların çocuğun gelişimine uygun hale getirilmesi ve buna yönelik politika belirlenmesi önemlidir.
İLK GÜN DÖNÜM NOKTASIDIR
Ebeveynler olarak çocuğunuzun okuldaki ilk günü büyük bir dönüm noktasıdır. Çocuklarınızın yaşamlarında yeni bir sayfa açtıkları bir gündür. Ancak bu gün yaklaştıkça beraberinde bir çok endişe, soru ve korkuyu da getirmektedir. Okul yılının başında ayrılma söz konusu olduğunda anne babaların ve çocukların yaşadığı pek çok duygu vardır. Çocuklar genellikle hem ebeveynlerinin yanından ayrılmaya isteksizdirler hem de yeni çevrelerini keşfetmek ve öğrenmek için heyecanlıdırlar. Ebeveynler olarak bunlara sahip olmanız normal olsa da, önemli olan küçük çocuğunuzun okula hazır olacağını anlamak ve buna inanmaktır.
BAĞIMSIZ UÇMA DENEYİMİ BİR HEDİYEDİR
Sonuç olarak; evden okula başarılı bir geçişin siz ebeveynlere ve çocuklarınıza sağlayacağı faydalar, ilk ayrılıktan kaynaklanan rahatsızlıktan daha ağır basar. Çocuğunuzun bağımsızlığına olan güven, gelecekteki benlik saygısının temelini oluşturur.
Çocuğunuza bağımsız uçma deneyimi sağladığınızda, ebeveyn olarak paha biçilmez bir hediye vermiş olursunuz. Okula yönelik erken dönemdeki olumlu duygularla birleşen bu destek ve güven, yaşam boyu öğrenen bir çocuğun başarısını teşvik eder.
PROF. DR. BERRİN AKMAN KİMDİR?
Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü’nden aldı. Üniversiteden mezun olduktan sonra sırasıyla İlkadım Anaokulunda eğitimci, TRT Çocuk ve Gençlik Programları Müdürlüğü Susam Sokağı Programı ve TV Dairesi Başkanlığı Yayın Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğünde araştırmacı olarak çalıştı. İngiltere Exeter Otistik Çocuklar Merkezinde, Japonya’da NHK Televizyonu ve Tokyo Üniversitesinde, Stanford Üniversitesinde çalışmalarda bulundu. 1992 yılında araştırma görevlisi olarak göreve başladığı Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümünde 2000 yılına kadar öğretim üyesi olarak çalıştıktan sonra, 2000 yılından bu yana Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Anaokulu Eğitim Koordinatörlüğü, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini yaptı. 2019-2020 (Ocak) TÜBİTAK 2219 Doktora Sonrası Araştırmacı Bursu kapsamında bir yıl University of California Berkeley Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak Prof. Elliot Turiel ile birlikte çalışmalarda bulundu.