Ünlülerin peşine düşen eğitim
Güncelleme Tarihi:
"Merhaba, bu size 3’üncü mailim. Lütfen artık cevap verin. Gerçekten zor durumdayım. Abartmıyorum. Sınıf geçmem buna bağlı. 12 gün kaldı. Acil cevabınızı bekliyorum. Ünlü biriyle röportaj yapmam lazım." Bu satırları yazanın ismi bende saklı. Bir ilköğretim okulunda öğrenci. Mektubu gönderdiği kişi ise ünlü sanatçıların basın danışmanlığını yapan bir yönetici.
Öğretmeni, "ünlü biriyle röportaj yapma ödevi" vermiş. Öğrenci de belki biraz abartarak, belki de gerçekten öğretmeninin baskısı ile böyle bir elektronik posta yazmış.
Son zamanlarda benden de bu konuda çok yardım istenir. Aralarında devlet de olmakla birlikte çoğu özel okul öğretmeni bu ödevleri verir. Artık, kim kime ulaşırsa. Tüm aile fertleri harekete geçer, eş dost yakınlar aranır. Ünlü birine ulaşmak için bir hayli çaba gösterilir. Çünkü, sınıf geçmenin yolu neredeyse buradan geçer. İlköğretimde ünlüye ulaşmaya çalışan çocuk, mezun olunca o ünlünün yanında olmak için çabalar. Hep birilerinin peşinde koşar.
Ünlüye ulaşma sadece ödevle olmaz. Güya öğrencilere yapılan anketler sonucu bir ünlü herhangi bir dalda "en iyi" olur. Kimi zaman yılın "en komiği", kimi zaman "en başarılı oyuncusu", kimi zaman "en beğenilen tiyatrocusu" nasıl yapıldığı bilinmeyen, öğrencilerden habersiz yapılan anketlerden ortaya çıkar.
Kimi zaman basında yer almak, kimi zaman velilerinin gözüne girmek için iş bilir okul müdürü ya da okul sahibi "şu anketi yaptık, öğrencilerimiz sizi seçti" diye ünlülere ulaşmaya, onları okuluna getirmeye çalışır. Eğer o ünlüye ulaşamazsa, ya da istediği ünlüyü getiremezse, o ünlünün ismi çizilir, anket sonuçları hemen değişir, yerine başkası kolaylıkla yazılır.
3 YILDIR TİYATRODA OYNAMAYAN SANATÇIYI EN İYİ TİYATROCU SEÇTİLER
Basın danışmanı arkadaşım Selma anlatıyor: "Bir gün bir anaokulundan aradılar. Altan Erkekli’nin anaokulu öğrencileri arasında en sevilen oyuncu seçildiğini söylediler. İnanamadım. Küçücük çocuklar ne zaman tiyatroya gitti, ne zaman Altan Erkekli’yi izledi. Anlayamadım. Buna bir örnek daha vermek istiyorum. Bir gün uzun süredir tiyatro yapmayan bir başka sanatçımızı bir okul "yılın en iyi tiyatrocu kadını" seçmiş. Oysa, o kadın tiyatrocumuz tam 3 yıldır tiyatroda oynamıyor."
Buna benzer örnekler çoğaltılabilir. Birçok sanatçının menajeri ile de konuştum. Hemen hepsi aynı şeyden şikayetçi. Gerçek dışı yapılan anketlerden, ünlüleri çağırarak ünlü olmak isteyen okulları çeşitli örneklerle anlattı.
Ünlülerin basın danışmanlığını yapan arkadaşıma hemen her gün böyle onlarca istek geliyormuş. İlk zamanlar, elinden geleni yapmış, ama bakmış iş çığırından çıkmış artık cevap bile vermiyor.
Aynı şey sporcular için de geçerli. Spor muhabirleri ve kulüpler okulların bu isteklerine artık cevap veremez duruma gelmişler.
Öğrencilerine "ünlü biriyle röportaj yapın" diye ödev veren öğretmenlerin bir daha düşünmesi gerekiyor. Ünlü olmak geniş bir kavram. Mahallenin en ünlü esnafı, taksi durağının en ünlü şoförü, okulun en ünlü hizmetlisi, servisin en ünlü öğrencisiyle gidip ödev yapsınlar, öğretmene versinler. Unutmadan, bu ödevler de genellikle İstanbul’daki öğretmenlerden geliyor. Anketler de yine bu ildeki okullarda yapılıyor.
Okullara çağrıda bulunuyorum. Lütfen öğrencilerinizi ünlü peşinde koşturmayın, onların adına anketler düzenlemeyin. Ünlü peşine düşen eğitim yapmayın.
Sahte anketlerle öğrencilerinize yazık ediyor, kötü örnek oluyorsunuz.