Güncelleme Tarihi:
Bulmak için 25 yıl uğraştım
Adnan Bali (Türkiye İş Bankası Genel Müdürü)
İlk ve ortaokulu, ayrıca liseyi İslahiye’de okudum. Daha sonrasında da Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne girdim. Hayatıma damga vuran, ilkokul öğretmenim Güzin Alpan’dır. Benim için çok büyük değere sahiptir. Disiplinli ve sert bir yapısı vardı. Hatta okulun ilk gününün akşamı okula gitmek istemediğimi söyledim. Ama bize evlat gözü ile baktığını fark ettim. Mezun olduktan sonra aradan yıllar geçti. Üniversiteden mezun oldum. Öğretmenimi yeniden görmek istedim. Tek derdim ona ‘Emeğiniz boşa gitmedi’ demekti. Ama bir türlü ulaşamıyordum. 25 yıl boyunca birçok farklı yolla öğretmenimi aradım. Bulamadım. Sonunda banka kayıtlarına girerek bütün ‘Güzin’ ismindekileri aradım. Yaklaşık 30 aramadan sonra hocamı buldum. Geçmişe dönüp baktığımda Güzin Hocam’ın bana değer kattığını söyleyebilirim. Bundan kaç yıl önce o zaman araba kullanırdı. Moderndi. Her hareketi ile bize örnek oldu. ODTÜ’de eğitim hayatım boyunca 5 yıl üst üste Şeref Listesi’nde yer aldım. Başarımı, disiplinimi ilkokul öğretmenime borçluyum.
Unutulmayan Güzin Alpan da hafızasındaki Adnan Bali’yi şöyle tanımlıyor: “Toparlayıcı, çalışkan, başarılı, grubu yönlendiren bir çocuktu. Hep en güzeli sunmaya çalışırdı. Kız arkadaşlarını korur ve motive ederdi. İyi yerlere geleceği çok belliydi.”
Yazarlık yeteneğimi öğretmenlerim keşfetti
Gülten Dayıoğlu (Yazar)
Kütahya’da Otuz Ağustos’ta ilkokulu, Nişantaşı’nda da ortaokulu okudum. Liseyi Atatürk Kız Lisesi’nde bitirdim. Bir süre Hukuk Fakültesi’ne gittim ama dönünce evlenmeyi tercih ettim. Hayatıma önemli katkı sağlayan üç öğretmenim oldu. Bunlardan biri ilkokul öğretmenim Ayşe Bumin. Yazarlık yeteneğimi ilk o keşfetti. Beni tam bir kitap kurdu yaptı. Ortaokuldaki Bedia Ermat Hocam ise Türkçe ve dilbilgisi temelimi sağlamlaştırdı. Lisedeki öğretmenim Süreyya Arın ise hem edebiyatı olanca zenginliğiyle tanıttı, hem de özel listeleriyle beni dünya edebiyatının kucağına oturttu. Çünkü yazarlık yeteneğimi çok ciddiye alıyordu. Bu üç öğretmenimin de mesleğime önemli katkıları var. Öğretmen ana gibidir. Analar unutulur mu? Öğretmenler Günü’nde onları anmak ziyaretlerine gitmek gerek.
Hocam, üzüldüğümde bana saz çalardı
Osman Sınav (Yapımcı-Yönetmen)
İlkokulda ilk iki yılımı, Burdur’un Yeşilova kazasının Düden köyünde okudum. Bir kahvehane, daha sonrasında babamın yaptırdığı mescitti sınıfım. Sadece iki öğretmen olduğu için sınıf bölünüyordu. Bu nedenle de okul dışında ders yapıyorduk. Denizli’ye göçtükten sonra ilkokul son sınıfı, Ressam İbrahim Çallı İlkokulu’nda okudum. Devlet Parasız Yatılı Sınavları ile orta ve liseyi Söke’de okudum. Sonra da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi olan İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girdim. Ama bırakıp, 2 yıl Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksekokulu’nda tekstil dizayn okudum. Sonra sinema yapacağım diye orayı da bıraktım ve akademiye bağlı Sinema-TV Enstitüsü’ne girdim. Para kazanmak zorunda olduğum için de üçüncü yılında okuldan ayrıldım. Okulu 35 yıl sonra bitirme tezim olan ‘Uzun Hikaye’ filmi ile bitirdim. Hayatımdaki en sevdiğim öğretmen; resim yeteneğimi keşfeden, aynı zamanda manevi babam olan resim öğretmenim; İlhan Doğan’dır. Benim ikinci babam gibiydi. Resim bölümüne gitmem için ailemi ikna etti. “Babamı ikna etmek için, Söke’den Denizli’ye kadar yürüyerek gelirim Osman için” derdi. Okul bitse de hiç kopmadık. Yıllar sonra onun oğlu benim asistanım oldu. Yönetmen Mustafa Şevki Doğan. Beni sanatla tanıştıran adamın oğlunu da ben yetiştirdim. İlhan Hocam âşık olduğumda, üzüldüğümde bana saz çalardı. Âşık olmayı, resim yapmayı, adam olmayı, ondan öğrendim.
Beni müziğe ve yazmaya yönlendirdiler
Zülfü Livaneli (Müzisyen-Yazar)
Ankara Cumhuriyet Lisesi’nde edebiyat öğretmeni Sabahattin Batur, benim en çok etkilendiğim öğretmenimdi. Edebiyata ilgimi görünce benimle özel ilgilendi. Ders saatleri dışında da evine gidip edebiyat dersleri alıyordum. Kendisi bir tiyatro yazarıydı, diğer klasik edebiyat öğretmenleri gibi müfredatla sınırlı kalmıyordu. Özellikle benim yazı denemelerimi değerlendiriyordu, hikaye ve roman yazmaya teşvik ediyordu. “Mutlaka büyük bir yazar olacaksın” diyordu bana. Bir edebiyat öğrencisi olarak değil de yazar olarak yetiştirmeye çalışıyordu. Liseden sonra da bir süre görüştük ama sonra birbirimizi kaybettik. Bende çok emeği vardır. Bir de bugünkü TED Koleji olan, Ankara Maarif Koleji’nden müzik öğretmenim Muzaffer Arıkan’ın üzerimde çok emeği olmuştur. Beni müziğe yönlendirdi, blok flüt çalmayı öğretti. Efsanevi bir öğretmendir.
Tiyatro serüvenimi öğretmenim başlattı
Altan Erkekli (Oyuncu)
Tiyatrocu olmamı bugünlere gelmemi sağlayan Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi’ndeki öğretmenim Pesen Şentürker’dir. İnşaat mühendisi olmak istiyordum. Ama öğretmenim yeteneğimi fark etti ve bana dedi ki “İnşaat mühendisleri binalar, köprüler inşa ederler ülkenin buna da ihtiyacı var. Ama sanatçılar özellikle de tiyatrocular insan ilişkilerini yapılandırır. Seni kendi ellerimle konservatuara yazdıracağım.” Dediğini yaptım, 1972 yılında da mezun oldum. Böylece tiyatro serüvenim başlamış oldu.
Öğretmenlerime minnettarım
Mustafa Ceceli (Şarkıcı)
Öğretmenlerimin hiçbirini birbirinden ayırmadım. Ama ilkokul öğretmenim Nihal Özgen ve İngilizce öğretmenim Tanju Deveci’yi çok severdim. Bunun yanı sıra müzik öğretmenim Adnan Şentürk ve piyano dersi aldığım Hüdai Durmuş’un emekleri büyüktür üzerimde. Kırk yıl kul köle olunur size bir harf öğretene. Her bir öğretmenime minnettarım.