Güncelleme Tarihi:
İkizlerden Feyza Köseoğlu (18), doğdukları günden itibaren hep beraber olacaklarının önceden belirlenmiş gibi olduğunu söyledi. Anasınıfını ve ilkokulu beraber okuduklarını, SBS döneminde de beraber çalışarak, her zaman birbirlerine destek olduklarını anlatan Köseoğlu, puanlarının yakın gelmesiyle Meram Fen Lisesi'ni kazandıklarını belirtti.
Bu yıl girdikleri üniversite sınavında aynı üniversiteye yerleşemeyip, ayrılma ihtimalini düşünerek üzüldüklerini belirten Köseoğlu, şöyle konuştu:
"Sınav sonucu açıklandığında puan ve sıralamamız birbirine çok yakın geldi. İkimiz de çok istediğimiz Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkileri kazandık. Dualarımız kabul oldu diyebilirim. Aslında bu bölümü tercih etmemizin çok önemli bir sebebi var. O da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. Davutoğlu'nun eğitim ve iş hayatını örnek alarak onu kendimize rol model belirledik. Onun mezun olduğu bölüm ve üniversiteyi öğrenince, bu tercih bizim için en üst sıraya taşındı. Davutoğlu gibi ülkemizin önde gelen, dinamik, kültürlü ve bilgili devlet adamlarından birinin oradan mezun olduğunu öğrenince, bu bölümü tercih ettik. Davutoğlu'nu çok seviyoruz. Umarım bir gün tanışmak nasip olur."
"Doğduğumuzda aynı zamanda bir arkadaşla yaratılmış gibiyiz"
İkiz kardeşlerden Zeynep Köseoğlu ise ciddi bir meslek arayışına girdiklerinde, toplumla iç içe olan bir mesleği yapmak istediklerini söyledi. Küçüklükten itibaren hep aynı noktada uzlaşarak, ortak bir karara vardıklarını anlatan Köseoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"İkizimle o kadar iyi anlaşıyorum ki; yakın bir arkadaşa bile ihtiyaç duymuyorum. Sanki doğduğumuzda aynı zamanda bir arkadaşla yaratılmış gibiyiz. Öyle ki; geleceğimizle ilgili kararlar verirken bile birbirimize sormadan yapamıyoruz. Kendimize model aldığımız kişi bile aynı; Ahmet Davutoğlu. Tıpkı onun gibi sosyal, dünyayla ve insanlarla iç içe olan bir mesleği yapmak istedik. Yıllar önce Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Davutoğlu'nun izinden gitmek istiyoruz."
Zeynep Köseoğlu, toplumda çok ilginç sorulara maruz kaldıklarını dile getirerek, "Bizi görenler çok farklı sorular soruyor. Mesela 'Birinizin canı acıyınca diğerinin de acıyor mu? Aynı anda mı doğdunuz?' gibi sorular geliyor. Bizi karıştıranlar da çok oluyor. Bu nedenle giyim tarzımızda farklılık yaparak, bu algıyı ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Fiziken ayrılsak da ruhen hep aynıyız" diye konuştu.
Anne Betül Köseoğlu da ikizlerinin doğduğu günden itibaren sanki tek bedenmiş gibi her şeyi beraber yaptıklarını söyledi. Kızlarının, lise ve üniversite sınavları döneminde, ders çalışıyorlarsa da, film izliyorlarsa da her şeyi aynı anda yaptıklarını anlatan Köseoğlu, şöyle konuştu:
"Üniversiteye hazırlık döneminde çok fazla ders çalışmadılar. Yapamadıkları soruları birbirlerine sorarak çalıştılar. Damak tatları bile aynı. Bu kadar benzerlikten hiç mutsuz değiller. Hep bir şeyleri beraber yapmak için uğraştılar. Üniversite sınavında da birbirine çok yakın puan alarak aynı bölüme yerleştiler. Temennim vatana ve millete hayırlı bireyler olumaları."