Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı’nın ilanla aradığı Arman Özdemir, “Üniversitenin hemen yanındaki Süleymaniye’de oturuyordum. Herkes evimi biliyordu. Telefonum da üniversitede kayıtlı. Bana nasıl ulaşılamadı? Ben rapor aldım. Ama sonrasında da Gezi olaylarına tepki göstermeyen bir üniversitede olmak istemedim” dedi.
Özdemir, Hürriyet’e ulaşarak şunları söyledi:
“Ben yıllarca Amerikalı hukukçularla çalıştım, YÖK bursuyla yurtdışında okudum. Uluslararası alanda yayınlanan beş makalem var. Ben bacağımı kırdım, sonra fakülteme döndüm. Raporluydum. Şimdi de askere gideceğim. Gezi olaylarında 7 kişi ölmüş, 13 insanın gözü çıkmış, 8 bin kişi yaralanmış. Dekanımız ceza kanunu yazan kişi. Kendi yazdığı ceza kanuna aykırı iktidarın hareketi varken, kalkıp tek laf etmedi. PKK’li öğrencileri savunup da, asistanları savunamayan bir dekanlık varken ben oraya gitmeyi reddediyorum. Bana nasıl ulaşamıyorlar? Üniversiteye giren, çıkanı nasıl belirliyorlarmış? Benim ev ve cep telefonum dekanlıkta var. Muhalif öğrenciler tek tek tasfiye edildi, akademisyenleri de ediyorlar. 1 Kasım’da askerlik kararım çıktı. Askere gidiyorum. Ben çalışmadan maaş almadım. Hesabıma yatırıldı, fakülte benden geri istiyorsa alsınlar. Ben hukukçuyum, hukuku bilirim. Gelen gidenin çetelesi üniversitede nasıl tutuluyor? Biz, bir yere imza atmayız, elektronik geçiş kartımız yok.Etrafımızda 2 ya da 3 insanın sözü üzerine soruşturmaya tabii kılınıyoruz. ”