Güncelleme Tarihi:
İzmir’de ‘Kampüste iyilik var’ sloganıyla yola çıkan öğrenci, çalışan ve akademisyenler bir araya gelerek gönüllü takımı kurdu. Bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiren Yaşar Üniversitesi gönüllü takımı, ‘İzmir’de iyilik var’ diyerek iyilik hareketini kente yayıyor. İyilik gönüllüleri bu kez yoksullar ve evsizler için kışlık kıyafetlerle ihtiyaç malzemeleri toplayarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı.
SOSYAL SORUMLULUK DERSİ ALIYORLAR
Yaşar Üniversitesi öğrencileri, sembolik olarak bir krediye denk gelen sosyal sorumluluk dersini almadan mezun olamıyor. 2015’ten beri 7 bin 450 öğrenci, bu projelere katılarak 60 bin saatlik çalışma gerçekleştirdi ve insanların hayatına dokundu. 100’ün üzerinde sivil toplum kuruluşu ve çeşitli kamu kurumlarıyla işbirliği yapılan sosyal sorumluluk dersi kapsamında birçok iyilik gerçekleştirildi. İlk günden bu yana, üniversite çalışanları ve akademisyenler de ‘Kampüste iyilik var’ sloganıyla oluşturdukları gönüllü takımıyla öğrencilere destek oldu.
‘İYİLİK HALKASINI BÜYÜTMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Üniversitenin Sosyal Sorumluluk Projeler Koordinatörü Kevser Yavuz Çimenli, sosyal sorumluluk kültürünü yaygınlaştırmayı amaçladıklarını belirtti. Çimenli, şunları söyledi: “Yıl boyunca birçok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyoruz. İyilik hareketini ve gönüllülük kavramını çevremize ve tüm İzmir’e yaymak, etrafımızdaki iyilik halkasını büyütmek amacıyla çalışıyoruz. ‘İzmir’de iyilik var’ projesini hayata geçirdik. Bir gün değil her gün iyilik yapmak için kampüsün çeşitli yerlerine iyilik kutuları yerleştirdik. Herkes buraya belirlenen ihtiyaçlara göre giyecekten, kırtasiyeye kadar birçok şey bırakıyor. Bu yıl evsizler ve yoksullar için insani yardım malzemesi topladık. Çalışmayı, üç yıldır farklı temalarda Halkla İlişkiler Tanıtım Pazarlama Müdürlüğü ile organize ediyoruz. İlk yıl, çocuklar için atkı ve bere topladık. Bunlar, yoksul mahallelerde işbirliği yaptığımız kurumlar aracılığıyla çocuklara hediye edildi. İkinci yıl, İzmir Hasta Çocuk Evleri aracılığıyla hasta yakını ailelere kuru gıda gönderildi. Bu yıl da Sokak Çorbacıları Derneği işbirliğiyle yoksullar ve evsizler için kışlık kıyafetler toplayarak hediyelerini hazırladık. Üniversitenin akademisyen, çalışan ve öğrencileri, bu çalışmanın bir tarafından tuttu.”
‘KENDİNİLERİNİ NE KADAR İYİ HİSSEDERSE O KADAR KALICI OLUYOR’
Çimenli, bugüne kadar yapılan çalışmalardan da örnekler vererek konuşmasına şöyle devam etti:
“Sadece 2018-2019 güz yarıyılında 780 öğrenciden 110’u Konak’ta; Ege Üniversitesi’nde veya şehrin diğer kan bağışı noktalarında insanları kan bağışı konusunda bilgilendirmek için çalıştı. 49’u Mavi Bahçe İyilik Atölyesinde gönüllü garsonluk yaptı. 78’i geceleri sokaklarda ihtiyaç sahiplerine çorba dağıttı. 88’i LÖSEV stantlarında görevli oldu. Bir projenin sonunda, öğrenci kendini ne kadar iyi hissediyorsa, yaptığı çalışmanın işe yaradığına inanıyorsa gönüllülük ve sosyal duyarlılık onun hayatında daha kalıcı olabiliyor. Bu nedenle planladığımız bütün çalışmalarda gerçek ihtiyaçlara ve gerçek çalışmalara yer veriyoruz.
SOĞUK GÜNLERDE SADECE EVİNİZİ DEĞİL KALBİNİZİ DE ISITIN
Gardırobunuzda yıllardır giymediğiniz ve ne yapacağınızı bilmediğiniz kıyafetleriniz ya da ayakkabılarınız bulunabilir. Bunlar bir başkasının temel ihtiyacı olabilir. Ne yapacağınızı ve nereye verebileceğinizi bilmiyorsanız biz sizi yönlendirebiliriz. Örneğin HİPDER ve İzmir Hasta Çocuk Evi Derneği ikinci el ürünlerin satışını yapıyor ve elde ettikleri gelirle faaliyetlerine kaynak yaratıyor. Soğuk günlerde sadece eviniz değil, bir iyilikle kalbiniz de ısınsın. Bizim yaptığımızın benzerini birçok kurum yapıyor ama ihtiyaçlar hala devam ediyor.”