Üniversitelerin kalite dereceleri belirleniyor

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından QAA (İngiltere), HCERES (Fransa), AQAS (Almanya), FIBAA (Almanya) gibi uluslararası kalite ajanslarıyla iş birliğine yönelik paylaşım toplantıları gerçekleştirildi. Prof. Dr. Elmas, toplantılarda yükseköğretimde kalite güvencesi, kurumsal dış değerlendirme ve program akreditasyonuna ilişkin uygulamaların tartışıldığını, olası iş birliği alanlarının değerlendirildiğini söyledi.

Toplantılarda YÖKAK'ın yeni dönem hedeflerini de açıkladığını belirten Elmas, "Şu ana kadar 115 üniversitenin dış değerlendirmesini tamamladık. Bu yıl haziran sonuna kadar kalan 45 üniversiteyi de değerlendirerek ilk turu tamamlamış olacağız. Değerlendirmeler sonunda üniversitelerimizin durumlarını gösteren raporları yayınlayacağız" dedi.

‘BASİT, KULLANIŞLI VE EVRENSEL BİR SİSTEM KURMAK İSTİYORUZ’
Üniversitelerin kalite çalışmalarını kolaylaştıracak, girdi ve çıktılarını analiz edebilecek sistem kurduklarını anlatan Elmas, şunları söyledi:
"Dünyadaki birçok kalite ajansıyla ortak toplantılar yapıyoruz, iş birlikleri kuruyoruz. Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Orta Doğu, Malezya ve Kore gibi ülkelerle bağlantılar oluşturuyoruz. Buradaki amacımız dünyadaki ajansların kalite süreçleriyle bizim süreçlerimizin kolayca birbirlerine adapte olabilmelerini sağlamak. Uluslararası kuruluşlarla yenilik sürecini ve dış kalite ajanslarıyla ilişkileri devam ettirerek dünyanın her yeriyle konuşan, basit, kullanışlı ve evrensel bir sistem kurmak istiyoruz."

ÜNİVERSİTELER BİLİŞİM DESTEKLİ YÖNETİM SİSTEMLERİ İÇİN TEŞVİK EDİLİYOR
Türkiye'nin 2023-2050 hedeflerine erişebilmesi ve yüksek teknolojili ürünlerin üretiminde yer alabilmesi için yükseköğretim kurumlarının mezunlarının becerilerini artırması gerektiğini anlatan Elmas, şöyle devam etti:
"Klasik anlayışlı üniversite yerine mezunlarını yeni dünyanın gerektirdiği yetkinliklerle donatan üniversitelere ihtiyaç var. Üniversitelerimizi global ve dünyanın her yerinde ayakları üstünde durabilecek mezunlar yetiştirmesi, Ar-Ge sayılarını nitelikli şekilde artırması ve bilişim destekli yönetim sistemleri oluşturması için teşvik ediyoruz.

Dünyadaki değişimi tetikleyen faktörler, yükseköğretimi de değiştiriyor. Yükseköğretim kurumlarının dünyaya ayak uydurabilen yapılar haline gelmesi, dijitalleşmesi, yenileşmesi ve buna göre sistem kurması gerekiyor. Bu değişimlerin gerçekleşmesindeki en önemli faktör insan. Dolayısıyla bugün dünyayı kimler iyi algılar, iyi okur ve kendini buna göre dönüştürürse, dünyayla daha kolay bütünleşir. Bu değişimin gerçekleşmesinin iki anahtarı var. Birincisi mezunlara yetkinlik kazandırmak, ikincisi ise kurumların bilişim destekli çevik liderlikle yönetilmesi. Bu noktada mezunlara, özellikle dijital yetkinlik, karmaşık problem çözme, iletişim yetkinliği, analitik, kritik düşünme ve değerler gibi niteliklerin kazandırılması gerekiyor. Sistem kurmak, değerlendirmekden daha önemli. Üniversitelerin kalite süreçlerini yönetebilmek için önce bunu yapmaları gerekiyor.”