Güncelleme Tarihi:
Sınav öncesi kendinize şu soruları sordunuz mu acaba? Ben gerçekten neyi başarabilirim? Ne istiyorum? Ne yaparsam, hangi mesleği seçersem mutlu olabilirim? Seçeceğim meslekte başarılı olma ihtimalim nedir? Artık günümüzde bilgiye ulaşmak çok kolay. Meslek seçimi, üniversite seçimi ve sosyal yaşam alanları ile ilgili her türlü bilgiye ve belgeye ulaşabilecek iletişim teknolojilerini kullanıyorsunuz. Bu sorular sizin gelecekte kendinizi nasıl konumlandırmak istediğinizin cevapları olacak. Şunu da belirtmek isterim. Günümüzde artık kimse başladığı iş ile hayatının sonuna kadar devam etmek istemiyor. Meslek değiştiriyor. Hayat boyu öğrenmeye devam ediyor. Eğitim teknolojilerinin değişimi ve dönüşümü de buna olanak sağlıyor. Yukarıdaki sorulara cevap verirken bu değişim ve dönüşümü de unutmamak gerekir.
Sınava girecek gençlerimizin çok büyük bir bölümünü “Y” olarak nitelendirdiğimiz kuşağı temsil ediyor. Bu kuşak yaratıcı fikirlere, yeniliğe, inovasyonu teşvik eden sektörlere ve işlere önem veriyor. Hızlı yaşam kültürünü içselleştirdiğini ve teknolojinin bir yaşam tazı olarak karşımıza çıktığını bu kuşakta çok rahat görebiliyoruz.
Sınava girecek büyük bir çoğunluğu oluşturan bu grup aynı zamanda yeteneklerini sergilemeyi, bunu geliştirmeyi ve etkin bir biçimde kullanmayı arzu ediyor. Girişimci ve rutin çalışma koşullarını sevmiyor. Çalışma koşullarının esnek olacağı iş modellerini tercih ediyor. Ast-üst ilişkisine uzaklar ve ekip liderliği ile katılımcı birlikteliğe değer veriyorlar. Talimatlara, korkutmaya ve zorlamaya dayalı yönetsel teknikler sınava girecek bu kuşağa uygun bir yönetim modeli değil. İnternet aracılığı ile de bütün işlerini takip edip tamamlamak istiyorlar. Bilişim ve finans ilgi duydukları iş alanları. Bu kuşağın sosyal yaşam beklentilerini de şöyle sıralayabiliriz. Öncelikle çevreci, yeşile, doğaya karşı saygılı ve gelecekteki su kaynaklarının tükenmesinden tutun, ekolojik dengenin bozulmasına kadar bütün konulara duyarlılar.
Öğrencilerin üniversiteden beklentileri neler?
Bunları neden açıklıyorum? Çünkü bu kuşaklar sınava girerek bizim üniversitelerimizin sıralarına oturacaklar-belki de hiç oturmadan internet aracılığı ile derslere erişecekler- bizim üniversitelerimizi tercih edecekler. Yerleşke hayatından, ders programlarına; eğitim teknolojilerinin ne kadar kullanıldığından, kütüphanede bulunan e-kitaplarına kadar üniversiteleri sorgulayacaklar. Üniversitelerin de öğrencilerin üniversite seçerken tercihlerinin neler olabileceğini çok iyi okumamız gerekiyor. Eğer iyi okuyabilirsek onlara gelecek için iyi şeyler öneren bir üniversite modeli oluşturabiliriz. Bizim sınava girecek öğrencilerimizi iyi algıladığımızı bilmelerini istiyorum ki onlara bu yazımda yapacağım yol göstericiliğin bir değeri olsun.
Öğrencilerin üniversiteden beklentileri nelerdir? diye düşünebiliriz. Bu beklentiler bu kuşakla beraber değişim ve dönüşüm içinde olduğunu görüyoruz. Geçen yıl İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğümüzün yapmış olduğu araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin üniversite tercih ederken ilk ilgilendikleri konun iş olanakları olduğunu söyleyebiliriz. Bu tercihi takip eden istemleri ise sosyal olanaklar (Kafeterya-kantin, wireless, yemek salonları vb), burslar, yurt olanakları, eğitim kadrosu, yurt dışı eğitim olanakları, spor alanları, yabancı dil eğitimi ve okul ücretleri biçiminde sıralanıyor. Temelde öğrencilerimiz üniversitede kaliteli ve rahat bir ortamda zaman geçirmek istiyor.
Aday öğrencilerimiz yukarıda yazdığımız soruları kendilerine yönlendirdikten ve araştırmalardaki eğilimlerini okuduktan sonra iyi bir üniversite için iyi bir araştırma yapmalarını öneriyorum. Üniversitenin sunduğu olanaklara, yerleşke yaşamı ile ilgili bütün bilgilere üniversitelerin web sayfalarından geniş biçimde ulaşmak mümkün. Sosyal medyayı da etkin kullanan öğrencilerimize yine bir önerim olacak. Üniversitelerin resmi facebook sayfalarını ve twitter sayfalarını takip edin. Sosyal medya alanında üniversitelerin söylemine bakıp, üniversitenin gelecek vizyonu, girişimci ruhu ile ilgili bilgilere ulaşın. Bu bilgilerden yaralanarak sizin kafanızdaki üniversite şablonu hangi üniversite üst üste gelebilecek, buna iyi bakın. Başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere bir çok üniversitemiz artık dünya sıralamalarına giriyor. Bu marka üniversiteleri inceleyin. Öğretim üyesi kadrosuna ve sayısına, geleceğe odaklı bölümlere, son dönemlerde kurduğu yeni fakültelere bakın ve inceleyin. Üniversitelerin kariyer merkezi, sürekli eğitim merkezine, staj olanaklarına, uluslararası işbirliği sayılarına, öğrenci değişim programı ile yurt dışına giden öğrenci sayılarına, bir yıl içinde yaptığı uluslararası kongre ve sempozyum sayılarına bakıp doğru bilgilerle donanıp doğru karar vermenizi öneriyorum.
Şehir üniversitesi kentten kopuk değil
Büyük şehirlerde ulaşım zorlukları yaşansa da bunlar yeni ulaşım sistemleri ile büyük ölçüde gideriliyor. Artık dünyada kampüs üniversitesinden, şehir üniversitesine doğru bir eğilim var. Şehir üniversiteleri yaşamın tam içinde ve kentten kopuk değil. Ülkemizde de İstanbul Üniversitesi gibi şehir içinde yaygın eğitim veren üniversiteler bulunmakta. Sosyal yaşam başta olmak üzere şehir içinde ki üniversitelerde eğitim gören öğrenciler bir çok seçeneğe sahipler.
Sınava girecek öğrencilerimize son olarak önerilerim şöyle olacak. Doğru bilgiye doğru kanallarla ulaşarak üniversite tercihi yapmaları. Meslek tercihlerinin artık günümüz değişken olduğunu unutmadan geleceğin iş olanaklarını da göz önünde bulundurarak meslek tercihi yapmaları. Sınavda stres yapmadan, soğuk kanlı bir biçimde soruları iyi anlayıp cevaplandırmalısınız. Sınavda hepinize başarılar diliyor, her şeyin gönlünüzce olmasını temenni ediyorum.