Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, yükseköğretim kurumundan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçlarına "öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici veya yükseköğretim kurumlarının işleyiş ve huzurunu bozucu eylemlerde bulunmak" hükmü de eklendi.
Yükseköğretim kurumundan uzaklaştırma cezası almış olmasına rağmen bu karara uyulmaması da bir yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren eylemler arasında yer aldı.
Yükseköğretim kurumundan iki yarıyıl için uzaklaştırma cezasını gerektiren disiplin suçları, "soruşturma ile görevlendirilenleri tehdit etmek hükmü"nü de içerecek şekilde yeniden düzenlendi.
Yönetmeliğe eklenen yeni hüküm ile de soruşturma açmaya yetkili amirler, soruşturmayı bizzat yapabilecekleri gibi soruşturmacı veya soruşturmacılar tayini suretiyle de yaptırabilecekler, gerekli gördükleri takdirde başka bir yükseköğretim kurumundan soruşturmacı görevlendirilmesini de talep edebilecekler.
Savunma yapmak üzere gelen kişi, savunmasını sözlü olarak yapabileceği gibi, yazılı olarak da sunabilecek. Yazılı savunma sunulduktan sonra soruşturmacı öğrenciye ek sorular yöneltebilecek.
EYLEMİN TANIMI EKSİK
Üniversitelerde hukuk alanında çalışan bazı uzmanlar, yeni yönetmelik değişikliğiyle suçlara yönelik daha fazla önleyici tedbirlerin alındığını savundu. Disiplin suçlarının da ağırlaştırıldığını söyleyerek, özellikle ‘huzuru bozucu eylemlerde bulunmak’ fiili ile suçların kapsamının genişletildiğini belirttiler. Ancak bu ifadenin hangi suçu kapsadığının açık olmadığını dile getirdiler. “Herhangi bir eylem huzur bozucu eylem statüsüne sokulabilir mi?” sorununun doğabileceğini vurgulayan uzmanlar, bu durumun keyfiyete neden olabileceğini söyledi. Sözlü savunmanın da yapılabilmesiyle birlikte öğrenciye yazılı savunma için tanınan üç günlük ek sürenin ortadan kalktığını da hatırlattılar. Soruşturmanın üniversite dışından başka kişilerce yapılabilmesi ise sürecin tarafsız yürütülebilmesi açısından olumlu bulundu.
‘HUZURU BOZMAK MADDESİ HER YÖNE ÇEKİLEBİLİR’
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise yeni düzenlemeyle öğrencilerin düşüncelerini özgürce ifade ederken daha çok çekineceğini anlatarak, şu eleştirilerde bulundu:
“Öğrencinin aleyhine bir düzenleme. ‘Öğrenme ve öğretme hürriyetini engelleyici veya yükseköğretim kurumlarının işleyiş ve huzurunu bozucu eylemlerde bulunmak’, maddesi her yöne çekilebilir. Öğrenci koridorda bir basın açıklaması yapsa veya bağırarak protesto etse ‘İçeride ders vardı’ veya ‘Derse giren öğrencinin girişini engelledin’ diye soruşturma açılabilme durumu yaratılıyor. Bu düzenlemeyle soruşturmacılara karşı söyleyeceğiniz bir söz tehdit olarak algılanıp yeni bir soruşturma açılmasına neden olabilir. ’Huzuru bozmak’ eylemi çok hamasi, cep telefonuyla oynayan bir öğrenci huzuru bozmuş olabilecek. Uzaklaştırma alan bir öğrenci derse değil ama kampuse girebiliyordu. Şimdi üniversiteye adım atamayacak. Soruşturmacıya sözlü soru hakkı vermek yazılı savunmayı dışa atmaktır. Yeni düzenlemeyle gençlerin ifade özgürlüğü daha da kısıtlanacak. Öğrenciler düşüncelerini özgürce ifade edemeyecek.”