Güncelleme Tarihi:
Organizasyonda üniversitelerin inovasyon ve girişimcilik alanında değişimi masaya yatırıldı. Yükseköğretim kurumlarının iş dünyasının araştırma üssü haline gelişi üzerine sunum yapan Delft Teknoloji Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi Prof. Hans Wissema, yeni dönem üniversitelerin sosyal ve ekonomik hayatla ilişkisi üzerine konuştu.
Işık Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde yapılan etkinlikte Prof. Wissema, 21. yüzyılda üniversitelerin köklü bir değişime uğradığına, bilim temelli, tek disiplinli kurumlar olmaktan çıkarak, global bilgi merkezi olma yolunda ilerlediklerine dikkat çekti. Üçüncü kuşak üniversitelerin eğitim sistemlerinin de farklı olduğuna değinen Prof. Wissema “En temel farklılık interaktif öğrenim. Eğitim metodolojisi değişiyor ve önümüzdeki yıllarda eğitimin nasıl olması gerektiği önemli bir politika konusu olacak. Robotlaşmaya bağlı olarak, artık diplomasız kişiler için iş alanları daralıyor. Japonlar, insan gibi davranabilen robotları piyasa sürdüğünde, vasıfsız kişiler için işsizlik gündeme gelecek. Yüksek işsizlik oranları, özellikle IT gibi alanlarda uzmanların az olmasıyla birleşti. Almanya, İskandinav ülkeleri, Hollanda gibi yerlerde de el emeğiyle çalışanlarda açık var. Tüm bunlar göz önüne alındığında eğitim bir ülkenin refah düzeyinde giderek daha önemli rol oynamaya başlayacak” dedi.
Etkinliğin ev sahibi, Işık Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Şirin Tekinay ise şunları söyledi:
“Ortaçağdan itibaren üniversiteler, yaklaşımlarına ve rollerine göre ayrıştırabildiğimiz kuşaklar boyu evrim geçiriyorlar. Öyle ki, bir üniversitenin en son kuşak olup olmadığı yaşıyla ilgili değil, en yaşlı üniversiteler hızla evrilip en uzak geleceğe uzanabiliyor. Dinle bilimin ayrılıp laik üniversal sistemin bilimsel düşünceye, metoda, tekrarlanabilir öğretiye dayanmasıyla gözlerini geçmişten geleceğe çeviren üniversiteler, nitelikli insan, bilgi ve hizmet üreterek içinde bulundukları zaman ve mekandan geleceğe ve evrene erişmek zorundalar.”