Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen ‘Uluslararası MEB Robot Yarışması’na 17 ülkeden binden fazla okul, 7 bine yakın katılımcı ve 2 bin 687 robot katıldı. Yarışmanın ‘Otnom Araç’ ve ‘Drone (İnsansız Hava Aracı)’ kategorilerinde yarışan İstanbul’daki Bağcılar Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, otonom kategorisinde Türkiye 1’incisi olurken Drone kategorisinde ise Türkiye 2’ncisi, 3’üncüsü ve 4’üncüsü olmayı başardı. Yarışmada önemli dereceler elde eden öğrenciler, uzun yıllardır hem otonom araç hem de drone hakkında çalıştıklarını söyledi. Okulun Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Mehmet Candan, ‘Junior Togg’ diye tanımladıkları otonom aracı iki öğrencinin hazırladığını dile getirerek şöyle konuştu:
ARACI SOLLADI, KENDİ KENDİNE PARK ETTİ
“Yarışmada otonom araçların, trafik kurallarına uyacak şekilde kendi kendine hareket etmesi gerekiyordu. Yani araç kırmızı ışıkta ve yaya geçidinde durmalı, yeşil ışıkta geçmeli ve önünde bir araç gördüğünde de onu sollayabilmeliydi. Öte yandan aracımızın, belirlenen alanlara park etmesi gerekiyordu. Otonom aracımız, tüm istenenleri hatasız bir şekilde yaptı. Bu sayede Türkiye 1’inciliğini elde ettik. Aracımız Togg’un ya da Tesla’nın ‘junior’ versiyonu gibi çalıştı. 38 okulun otonom aracını geride bırakarak bu başarıyı elde ettik. Yarışma öncesinde de pist alanını aracımıza tanıttık. Ardından araç, yapay zekâ aracılığıyla pistin görüntülerini işledi ve yarışmada zorluk yaşamadan hareket edebildi.”
RAKİPLERİMİZİ GÖRÜNCE KAZANACAĞIMIZI ANLADIK
Otonom aracı geliştiren 12’nci sınıf öğrencisi Kerem Ababey ve Muhammed Karabey, aracı geliştirme süreçlerini şöyle anlattı:
“Aracın üzerinde devresini bizim yaptığımız bir batarya yönetim sistemi var. Bu sistem, aracın motorlarına ve beynindeki cihaza güç gönderiyor. Togg ya da Tesla’da kullanılan yazılım kütüphanelerinde yer alan bilgilerin aynılarını kullandık. Bu sistemleri yarışma standartlarına uyarlayarak daha minyatür ölçeklerde aracımıza uyarladık. Ayrıca aracın hızını yazılımsal olarak artırabiliyoruz. Ancak yarışmada bizim için yeterli olacak hızı belirledik. Bu nedenle aracımız 1 kilometre hızda hareket etti. Aracımız yaklaşık 1 kilogram ağırlığına sahip. Hedefimiz zaten 1’inci olmaktı. Aracı tamamlamamız 8 ay sürdü.”
İLERDE ‘DRONE EHLİYETİN VAR MI’ DİYE SORACAKLAR
Drone yani insansız hava aracı kategorisinde Türkiye 2’ncisi, 3’üncüsü ve 4’üncüsü olmayı başaran öğrenciler, aslında 2008 yılından beri MEB’in robot yarışmasına katılıyor. Okulun Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Köksal Avcı, öğrencilerin 2016 yılından beri de insansız hava aracı yaptığına dikkat çekti. Avcı, “2016 yılında gelecekte ‘insansız hava aracı’ ehliyetine ihtiyaç olacağını ön gördük ve o dönem öğrencilerimizle bu alanda çalışmalar yapmaya başladık. Çünkü bu araçların ilerleyen dönemde gerek savunma sanayi gerek taşımacılık alanlarında sıklıkla kullanılmaya başlanacağını tahmin etmiştik. O yıldan beri süregelen çalışmalarımız sayesinde bu yıl düzenlenen yarışmada önemli bir başarı elde ettik. 8 yıllık emeğimiz bu sayede uluslararası arenada bir karşılık buldu” dedi.
PİLOTLARIN REFLEKSLERİ KUVVETLİYDİ
Yarışmada rakiplerini elemelerini sağlayan en önemli etkenin pilotluk olduğunu dile getiren Avcı, “Öğrencilerimiz, tasarladıkları droneları oldukça başarılı bir şekilde uçurdu. Droneları birbirinden ayıran özellikleri motorları, devreleri ve yazılımlarıydı. Ancak donanım yarışmada yüzde 50 önemliyse kalan yüzde 50’lik kısım da pilotaj. Dronu kullanan pilotun reflekslerinin çok kuvvetli olması gerekiyor. O nedenle asıl farkı öğrenciler yarattı” diye konuştu.
ÖNCESİNDE SİMÜLASYONDA ÇALIŞTIK
İnsansız hava araçlarının pilotları okulun 12’nci sınıf öğrencileri Yusuf Yardım ve Bilal Zorlu, 9’uncu sınıftan beri bu araçlar üzerinde çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: