Güncelleme Tarihi:
Tuz, ilk keşfedildiği zamanlarda, teknolojinin olmamasından dolayı insanların yiyeceklerini tuzlayarak sakladıkları ve bu sayede yiyeceklerin bozulmalarını öneriledikleri bilinmektedir. Bu nedenle koruyucu etkisi her zaman insanlık için önemli bir durum olmuştur. Bunun yanı sıra insan vücudunda da pek çok aşamada tuz kullanmaktadır.
Tuz (NaCl) Nedir, Asit mi, Baz mı ve Polar mı, Apolar mıdır?
Tuz, asitler ile bazların kimyasal tepkimesi sonucunda meydana gelen iyonik yapılı bir bileşiktir. Sodyum ve Klor elementlerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Vücudumuz içerisinde üstlendiği temel görevler şunlardır:
Kan basıncını düzenler.
Vücuttaki sıvı dengesinin korunmasını sağlar.
Besinlerin emilmesini sağlayarak hücrelere talınmasını sağlar.
Kasların kasılma ve gevşeme mekanizmalarında aktif rol oynar.
Nöronlar yani sinir hücreleri arasındaki sinyallerin iletimini sağlar.
Tuz, inorganik yapılı bir bileşiktir, bu nedenle doğada doğal bir şekilde bulunmaz. Beyaz renki, kristal yapıdadır. Vücut içerisinde çok fazla alanda kullanılan tuzun fazlası azı da vücut için zararlıdır.
Asitler ve bazlar pH cetvelinde 0 ile 14 arasında rakam alırlar. 0 ile 7 arası asit, 7 ile 14 arası ise bazdır. Tuzlar, asit ve bazların tepkimeleri sonucunda oluşur. Bu nedenle tuz, ne asittir ne de bazdır. NaCl, farklı tür atomların birleşmesi ile oluştuğundan dolayı polardır.
NaCL Yaygın Adı Sodyum Klorür pH Değeri ve Kullanım Alanları
NaCl, pH değeri 7'dir. Eksikliğinde vücutta farklı rahatsızlıklar meydana gelmektedir. Tuzun, bilinen en yaygın kullanım alanı ise yiyeceklerdir. Tuzun genel kullanım alanları ise şu şekildedir:
Gıdaların doğal renklerinin artırılması
Yemeklerde baharat şeklinde kullanılması
Tencere ve tavaların temizlenmesinde kullanılması
Etlerin bozunmasının engellenmesi
Lekelerin ve gresin çıkarılması
Küf oluşumunun önlenmesi
Kış aylarında buzlanmanın önlenmesi amacı ile yolların tuzlanması