Güncelleme Tarihi:
Deniz Akar, uluslararası eğitimin son yıllarda tüm dünyada önemli miktarda artış gösterdiğini, bu doğrultuda Türk aile ve öğrencilerin yurtdışında farklı seviyeler ve segmentlerde eğitimi tercih ettiğini söyledi.
Yurtdışında eğitime gidilen yerlerin üç kategoride değerlendirilebileceğini belirten Akar, şöyle konuştu:
"Birincisi ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler... Bunlar her zaman dünyada en çok öğrenci çeken ülkeler... Türkiye'den de öğrenci ve ailelerin ilgisi bu ülkeler yönünde... İkinci grup ülkeler Avrupa ve Doğu Avrupa ülkeleri... Üçüncü grup ise son 10 yılda atak gösteren Rusya, Çin ve Malezya gibi ülkeler... Son zamanlarda Türk öğrenciler bu ülkelere de ilgi göstermeye başladı.
Eğitim maliyetlerinde ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler en pahalı ülkeler... Yıllık 50 bin liradan 150-200 bin liraya kadar maliyet olabiliyor. İkinci grup Avrupa ülkelerinde, yani Almanya, Fransa, Macaristan gibi ülkelerde eğitim maliyeti yıllık 15 bin lira ila 50 bin lira arası diyebiliriz. Üçüncü grup olan Rusya Çin gibi ülkelerde ise maliyetler daha düşük, yıllık 5 bin lira ila 15 bin lira arası bir ücretle kaliteli eğitim alınabiliyor."
Son dönemde Türk öğrencilerin seçiminde birinci kategoride yer alan Kanada'ya yoğun ilgi olduğunu, İngiltere'nin ise Türk aileler ve öğrencilerin her zaman ilgi gösterdiği ülkeler arasında bulunduğunu söyleyen Akar, Çin ve Rusya'nın, son yıllarda ekonomik, savunma ve teknoloji alanındaki gelişmelerle Türk öğrencilerin tercih ettiği ülkeler arasına girdiğini belirtti.
"TÜRK ÖĞRENCİ, YURTDIŞI EĞİTİME ÜLKESİNİ TERK ETMEK NİYETİYLE GİTMİYOR"
Deniz Akar, resmi bilgiler olmasa da, konsoloslukların öğrenci vizesi rakamlarına göre yılda 100 bin civarında öğrencinin eğitim için yurt dışına gittiğini, bu rakamın tüm eğitim çeşitlerini kapsadığını anlattı.
Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen "Türkiye'den ciddi beyin göçü oluyor" algısına değinen Akar, şunları söyledi:
"Bu konuda fuarlarımız sırasında ya da başka platformlarda veli ve öğrencilerle anketler düzenleyip bunu profesyonel kurumlarla değerlendiriyoruz. En son yaptığımız ankette, bu algının tam tersi bir sonuç aldık. Aileler, özellikle çocukları 'iyi bir eğitim alsın, sonra dönsün, bu eğitimini ailesi ve ülkesi için kullansın' diye gönderiyor. 'Gitsin, orada kalsın' diyen aile sayısında beni de şaşırtan sonuçlar çıktı. 'Evet, çocuğum orada kalabilir' diyen aile oranı yüzde 18. Onlar da belki aslında sınırlı bir kalmayı kastediyor.
Yüzde 65-70 civarında bir oranla aileler, 'Hayır, ben çocuğumu sadece iyi bir eğitim için gönderiyorum, dönmesini istiyorum' diyor. Gençlerde de bu oran biraz altında olmakla birlikte aynı seviyede. Bu da gösteriyor ki, aslında Türk öğrenci, yurtdışı eğitime ülkesini terk etmek niyetiyle gitmiyor. Tam tersi, 'iyi bir eğitim alayım, döneyim, tekrar ülkemde eğitimimi kullanayım' amaçlı gidiyor. Bu da gençlerimizde umut olduğunu bize gösteriyor."
"TRUMP FAKTÖRÜ, ABD'YE GİDEN ÖĞRENCİ SAYISINI AZALTTI"
IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları Genel Müdürü Akar, Donald Trump dönemiyle birlikte diğer dünya ülkelerinden ABD'ye giden öğrenci sayısında azalış olduğu yönündeki iddialarla ilgili de, "Evet, Trump'ın başkan seçildikten sonra Müslüman ülkeleri kapsayan vize engellemesi olayıyla bir kırılma yaşandı. Türkiye'ye de bunun yansıması oldu. Türk öğrencilerde de ABD'ye karşı bir isteksizlik gördük" dedi.
ABD'deki Türk öğrenci sayısının 10-11 bin aralığında olduğunu belirten Akar, son 1-2 yıldır bir kırılma yaşandığını, ABD'deki Türk öğrenci sayısının 8-9 bin civarında olduğunun söylendiğini, dünyada da bu şekilde olduğunu söyledi.
ABD'nin, uluslararası öğrenci çekme konusunda bir numaralı ülke olduğunu ve ülkedeki yıllık öğrenci sayısının 900 binler civarında bulunduğunu belirten Akar, "Son 2 yılda bu biraz sabitlenmiş durumda. Aslında artması gerekiyordu. Büyük olasılıkla Trump faktörü etkili oldu. Sadece Türkiye'den değil, dünyadan da ilgiyi biraz azalttı" dedi.
"TÜRKİYE'YE GELEN ÖĞRENCİLERİN YARISI, 50-60 BİNİ PARALI VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE"
Deniz Akar, Türkiye'nin, yurtdışından eğitime gelen ve yurtdışına gönderdiği öğrenciler konusunda dengeyi yakalayan ülkelerden biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Yılda 100 bin öğrenci Türkiye'den yurtdışına eğitim için çıkarken, şu an 125 bin uluslararası öğrenci Türkiye'deki üniversitelerde eğitim görüyor. Bu güzel bir gelişme. Türkiye, bu anlamda fazlası olan bir ülke... Bu rakam, yaklaşık 7 yıl önce 25 bin civarındaydı. 25 bin öğrencinin çoğu da bursluydu. Türkiye'de vakıf üniversitelerinin sayısının artması ve bu üniversitelerin öğrencileri 'paralı öğrenci' statüsünde getirmesi artışa ciddi katkı yaptı. Şu an gelen öğrencilerin yarısı, 50-60 bini paralı vakıf üniversitelerinde eğitimlerine devam ediyor."
Son yıllarda Türk üniversitelerinin eğitim sisteminin Afrika'da büyük ivme kazandığını anlatan Akar, Afrikalı öğrencilerin eskiden daha çok Batı Avrupa ve ABD'yi tercih ettiğini, şu anda ise Afrikalı öğrenciler için Türk üniversitelerinin neredeyse Çin üniversiteleri ile rekabet ettiğini, bunun da Türkiye'nin yüksek öğretimde ciddi aşama kaydettiğini gösterdiğini söyledi.
Yurtdışından gelen öğrencilerin Türkiye'de en çok sosyal bilimler ve mühendislik gibi bölümleri tercih ettiğini belirten Akar, son zamanlarda tıp fakültesi, diş hekimliği ve eczacılık gibi bölümlere de büyük ilgi olduğunu anlattı.
Akar, bu yıl 33'üncü kez kapılarını açan IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları kapsamında düzenlenen ücretsiz sınavlar ve konferanslarla öğrencileri yurtdışı eğitim konusunda bilinçlendirdiklerini söyledi.
Ankara, Eskişehir, İstanbul ve İzmir'de gerçekleştirilecek fuarlar süresince düzenlenecek konferanslarda yurtdışı eğitime dair akıllardaki soruların uzmanlarca yanıtlanacağını ifade eden Akar, fuarın 18 Mart'ta Eskişehir'de başlayacağını, 19 Mart'ta Ankara, 21 Mart'ta İzmir, 23-24-25 Mart'ta da İstanbul'da devam edeceğini bildirdi.