Güncelleme Tarihi:
OECD’nin raporuna göre dünya üzerinde çok az sayıda öğretmen emek vererek geçirdiği saatlerin yüksek bir itibar gördüğünü düşünüyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz’e göre; öğretmenlerin memnuniyeti öğrencilerin başarısına da doğrudan yansıyor. Bundan dolayı ilk 10 sırada yer alan ülkelerin ‘PISA’ başarıları da yüksek. Eğer öğrencinizi iyi yetiştirmek istiyorsanız öğretmenlerinizin de nitelikli olması gerekiyor.
ÖĞRETMENELERE DEĞER VERMEK GEREKİYOR
OECD’nin yaptığı araştırmada ilk 10’a giren ülkelerdeki öğretmenlerin, okullarla ilgili alınan kararlarda kendilerinin söz sahibi olduğunu da belirten BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz, öğretmenlere ve mesleklerine itibarlarını vermemiz gerektiğine dikkat çekti. Ülkemizde öğretmenlere karşı itibarın çok fazla olmadığını söyleyen Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Hiç bir şey olamazsan öğretmen olursun cümlesi bile ülkemizde maalesef yaygın olarak kullanılıyor” dedi.
Pedagojik formasyon sertifikasıyla çok fazla öğretmenlik sertifikası verilen bireylerin olduğunu belirten Karadeniz, “Bu bireylerin istihdam süreçlerin de ciddi bir daralma söz konusu. Bu durumda herkesin öğretmen olabildiği bir yerde mesleki itibarı yükseltmek kolay bir iş değil” diye konuştu.
İLK 10’A GİREN ÜLKELERDE ÖĞRETMEN MAAŞLARI YÜKSEK
OECD raporuna göre ilk 10’a giren ülkelere baktığımızda öğretmenlere değer vermenin yanı sıra, öğretmenlerin maaşlarının da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Eğer öğretmenler toplumda kendilerini değerli hissediyorsa, öğretmenleri en iyi şekilde eğitirseniz ve maaşlar da öğretmenlerin itibarını verecek seviyede olursa öğretmenlerin daha memnun olduğunu görebiliyoruz” dedi.
Öğretmenlerin memnuniyetinin öğrencilerin başarısına da doğrudan yansıdığını söyleyen Karadeniz, Öğretmenlerin çoğu, müfredatı yetiştirme çabasına girdiklerinden dolayı yenilikçi bazı eğitim sistemlerini kullanmaya vakti kalmıyor. Bu durumda öğretmeninize esneklik vermezseniz o zaman öğretmen de kendisini değerli hissetmeyecektir” şeklinde konuştu.
MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİMLERİ ÖĞRETMENLERİ NİTELİKLİ KILAR
Mesleki gelişim fırsatlarından da bahsedilen OECD raporu için ülkemizdeki mesleki gelişim fırsatlarının kısıtlı olduğunu belirten Karadeniz şunları söyledi:
“Birçok ülkede özellikle Güney Kore’de mesleki gelişime çok önem veriliyor. Öğretmenler istediği yerde mesleki gelişim eğitimi alabiliyor. Öğretmenlerimiz de mesleki gelişime ulaşabilmeli ve istedikleri mesleki gelişim eğitimini alabilmeliler. Öğretmenlere destek vererek, akademisyenlerimizin okullarda öğretmenlerle birlikte çalışıp özellikle okul temelli mesleki gelişim projelerinde bir arada olması gerekiyor. Üniversitelerin her zaman okullara açık olması gerekiyor. Öğretmenlerin bir proje yaptığında destek almak yada yapmak istediği bir fikirle ilgili başvuracağı bir üniversite ortamının olması üniversiteye aynı zamanda artı sağlayacaktır.”
ÖĞRETMENE GÜVENSİZLİK VE BASKI BAŞARISIZLIK GETİRİYOR
Ülkemizde öğretmenlere karşı sistemin çok fazla baskısı olduğunu söyleyen Karadeniz, “Öğretmenin ölçme ve değerlendirme işlemini maalesef elinden aldık. Öğretmenlerimizin verdiği notlar, liseye yerleştirme sırasında çokta fazla dikkate alınmıyor. Çünkü öğretmene güvenmeme gibi bir şey başlamaya başladı. Bu durumda maalesef öğretmenlerimizin üstünde hem anne babanın hem okul yönetiminin hem de ebeveynlerin baskısı oluşuyor. Ve bu baskının karşısında durmak kolay iş değil. Bunun için de öğretmenlerimizi desteklemek adına özellikle dışardan gelen baskılardan öğretmenimizi korumakta gerekiyor” dedi.
Eğitimin hala bizim ülkemiz için sosyo-ekonomik olarak bir sınıf atlama aracı olduğunu belirten Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “‘Hayatta en büyük mucize, küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır’ diye bir söz var. Çünkü bazı öğrenciler öğretmenlerinin kendilerini daha da yukarı taşıyacağını düşünüyor. Öğretmenler sürekli baskıyla ve eleştirilmekle muzdarip. Öğretmenleri destekleyecek fırsatları oluşturursak, onların kendilerini ifade edebileceği yenilikçi işler yapmalarına da şahitlik edeceğiz. Onların başarı hikayelerini çok daha fazla duyacağız diye düşünüyorum” diye konuştu.
Her insanın hayatında çok önemli bir öğretmen olduğunu belirten Prof. Dr. Şirin Karadeniz şöyle devam etti:
“Öğretmenlerin amacı aslında sadece bir şey öğretmek değil; öğrencileri hem sosyolojik, hem duygusal, hem fiziksel, hem de bireysel gelişimini bütünüyle gören kişilerdir. Bu yüzden öğretmenlerimize değer vererek mesleki itibarlarını da hak ettikleri şekilde vermemiz gerekiyor.”