“Türkiye’de İngilizce’nin adı var kendisi yok”
Güncelleme Tarihi:
Özel bir eğitim kuruluşunun Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Uçar, “Türkiye’de İngilizce’nin adı var kendisi yok. Klasik lise veya üniversitede okuyan birisi, kendisi bir şey yapmadan bu dili biliyor olarak mezun olamıyor” dedi.
İngilizce eğitim sektörü kuruluşlarından Wall Street English (WSE)’nin Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Uçar, dijital alanda yapılan çalışmalar konusunda bilgi verdi. Uçar, “Türkiye’de İngilizce’nin adı var kendisi yok. Klasik lise veya üniversitede okuyan birisi, kendisi bir şey yapmadan bu dili biliyor olarak mezun olamıyor. Bu iş, vakıf üniversitelerine veya kolejlere kalmış durumda” diye konuştu. Şirketin, eğitim, medya ve yayıncılık kuruluşu Pearson tarafından satın alınmasından sonra kabuk değiştirdiğini anlatan Uçar, bu alandaki yeniliklerden bahsetti. Uçar, dünyada uygulanan İngilizce öğretme teknikleri hakkında da bilgi verdi.
Uçar, dünya genelinde İngilizce’yi anadili olarak konuşan 600 milyon, ikinci dili olarak konuşan ise 900 milyon kişi olduğunu söyledi.7 milyar insanın 1,5 milyarının İngilizce konuştuğunu, 2 milyar kişinin de İngilizce öğrendiğini dile getirdi.
İngilizce pazarının dünyada 100 milyar dolara ulaştığını belirten Uçar, şöyle devam etti:
“Türkiye’de İngilizce’nin adı var kendisi yok. Klasik lise veya üniversitede okuyan birisi, kendisi bir şey yapmadan bu dili biliyor olarak mezun olamıyor. Bu iş vakıf üniversitelerine veya kolejlere kalmış durumda. Onların da Türkiye’deki payı yüzde 4. Onların da zaten sınava hazırlama süreçlerine önem vermeleri gerekiyor. Pearson, 2012’de WSE’nin eğitim sistemine yönelik yenilikçi teknolojik projeleri için 17,2 milyon dolar Ar-Ge yatırımı yaptı. Eğitim modeli’, ‘esnek ders saatleri’, ‘kişiye özel İngilizce’ ve benzeri özgün farklılıkları tüm bu yatırımlarla daha da zenginleştirildi.”
“Dijitalleşme Projesi ile dünyadaki bütün öğrencilerimiz bir arada olacak”
Uçar, fark oluşturacak projelerinden birinin “Dijitalleşme Projesi” olduğunu dile getirdi. Uçar, çalışma ile dünyadaki öğrencilerini bir araya getirecek benzersiz bir platforma sahip olacaklarını anlattı.
İngilizce öğretiminde, özellikle çalışanlar için saatlere bağlı olmadan kendi seviyelerindeki öğrencilerle beraber sürekli ölçülerek ilerleyen eğitim programlarına devam edeceklerin söyledi.