Güncelleme Tarihi:
Türk üçgeni dikkat çekici nitelikte olan konu başlıkları arasında kendisine yer bulmaktadır. Konu mimari olduğunda ise Türk üçgeni konusu ayrı bir önem kazanmaktadır. Bundan dolayı konu hakkında detaylı ve anlaşılır nitelikte bilgilerin verilmesi bir hayli önemlidir.
Türk Üçgeni Nedir?
Türk üçgeni konusuyla alakalı olarak en fazla sorulmakta olan sorulardan bir tanesi de Türk üçgeni nedir sorusu olmaktadır. Türk üçgeni nedir sorusuna yanıt olarak şöyle bir bilgi verilmesi doğru olacaktır: Kare tabanlı bir mekanı kubbe ile kapamaya çalışılması esnasında ortaya çıkmış olan atraksiyonlardan biridir. Türk üçgeni en çok Selçuklu döneminde inşa edilmiş olan yapılarda görülmektedir.
Şöyle ki kare kesitli bir mekanın tepesini içten teğet kubbe ile kapatırken kenarda kalmakta olan boşlukları eğimli üçgen biçiminde rendelemek suretiyle köşelerde sıfırlamanız durumunda bina cephesine karşıdan bakıldığında yarım sekizgen üzerinde kubbe gibi bir form görülmesi sağlanabilir. Bu şekilde oluşturulmuş olan bir görünüm Türk üçgeni olarak adlandırılır. Ortaya çıkan bu görüntü ise bir hayli kaba bir görsellik oluşturmaktadır.
Türk Üçgeninin Mucidi Kimdir ve Kim Tarafından Bulundu?
Türk üçgeni ile alakalı olarak en çok merak edilen konu başlıklarından bir tanesi de Türk üçgeninin mucidi kimdir ve kim tarafından bulundu sorusunun yanıtı olmaktadır. Bu soruya yanıt bulmak isteyenlerin sayısı oldukça fazladır ve bu yanıt daha çok internette aranmaktadır. Bundan dolayı internet ortamında konu hakkında doğru ve bilgilendirici nitelikte olan bilgilerin verilmesi son derece büyük bir önem kazanmaktadır.
Türk üçgeni mucidi kimdir sorunun yanıtı şu şekildedir: Türk üçgeni Ömer Hayyam tarafından bulunmuştur dolayısıyla mucidi Ömer Hayyamdır. Türk üçgeni Selçuklular döneminde ki eserlerde yaygın olarak kullanılmış olup kare alt tarafın üzerine kubbenin oturtabilmesi amacıyla yapılan mimari geçiş ögesi olma özelliği taşımaktadır.
Mimaride Türk Üçgeni Özellikleri
Geçmişi dönemlere dayanan kubbe mimarisinin imalatının gerçekleştirilebilmesi için çeşitli teknikler geliştirilmiştir. Geliştirilen bu teknikler, kubbe mimarisinin en önemli sorunlarından birini oluşturmakta olan kare ya da çokgen tabandan dairesel forma geçişe çözüm bulmuşlardır. Bulunan bu çözüm yollarından biri de Türk Üçgeni adıyla alınan uygulamadır.
Kare veya çokgen plan şemasından dairesel bir eleman olma özelliği taşıyan kubbe örtüsüne geçiş, eski dönemlerde önemli mimari sorunlardan birinin oluşturmuştur. Bu geçiş sağlanırken üst örtünün yükü taşıyıcı sisteme güvenli bir şekilde aktarılmasının yanında yapının estetiğinin de korunması önemli bir konudur. Bunun için eski dönemlerde ”Tromb” , ”Pandantif” ve ”Türk Üçgeni” gibi akılcı çözümler ortaya konmuştur.
Türk Üçgeni’ni diğer geçiş elemanlarından ayırmakta olan en önemli özelliği emniyetin yanı sıra estetiğe de önem vermesi olmaktadır.
Türk Üçgeni yan yana yerleştirilmiş durumdaki ters ve düz üçgenlerden meydana gelmektedir. Bu şekilde kare planlı bir yapı üzerinde en az sekizgen bir kesit oluşturulmuş olmaktadır. Oluşturulan bu sekizgen kesit üzerin dairesel formdaki bir kubbe rahatlıkla oturtulabilir ve yükün taşıyıcı elemanlara güvenli bir şekilde iletilmesi sağlanmış olur.
Türk Üçgeni sadece kubbeye geçişi sağlayan bir yapı elemanı olarak kullanılmamış bir çözüm değildir. Ayrıca oldukça önemli bir mimari form olarak, sütun başlıklarında ve iç mekanlarda süsleme maksadı doğrultusunda çeşitli elemanlarda da kullanılmaktadır.
Türk üçgeninin ilk uygulamalarına Uygur mimarisinde rastlanırken olgunlaşması Selçuklular döneminde olmuştur. Örneklerine en fazla Anadolu Selçukluları döneminde rastlandığı için bu uygulamayı Selçukluların mimariye kazandırmış olduğu tezi kabul görmektedir. Az sayıda da olsa Osmanlı’ devletinin erken dönem eserlerinde örnekleri görülebilmektedir.