Güncelleme Tarihi:
2005’te Türkiye’ye Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü’ne Çince okutman olarak gelen Song Chunju, 40 yıla yakın deneyime sahip bir eğitimci. Derslerinde öğrencilerine dünyanın öğrenmesi en zor dilleri arasında yer alan Çince’yi çeşitli espri, taklit ve canlandırmalarla anlatıyor. Öğrencileri tarafından çok sevilen deneyimli öğretmen hiç Türkçe ve İngilizce bilmiyor. Bu durumun Çince öğrenmeyi hızlandırdığını söyleyen Chunju, “Eğer geride kalan 14 yılda Türkçe öğrenseydim, öğrencilerim Çince’yi bu kadar hızlı öğrenemezdi. Çünkü bir süre sonra panik yaparak Türkçe cevap vermek zorunda kalabilirdim” diye konuşuyor. Tecrübeli eğitimci ile Okan Üniversitesi’nin Tuzla kampüsünde buluştuk, Türkiye’deki deneyimlerini ve nasıl eğitim verdiğini konuştuk:
40 YILDIR ÇİNCE ÖĞRETİYORUM
1970’lerde Çin’de başladığım Çince öğretmenliği hala devam ediyor. 2005’te Okan Üniversitesi ile Çin Pekin Dil Kültür Üniversitesi arasında yapılan eğitim anlaşmasıyla Türkiye’ye geldim. Yaklaşık 15 yıldır buradayım. Yüzlerce öğrencim oldu. Şu an bir kısmı Çin’de çalışıyor. Bundan gurur duyuyorum. Türkiye’ye gelmeden önce Güney Kore’de de eğitim verdim. Türkiye ve Türk öğrenciler hakkında çok bir şey bilmiyordum. Bu ilk başlarda beni biraz zorladı. Çünkü Çin ve Koreli öğrenciler Türklere göre daha disiplinli. Ancak zamanla Türk öğrencilere alıştım.
DERSLERDE ESPİRİ VE TAKLİT YAPIYORUM
Çince Türkçe gibi öğrenmesi zor bir dil. Bu nedenle derslerde öğrencilerimin dikkatini çekmek için espiri ve çeşitli canlandırmalar yapıyorum. Örneğin; tahtaya üzülmek kelimesini yazdığımda öğrencilerimin bunu anlaması için taklit yapıyorum. Sınıfta bir çift varsa, ayrılmak sözcüğünü ikisini farklı yerlere oturtarak öğretiyorum. Espri çok önemli. Bu sayede öğrencilerim dersleri çok keyifli bir şekilde takip ediyor, ilgileri kaybolmuyor.
HİÇ TÜRKÇE BİLMİYORUM
14 yıldır Türkiye’deyim, ama Türkçe öğrenmedim. Türkçe de Çince gibi öğrenmesi kolay bir dil değil. Birkaç kelime biliyorum ama hepsi o kadar. Dil bilgisine uygun anlamlı bir cümle kuramıyorum. Açıkçası bunu bilinçli yapıyorum. Eğer Türkçe bilseydim, derslerde öğrencilerim beni anlamadığında panikleyebilir ve Türkçe konuşabilirdim. Bu da eğitimi olumsuz etkilerdi. Türkçe ve İngilizce bilmediğim için onlar da Çince iletişim kurmak zorunda kalıyor. Bu da dilin daha hızlı öğrenilmesini sağlıyor.
ÇİNÇE İÇİN SIKI ÇALIŞMAK ŞART
Her dil için bu geçerli ama Çince zor bir dil. Alfabesi, batı dillerine göre çok farklı. Bu nedenle sıkı çalışmak şart. Bu dili öğrenmek isteyenler disiplinli bir şekilde ilerlemeli. Çince’nin önemi önümüzdeki yıllarda daha da artacak. Bu dili bilenler iş dünyasında avantajlı olacak.
ÖĞRENCİLER NE DİYOR?
Eylül Altay: Çince mütercim tercümanlık bölümündeyim. Geçen eylülden beri Song hocanın dersini alıyorum. Dersler çok eğlenceli geçiyor, bizimle çok güzel iletişim kuruyor. Derste çoğunlukla onun espiriyle gülüyoruz. Asya kültürünü seviyorum ve Song hocanın desteğiyle bu dili daha hızlı öğreneceğim.
Cansu Okumuş: Dört aydır Çince öğreniyorum. Mütercim tercümanlık bölümündeyim. Başta Song hoca ile biraz zorlandık. Çünkü Türkçe’yi çok az konuşabiliyor. Ama tecrübesiyle nasıl anlatacağını çok iyi biliyor. Öğretmenliğe aşık. Mimiklerini kullanıyor, şarkı söylettiriyor, espiri ve canlandırmalar yapıyor. Bize o kelimeyi öğretmeyi başarıyor.
Berk Usta: Çince mütercim tercümanlık bölümündeyim. Song hoca ile dersler çok keyifli. Bu zor dili onun sayesinde daha hızlı öğreniyoruz. Burada tüm öğretmenlerimiz başarılı.