OECD’den çarpıcı rapor: Türk öğrenciler takım çalışmasında sınıfta kaldı

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) PISA 2015 kapsamında 5’inci raporu ‘İşbirliğine Dayalı Problem Çözme’ yayınlandı. Öğrencilerin takım halinde çalışarak problemlere çözüm üretme becerilerinin değerlendirildiği testlerin sonuçlarına göre, Türkiye 422 puanla 35 OECD ülkesi arasında son sırada yer aldı. 51 ülke arasındaysa sadece Peru, Brezilya, Karadağ ve Tunus’un önüne geçerek sondan beşinci oldu. PISA’da benzer performansa sahip Meksika ve Şili gibi OECD ülkeleri de Türkiye’den daha iyi dereceler elde etti. PISA’da ilk defa uygulanan testte ilk sıraya 561 puanla Singapur yerleşirken; Japonya ikinci ve Hong Kong üçüncü. 

10 ÖĞRENCİDEN 6’SI EN DÜŞÜK SEVİYEDE
OECD, öğrencilerin performanslarını 5 seviyede değerlendirdi. Buna göre Türk öğrencilerin yüzde 59.4’ü bu beceride en düşük seviyelerde kaldı. Sadece 1.000’de 2’si en üst düzey performans gösterirken bu oran Singapur’da yüzde 21.4.

TÜRKLER EKİP ÇALIŞMASINI SEVMİYOR
Öğrencilerin takım çalışması hakkındaki algıları da çeşitli anketlerle ölçüldü. Buna göre Türkiye’de ‘yalnız çalışmak yerine bir takımın parçası olmayı tercih eden’ öğrencilerin oranı yüzde 48 oldu, bu tüm ülkeler arasındaki en düşük sonuç. İlk sıralarda yer alan ülkelerde bu, yüzde 65’in üstünde. Aynı şekilde Türkiye’de ‘takım olarak daha iyi karar alındığını’ düşünenlerin oranı yüzde 71 olurken, OECD ortalaması yüzde 73.

KIZLAR DAHA İYİ
Kız öğrenciler, 51 ülkenin ortalamasına göre erkeklere 29 puan fark attı. Dünya ortalaması erkeklerde 486, kızlarda ise 515 oldu. Türkiye’de de kızlar 434’le 23 puan daha iyi bir sonuç elde etti. Kızların takım çalışmasına daha sıcak baktığı, başkalarının düşüncelerini erkeklere göre daha fazla dikkate aldığı belirlendi.

DOĞU ASYA ZİRVEDE
PISA 2015’te matematik, okuma ve fen bilimleri alanlarında ilk sırada yer alan Singapur; işbirliğine dayalı problem çözmede de birinciliği kimseye bırakmadı. Japonya, Hong Kong ve Güney Kore gibi Doğu Asya ülkeleri diğer alanlarda olduğu gibi işbirliğine dayalı problem çözme becerilerinde yüksek performans gösterdi. Avrupa’nın liderleri ise sırasıyla Estonya, Finlandiya ve Almanya. ABD PISA 2015’te matematik, okuma ve fen bilimlerinde gösterdiği performansa göre bu testte daha iyi bir sonuç elde ederek 13’üncü sırada kendine yer buldu.

FARKI ÖĞRETMENLER YARATIYOR
Rapora göre, öğrencilerin takım çalışması algısını önemli ölçüde öğretmenler biçimlendiriyor. Eğitimcilerin bu konuda ‘fark yaratabildiği’ ve öğrencilerin birlikte çalışmasını destekleyen sınıf ortamlarına ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Çocuklar çaba gerektiren etkinlikler yaparken iletişim kurmalarına ve tartışmalarına izin verilirse, takım çalışmasına yönelik olumlu algıları da gelişiyor.

TÜRKİYE’DE EĞİTİM SINAVLARLA KISITLANIYOR
Andreas Schleicher (OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü): Türkiye’de eğitim sistemi hayli rekabetçi ve öğrencilerin sınavlarda gösterdiği bireysel başarılarla sınırlanıyor. Bu, işbirliğine dayalı becerilerin gelişmesi için iyi değil. Veriler ayrıca Türk öğrencilerin takım çalışmasına karşı tavırlarının çok güçlü olmadığını da gösteriyor. Ancak bu sosyal becerilerin dünyada önemi artırıyor. Türkiye bunları geliştirmek için daha fazlasını yapmalı. Öğrencilere zaman, çalışma ortamı, hız ve etkileşim konularında daha fazla söz hakkı verilmeli. Okullarda öğrencilerin birbiriyle pozitif ilişki kurması destelenmeli. İşbirliğine dayalı beceri ve takım çalışmasına karşı olumlu tutumları destekleyecek ortamlar tasarlanmalı. Okullar öğrencileri toplumdan izole hale getirebiliyor. Öğrencilerin yapıcı ilişkiler kurmasını ve okula aidiyetlerinin artmasını sağlayacak etkinlikler düzenlenebilir. Öğretmenlere sınıf yönetimi konusunda eğitimler verilebilir. Zorbalığı engellemek için tüm okulda uygulanacak yaklaşımlar oluşturulmalı.

EĞİTİM ORTAMLARI UYGUN HALE GETİRİLMELİ
Prof. Dr. Nuray Senemoğlu (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi): Çocuklarımız ne kadar çok anlamlı problem çözme ve işbirliğiyle çözüm bulma durumlarıyla karşılaşırsa, o kadar nitelikli problem çözücüler haline gelir. Bunun için de eğitim ortamlarımızı ve materyallerimizi çocuklarımızın işbirliğiyle düşünmelerini, araştırmalarını, tartışmalarını sağlayabilecek hale getirmeliyiz. Bunlara can verecek öğretmenlerimizin, onları yetiştiren öğretim üyelerimizin, yöneticilerimizin niteliğini artırmamız da gerekli. Ailenin ve yakın çevrenin, çocuğun doğumundan itibaren psiko-sosyal gelişim ve işbirliği yapma konusundaki rolünü de göz ardı etmemeliyiz.

ÖĞRENCİNİN İNSİYATİF ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ AZ
Prof. Dr. Yasemin Bayyurt (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi): Sonuçlar Türkiye için çok şaşırtıcı değil. Çünkü bizde öğretmen merkezli bir eğitim anlayışı var. Öğrencilerin insiyatif alma özgürlüğü az. Örneğin yabancı dil eğitiminde grup çalışmaları çok önemli bir yerde durur, Türkiye’de bunun istenilen düzeye gelememesinin nedenlerinden biri de öğretmen merkezli eğitim anlayışı ve öğrencinin geri planda kalması. Benzer durum PISA’nın değerlendirmesinde de ortaya çıktı.

BİREYSEL BECERİLERİMİZ ZAYIF, TAKIMDA DAHA DA KÖTÜYÜZ
Prof. Dr. Erhan Erkut (MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı): Takım çalışmasını bilmiyoruz. Çünü henüz işbirlikçi toplum yapısına geçemedik. PISA’nın bu sonuçları bize kısaca ileride gençlerimizin iş dünyasında başarsız olacağını söylüyor. Öğrencilerimizi ilkokuldan itibaren takım çalışması gerekmeyen, lise ve üniversite sınavlarına hazırlıyoruz. Üniversitede bunu öğretmek çok zor. Türk öğrenciler üniversitede farklı düşüncelerden faydalanmayı beceremiyor, kavga ediyor. PISA sonucu özetle şu; bireysel becerilerde zayıfız ama takım halinde daha da kötüyüz. Meksika ve Şili’nin bile ilk defa gerisinde kaldık.

 PISA 2015 ‘İŞBİRLİĞİNE DAYALI PROBLEM ÇÖZME’ SIRALAMASI

İLK 10

OECD Ortalaması 500

SON 10