Turgut Özal

Güncelleme Tarihi:

Turgut Özal
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 26, 2007 13:21

Anavatan'ın iktidar yılları

Haberin Devamı

TURGUT ÖZAL FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

 

Yapılan ilk serbest genel seçimlerde (6 Kasım 1983) 45,5 gibi bir oy oranıyla 212 milletvekili çıkararak toplam 400 kişiden oluşan parlamentoda çoğunluğu sağladı ve hükümet kurma görevini aldı.

 

Seçimin Turgut Sunalp’in başkanlığındaki Milliyetçi Demokrasi Partisi ile Necdet Calp’in kurduğu Halkçı Parti’nin arasında geçeceği sanılıyordu. Turgut Özal’ın başkanlığındaki Anavatan Partisi’nin aradan sıyrılarak ezici bir çoğunlukla seçimleri kazanması sürpriz oldu. Hükümeti kurma vazifesi Özal’a verildi; ve Özal’ın başkanlığındaki yeni hükümet 13 Aralık 1983’te onaylandı. Birinci Özal Hükümeti 24 Aralık’ta güvenoyu aldı. Idari ve mali alanda köklü değişikliklere imzasını attı. Bu dönemde fiziki altyapıda, dış ticarette ve turizmde çok büyük değişiklikler yaşanıyordu. Uygulanan ekonomik program birçok sert tepkilere de hedef oluyordu; buna karşın hükümet bu tepkilere karşın yeni kararlar alıyordu. Anavatan, 1984 Martı’ndaki yerel seçimlerde de büyük bir çoğunluğu kazandı.

 

Haberin Devamı

1985 yılı ANAP’ın kongre zamanıydı ve 13 Nisan’da yapılan bu ilk büyük kongrede Turgut Özal tekrar genel başkanlığa seçildi. Bu kongre çok sert geçmişti. Turgut Özal’ın yanında etkin olmak isteyen isimler çatışıyordu. Milliyetçi kanatta Mustafa Taşar, muhafazakár tarafta Mehmet Keçeciler ve liberal safta ise Mesut Yılmaz öne çıkan isimlerdi. Turgut Özal partisinde ise ilk ters düşmeyi Bedrettin Dalan ile 1986’da yaşayacaktı. 1986 yılı Ocak ayında baypas ameliyatı geçiren Turgut Özal Houston’da hastanede yatarken Yunanistan’la Türkiye arasında petrol arama ruhsatı yüzünden bir kriz ortaya çıktı ve hasta yatağında bu konuyla ilgilendi. Devam eden süreçte, Turgut Özal’a siyasi yasakların kaldırılması gerektiği konusunda dayatılıyordu. Sorun, yasakları Meclis’in mi kaldırması gerektiği yoksa 12 Eylül dönemindeki referandumda bunları yasaklayan halkın onayına tekrar mı başvurulmasıydı. Turgut Özal yasaklar konusunu referanduma götürürse siyasi rakiplerini daha kolay alt edebileceğini düşünüyordu. Ama umduğu olmadı ve az bir oy farkıyla yasaklar kaldırıldı.

 

Haberin Devamı

Bu referandumdan sonra ANAP’ın çöküşü de başlamıştı. 1983 yılında alınan yüzde 46’lık oy oranı 35’e düşmüştü. 1989 yılındaki yerel seçimlerde ise yüzde 21.75’e inmişti.

 

Daha sonraları Özal’ın prensleri olarak anılacak gençler bu dönemde ortaya çıktı. Amerika’daki Türk öğrencilerle temasa geçildi. Amaç kamu yönetimine yeni kişiler kazandırarak Türkiye’nin dışarıya kaybettiği insan sermayesini geri kazanmaktı. Bu gençler tecrübeleri olmamasına rağmen kamu kuruluşlarında önemli yerlere yerleştirildi. Ama bu uygulama başarısızlıkla sonuçlandı. Çoğu arkalarında bir sürü yolsuzluk dosyası bırakarak kısa sürede, yurtdışına geri döndü.

 

SİVİL DARBE VE İKİNCİ ÖZAL DÖNEMİ

 

Haberin Devamı

1987 yılının yaz aylarındaÂTurgut Özal Silahlı Kuvvetlerle önemli bir gerginlik yaÅŸadı. Necdet ÃœruÄŸ paÅŸanın normal olarak 30 AÄŸustos’a kadar genelkurmay baÅŸkanı olarak kalması gerekiyordu. EmekliliÄŸinden sonra da hak sahibi kara kuvvetleri komutanı Necip Torumtay paÅŸaydı. Ama askerler onun yerine Necdet Öztorun paÅŸayı istiyorlardı. Aslında bu paÅŸanın da görev süresi doluyordu. Ancak 30 AÄŸustos’a kadar Necdet ÃœruÄŸ istifa ederse yerine Öztorun paÅŸa göreve getirilebilirdi. Istifa gerçekleÅŸti ama Turgut Özal bu atamayı onaylamayarak askerlerle karşı karşıya geldi. Sonuçta bu iki paÅŸa da emekliye sevk edildi ve görev Torumtay paÅŸaya verildi. Bu olay gazetelerde "Sivil Darbe" baÅŸlığıyla duyuruldu.

 

Haberin Devamı

1987 yılında Turgut Özal erken seçim kararı aldı ve yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkararak TBMM’de çoğunluğu sağladı. Ikinci Özal Hükümeti 21 Aralık 1987’de açıklandı ve bu hükümet Türkiye Cumhuriyeti’nin 47. Hükümeti oldu.

 

Türkiye’nin Balkanlar, Kafkaslar ve OrtadoÄŸu üçgeninde stratejik bir konumda olduÄŸunun bilincindeydi. Özellikle Türk cumhuriyetleri ve Karadeniz etrafındaki ülkelerle kurulacak bir iÅŸbirliÄŸi Türkiye’yi güçlü kılacaktı. Böylelikle ekonomik gücü artınca Türkiye Avrupa BirliÄŸi’ne daha kolay girebilirdi. Karadeniz Ekonomik IÅŸbirliÄŸi toplantıları bu amaçla doÄŸmuÅŸtu. Turgut Özal dış gezilere de önem veriyordu. Bu amaçla Asya va OrtadoÄŸu ülkelerine de defalarca gitmiÅŸti. Bu gezilere ilk baÅŸbakan olduÄŸu andan itibaren yalnızca iÅŸadamlarını götürmüştü. ABD-Israil-Türkiye üçgeni fikrini de ilk defaÂTurgut Özal ortaya atmıştı.Â

 

Haberin Devamı

1988 yılında askeri dönemin koyduğu antidemokratik 141, 142 ve 163. yasaları değiştirildi. Ekonomi uygulamalarına bakıldığı zaman liberal olan Turgut Özal hukuk alanında bu özelliğini sürdürmüyordu. 141 ve 142. maddeler kaldırılmış ama yerlerine aynı görevi yerine getiren başka yasalar Terörle Mücadele Kanununa eklenmişti.

 

Turgut Özal ideolojik olarak Reagan ve Thatcher’e çok yakındı. Bu iki isim 80’ler dünyasına hakim olmuştu ve baskın ekonomik görüşü oluşturuyordu. Turgut Özal bu bakımdan o zamanki genel vizyonu ve trendleri yakalamıştı. Getirdiği uygulamalar da bu görüşlerin paralelindeki uygulamalardır. Doğal olarak bu yeni dünya görüşü yeni bir ahlak anlayışını da beraberinde getiriyordu. Özal bu yeni ahlak anlayışını topluma sundu. Endüstriyel ahlak tüm vefa duygularından, yasal tutarlılıklardan ve ideolojik inançlardan daha kuvvetliydi. Bu dönemin tek meşru hedefi zenginlikti.

 

18 Haziran 1988’de yapılan Anavatan Partisi 2. Olağan Kongresi sırasında Özal’a suikast girişiminde bulunuldu ve elinden yaralandı. Özal aynı gün tekrar oy birliğiyle genel başkanlığa seçildi. Saldırı sırasında yakalanan saldırgan başkalarıyla işbirliği yaptığını kabul etmemiş ve olayı tek başına üstlenmişti. Turgut Özal ise sonradan suikast girişiminin arkasında kimlerin olduğunu bildiğini ima etti.

 

1989 yılındaki yerel seçimlerde partinin düşüşü hızlanmıştı. Alınan yüzde 21.75’lik oy oranı genel seçimler için umut verici değildi. Bu sırada Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in görev süresi dolmak üzereydi. Turgut Özal iki dönemdir süren hükümet başkanlığından sonra muhalefete düşmeyi istemiyordu. Kendisini Cumhurbaşkanlığına seçtirip partisini de oradan idare etmeyi düşünüyordu. Fakat şimdiye kadarki tüm cumhurbaşkanları asker kökenliydi. Bu tercihi de onun tekrar askerlerle karşı karşıya kalması demekti. Bu karar ANAP’ın güç kaybının daha da artarak sürmesiyle sonuçlanacaktı.

 

Ä°LK SÄ°VÄ°L CUMHURBAÅžKANI

 

31 Ekim 1989’de meclis tarafından Kenan Evren’den boşalan Cumhurbaşkanlığına seçildi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı olarak 9 Kasım 1989’da göreve başladı. Partide ise kendisinden boşalan parti başkanlığı ve başbakanlık için Yıldırım Akbulut’u seçmişti.

 

2 Ağustos 1990 Türkiye ve dünya için zor günlerden birisiydi. Irak askeri birlikler 19. eyaletleri kabul ettikler Kuveyt’i işgal etmişlerdi. 16 Ocak 1991 gecesi de Körfez Savaşı başlamıştı. Türkiye’de bu savaşı kenardan izleyemezdi ve Turgut Özal’ın baskısıyla hükümet müttefik güçlere havaalanlarını kullanma iznini verdi. Oysa 1974 Kıbrıs harekatında Türkiye’ye maddi yardımda bulunan tek ülke Saddam Hüseyin’in yönetimindeki Irak’tı. Türkiye’nin bu kararı almasında 1988 yılındaki Halepçe katliamından sonra kaçan Kuzey Iraklı Kürtlerin Türkiye’ye sığınmaları önemli bir rol oynamıştı. Turgut Özal ekonomik yükü çok fazla olan bu olayın tekrarlanmasını istemiyordu. Hatta bunun için Irak’a kuzeyden asker sokup tampon bir bölge oluşturmayı bile düşünmüştü.

 

Partinin 1991 yılındaki kongresinden sonra ise Turgut Özal’ın parti içindeki ağırlığı iyice azaldı. Yeni genel baÅŸkanÂMesut Yılmaz’dı. Yeni baÅŸkan 1992 yılındaki parti kongresinde yerini daha da saÄŸlamlaÅŸtırdı.

 

ANAP’ta artık etkili olamayacağını anlayan Turgut Özal yeni bir parti kurarak tekrar aktif siyasete dönmeyi planlıyordu. Partinin kuruluÅŸ hazırlıkları bitmiÅŸti. Türkiye’nin, bölgede etkin rol oynamasını isteyen Turgut Özal, Balkanlara ve hemen peÅŸinden Orta Asya’ya yaptığı uzun ve yorucu seyahatlerden döndüğündeÂrahatsızlandı ve 17 Nisan 1993’te vefat etti. Istanbul Aksaray’da Adnan Menderes’in de bulunduÄŸu yere adına hazırlanan anıt mezara defnedildi.

 

ÖZAL AİLESİ İÇİN TIKLAYIN

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!