Tunceli Üniversitesi yeni kampüsünde

Boztuğ, yeni yerleşkede düzenlediği basın toplantısında, eksikliklerin büyük bir hızla tamamlanmaya başlandığını belirtti.

Isınma ve kullanma suyu sorunlarının giderildiğini, elektriğin bağlandığını ancak zaman zaman yapılan çalışmalar nedeniyle kesintiler yaşandığını dile getiren Boztuğ, "Bu da bir iki gün içerisinde giderilecektir" dedi.

Mühendislik fakültesinde 40 derslik, 110 ofis, İngilizce hazırlık binası olarak adlandırdıkları binada da 78 derslik ve 30'a yakın ofiste hizmet verildiğini bildiren Boztuğ, şöyle konuştu:
"Kampüsümüzde gece ve gündüz olmak üzere 5 bin 150 öğrencimiz eğitim ve öğretimine devam ediyor. Ulaşım, belediyemizin buraya sağladığı otobüs ve Aktuluk Kooperatifinin minibüsleri vasıtasıyla sağlanmakta. Üniversitemizin ikinci etabı için Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığımız çalışmalarını yürütüyor, önlemlerini alıyorlar. Normal koşullarda yeni yılın başında 2’nci etapta bir veya iki derslik, yüzme havuzu, kültür merkezi ve kütüphanenin ihalesini yapmak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz."

"Su deposu 'kalekol' oldu" iddiaları

Durmuş Boztuğ, bazı gazete ve internet sitelerinde yer alan "Su deposu 'kalekol' oldu" şeklindeki haberlere ilişkin de bilgi verdi.

Üniversite lojmanlarının bulunduğu yere bir su deposu inşa ettiklerini söyleyen Boztuğ, şöyle devam etti:
"Daha sonra Valiliğimizden bize gelen bir resmi yazıyla buranın güvenlik birimleri tarafından kullanılabileceği, yörenin ve kampüsümüzün güvenliği nedeniyle çünkü burada inşaat daha 10 sene devam edecek normalde. 10 bin öğrenci, personel, anaokulu, kreş var. Güvenlik mülahazasıyla buranın güvenlik nedeniyle kullanılması istendi. Biz de bunu rektörlük olarak uygun gördük. Üniversitemizde de inşaat devam ettiği için biz orayı kalekol olarak kullanıma verdikten sonra, mevcut üniversitemizin duvarını içeri çektik, üniversitemizle, öğrencilerimiz ve personelimizle bir ilgisi olmasın diye."

Prof. Dr. Boztuğ, "İnanıyorum ki zamanla bu karakollara, kalekollara hiç ihtiyaç kalmayacak günler gelecektir bu ülkeye ama bu süreçte hepimiz bunlara hassasiyet göstermeliyiz, anlayışla karşılamalıyız. Demek ki buna bir ihtiyaç hissedilmiş ki bize başvurulmuş. Bana düşen onu üniversitemin dışına koymaktı. Bunu böyle kaşıyıp, kanatıp yara haline getirmektense burada neden böyle bir gereksinim var buna da bir kafa yormak gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.