Güncelleme Tarihi:
Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) tarafından düzenlenen, üç gün sürecek ‘Uluslararası Özel Yetenekliler Kongresi’ İstanbul’da 7 Nisan’da başladı. Çok sayıda yerli ve yabancı akademisyenin de katıldığı kongrenin açılış konuşmasını yapan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, etkinliğin önemine değindi. Üstün yetenekli çocukların mücevher olduğunu anlatan Prof. Dr. Ergin, özetle şöyle konuştu:
“Cevheri, mücevher yapmak için neyin gerekli olduğunu tartışmak amacıyla buradayız. Biz cevheri mücevhere dönüştürme ilmini arayan insanlarız. Bu ilme hakim olamazsak, bulduğu ham elmas parçasını parıltılı taş diye boynuna asan insanları izleyeceğiz. Ama asıl mesele onu kıymete dönüştürmekle hasıl olacak, diye düşünüyorum. TÜBİTAK olarak yeni Türkiye’de gözümüzü yükseklere diktik. Biz uzaya gitmek, Antarktika’ya hakim olmak istiyoruz. Ülkemizdeki her insanın tüm dünya tarafından saygı duyulan bir insan kitlesi haline gelmesini istiyoruz ama o saygının sebebini de üstünlükle değil, cömertliğimizle karşılamayı arzuluyoruz. Bu hayalleri nasıl gerçekleştireceğimiz sorusunun cevabı da ilimden, insan kaynağından geçiyor. Her insanı minimum seviyeye çıkartacak bir temel eğitim sistemi olmakla birlikte, bir de ‘Çok daha hızlı ilerleyebilecekleri, alternatif bir sisteme ihtiyaç var mı?’yı konuşacağız. Eğitim bu işin sadece bir kategorisi. Yarışmalar ve seçmeler bir başkası. Aile, psikolojik faktörler bir diğeri. TÜBİTAK olarak bu üstün yetenekleri alıp istihdamda, iş hayatında, insanlığa katkıda nasıl değerlendireceğiz diye başka bir yönden de bakan bir tarafımız var. TÜBİTAK senede on binlerce bursiyerle Türkiye’nin insan kaynağına devletin yatırım yaptığı bir eli. On binlerce projeye bakarak Türkiye’nin hangi alanlarda yatırım yapması gerektiğini seçen bir kurum mahiyetindeyiz.
GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRELİM
İnsanı yetiştirmek, projeleri desteklemek, ülkeye katkı artırmak ve özel sektör eliyle yapılamayacak teknoloji geliştirme işlerinde faaliyette bulunmak alanlarında normal seviyenin üzerinden insan kitlesine ihtiyacımız var. Bu, üzerinde çok durduğumuz bir konu. Ne hikmet ise kritik kütle oluşmadan eşikler aşılmıyor. Ben artık kritik kütlenin oluştuğunu, buradaki toplantımızla da eşiği aşma noktasına geldiğimizi düşünüyorum. Pek çok koşmaya hevesli atımız varken, arabanın değişik taraflarına bağlatıp hiçbir yere gidemeyen arabalarla uğraşmak zamanı bence bitti. Buradaki insanların yapacakları konuşmalarla hepimizin kendi atlarımızı arabanın aynı tarafına bağlayacak bir anlayışa ulaşacağını umut ediyorum. Burada kritik kütleyi bitirelim, eşiği aşalım, güçlerimizi birleştirelim. Üstün yetenekli çocuklarımızı okullarımıza sadece madalya kazandıracak araçlar veya bir mücevher parçası olarak maddi değeri açısından görmeyelim. TÜBİTAK olarak bilim insanı ve projeyi destekliyoruz ama benim için yetiştireceğimiz insan kaynağını gerçek değerlere dönüştürecek istihdam yeri olarak konferansı çok önemsiyorum.”
HAYAL KURMAYI ÖĞRETEN SİSTEM DOĞRU
Etkinlikte açılış konuşması yapan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün yetenekli çocuklarla ilgili çalışmalar yaptığını hatırlattı. Üstün yetenekli çocukların akranlarıyla birlikte eğitim aldığına değinerek, ”Türkiye’de 107 bilim ve sanat merkezi var. Burada 3 bin 600’ün üzerinden öğrenci okul dışı zamanlarda eğitim alıyor. Eğitim bir bütün. Hiçbir çocuğu diğerinden ayıramazsınız. Çocuklarımızın öncelikle kendilerini tanımalarına fırsat tanımalıyız. Bir eğitim sistemi çocuğa hayal kurmayı öğretebiliyorsa doğru yoldadır” dedi.
HÜR DÜŞÜNCE ORTAMI SUNULMALI
TÜZDEV Başkanı Kemal Tekden ise çocuklara çok fazla bilgi yüklendiğini anlatarak, daha çok adım atılması gerektiğini belirtti. Tekden, “Türkiye’nin en büyük israfı çocukların israfı diye düşünüyorum. Her geçen gün, bazı çocukların kaybı demek. Türkiye’de bu konuda bir netliğin olmaması zaman kaybına neden oluyor. Dehayı, hür düşünceyi, ilgiyi ortaya çıkarmak için bir ortam lazım. Şu an bilgi yüklemekle uğraşıyoruz, düşünce ve eylem yüklemede sorun yaşıyoruz. Çocukları insanlığa, ülkeye hizmet edecek anlayışla yetiştirmek onları kurtaracak” diye konuştu.