Güncelleme Tarihi:
Türk Standartları Enstitüsünden (TSE) tüm birimleriyle kalite belgesi alan ilk ve tek devlet üniversitesi olan Ahi Evran Üniversitesi, bu süreci yaşayacak olan diğer üniversitelere örnek olarak tecrübelerini paylaşıyor.
Yaklaşık 2,5 yıl süren iç ve dış tetkikler sonucunda tüm birimleri için TSE'den ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi alan AEÜ yönetimi, bir yandan mükemmellik ödülleri ve YÖK'ün bölgesel kalkınma ödülleri için hazırlık yaparken diğer yandan ziyarete gelen diğer üniversitelerin yöneticilerine katkı yapıyor. Uşak, Hitit, Amasya Üniversiteleri rektör yardımcıları ve akademisyenleri de Kırşehir'e gelerek AEÜ'nün kalite sürecini yakından inceledi.
Rektör Prof. Dr. Vatan Karakaya, kalite belgesi almalarından sonraki süreciyle ilgili, 2006 yılında Adıyaman Üniversitesinden itibaren Yüzüncü Yıl ve Yıldız Teknik üniversitelerindeki görevlerinde hep kalite çalışmalarının içinde yer aldığını söyledi.
Ahi Evran Üniversitesine rektör olarak atandığında da ilk işinin kalite sürecini sürdürmek olduğunu belirten Karakaya, yaklaşık 2,5 yıllık zorlu bir çalışmanın ardından hedeflerine ulaştıklarını, tüm birimleriyle TSE'den ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi alan ilk tek üniversite olma unvanını kazandıklarını belirtti.
Daha önce bir ya da birkaç fakülteyle kalite belgesi alan üniversitelerin olduğunu ancak tüm birimleriyle TSE'den ilk defa bir üniversitenin bu belgeyi aldığını söyleyen Karakaya, şöyle konuştu:
"Göreve geldiğimiz 2015 yılında kalite sürecinin talimatını verdik. Ekip olarak çok değişik badirelerden geçtik. Bazen tıkanmalar oldu ama her defasında çalışanlarımızı motive ederek kalite sürecini 2,5 yıl sonunda beklediğimiz seviyeye getirdik. Tepeden en alttaki çalışanına kadar kalite konusunda ortak bilinç oluşturduk. Herkesin bir hedef doğrultusunda ne yapacağını iş akışlarıyla bildiği ve kurumlarına ait aidiyet duygusunu pekiştirdiği bir süreç. Biz bunu 2,5 yıl sürecinde başardık."
Karakaya, YÖK'ün beş yılda bir yaptığı dış değerlendirme denetimlerinde kalitenin öneminin büyük olduğunu belirterek, "Üniversiteler bunu yapmak zorunda. Çünkü, 2015 yılında YÖK'ün kalite güvencesiyle birlikte beş yılda bir denetim geçirmek zorunda. Bu dış denetimin ana unsuru kalite. Akademik işleyişte, proje birimlerinde ve eğitim süreçlerinde kalite süreçleri iyiyse o üniversite iyidir. Biz bunu başardık. Diğer üniversiteler de YÖK'ün dış değerlendirmesine kendilerini hazırlamak için geliyor, tecrübemizi paylaşıyoruz" dedi.
Farklı üniversitelerinden tecrübe ve birikimlerinden faydalanmak için akademisyenlerin geldiğini belirten Karakaya, şunları söyledi:
"En son Uşak Üniversitesinden rektör yardımcımız geldi. Amasya ve Hitit Üniversitelerimizden akademisyenler kalite konusundaki tecrübelerimizi dinledi. Diğer üniversitelerden de 'bu süreci nasıl tamamladınız' diye bizden randevu talep eden üniversitelerimiz var. Cumhuriyet ve Gaziantep Üniversitesi Rektörlerimizin de 'süreci tamamlayın biz de bundan sonra bu işi böyle yapmak niyetindeyiz' diye niyet deklarasyonları var. Bundan sonra üniversitemiz bu anlamda uğrak yeri olacak. Çünkü, YÖK'ün dış değerlendirmesine ancak bu unsurlarla hazırlanıyoruz. Ahi Evran Üniversitesi tüm kalite süreçlerini belgelendirerek Türkiye üniversitelerine örnek oldu. Çünkü, bu belgeyi tüm birimleriyle alan ilk ve tek üniversite. Basit bir belge değil. Dolayısıyla da diğer üniversitelere bu anlamda bilgi ve birikimlerini paylaşarak örnek oluşturacak."
Karakaya, aldıkları kalite belgesinden sonraki hedeflerinin mükemmeliyet ödülü ve YÖK'ün bölgesel kalkınma ödülleri olduğuna değinerek, "Ahi Evran-ı Veli'nin diyarında biz bu kalite belgesiyle mekanik kaliteyi tescil ettik. Oysa, pabuçların dama atıldığı bir insan yetiştirme modeli olan Ahilik içerisinde gönül kalitesi için de çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.