Trombüs nedir? Trombüs oluşumu neden olur? Trombüs tanısı ve tedavi yöntemleri..

Kronik derin ven trombozu, insanların hayatını aslında trafik kazalarından daha çok tehdit eden bir rahatsızlıktır.

 Trombüs Nedir?

 Tromboz, bir kan damarının, kan pıhtısı nedeni ile tıkanması demektir. Pıhtı genellikle de diz altında ve baldır kaslarında bulunan toplardamardan başlar. Bunun sonucunda genellikle yukarıya doğru, kasık ve uyluk toplar damarlarına ve hatta karın içinde bulunan ana toplar damara yani Vena Cava İnferior'a kadar gidebilir.

 Trombüs Oluşumu Neden Olur?

 Damarın tıkanma derecesi ne kadar yüksekse, hastalığın şiddeti ve hastalık sonrasında gelişecek olan komplikasyonlar da bir o kadar fazla olur. Bu nedenle de “Derin ven trombozu” meydana gelir. Hastaya uygun bir tedavi uygulanmazsa; damarı tıkayan taze pıhtı kısa zaman içinde organize olup sertleşmeye başlar. Bunun sonucunda da yıllar içinde taşlaşarak damar duvarına yapışık bir duruma gelir. Bu duruma ise, kronik derin ven trombozu ismi verilir. Bu durumun bir diğer adı ise, Post - trombotik sendromdur.

 Trombüs Tanısı ve Tedavi Yöntemleri

 Derin ven trombozu, femoral ven seviyesi yani kasık toplardamarı üzerine kadar çıkıp ve karın toplardamarına kadar ilerlemişse bu hastalarda Post trombotik sendrom gelişme ihtimali çok yüksektir. Hatta bu hasta girişimsel bir tedavi adayıdır.

 Kronik derin ven trombozu'nda anjiografi ile birlikte girişimsel tedavi uygulanabilir. Bu tedavi yöntemi ise, sayısı çok sınırlı ve çok az bilinen merkezde yapılan özellikli bir tedavi şeklidir. Bu tedaviyi yapacak olan hekimin hem anjiografiyi hem de Doppler Ultrasonografi çok iyi derecede kullanması, hem de ortaya çıkabilecek muhtemel komplikasyonları tedavi edebilecek cerrahi tecrübeye sahip olması gerekir. Bu durumdaki hastaların geneli, kronik derin ven trombozu'nun tedavisiz bir hastalık olduğu yanıtını alır. Bu kişiler, hayatları boyunca uygun bir tedavi göremeden bu hastalığın kötü sonuçları ile mücadele etmek zorunda kalırlar.

 Tedavideki en önemli amaç ise, tıkalı olan damarları anjiyografi ile açarak kan akımını düzenli bir hale getirmektir. Akut evresinde ise, anjiyografi eşliğinde özel kateterler kullanılarak damar içinde bulunan pıhtı eritilir ya da temizlenir. Ama geç evrede genellikle pıhtı temizlemek mümkün olmaz. Çünkü artık ortada erimeye müsait ve taze bir pıhtı yoktur. Aksine geriye taşlaşmış bir skar dokusu kalır. Aynı zamanda, damar total olarak tıkanmış ve damar duvarı da zedelenmiştir.

 Tedavide bu taşlamış ve tıkalı damarın içinde yer alan özel kateterler ile geçerek bir tünel oluşturulur. Buradan açılan tüneli balonla genişleterek bu bölgeye yeniden tıkanmayı engellemek için de stent yerleştirilir. Bu hastalar daha sonraki yaşamlarında stent ile yaşamak zorunda olduğu için kan sulandırıcı ilaç kullanırlar. Kronik derin ven trombozu tedavisinde yapılan anjiyo ile ağrısız tedavi yapılır. Ama diğer anjiyolara göre bu işlem biraz daha daha uzun sürer. İşlem sırasında ise, narkoz kullanılmaz ve işlem lokal anestezi altında yapılır.

 Ülkemizde on binlerce kronik derin ven trombozu hastası bulunuyor. Bu kişiler, geleceği için bu yeni geliştirilen hibrit ameliyat şekli olan venöz stentleme (tıkalı karın içi damarının stentlenmesi) ve Endoflebektomi (taşlaşmış pıhtının cerrahi olarak damardan çıkarılması) kronik derin ven trombozu'nun altın standart tedavisi olarak yapılır.