Güncelleme Tarihi:
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi’nin Türkiye’de 26 ilde 600 erkek ve kadın, toplamda 1200 kişi ile görüşmeler yaparak hazırladığı raporda, Türkiye’de kadın algısı ve toplumsal cinsiyet konularında önemli verilere ulaşıldı. Bu yıl ikincisi yayınlanan araştırmada, kadınların yüzde 75.7 ile en önemli sorun olarak ‘şiddet’i gördüğü belirlendi. Bunu yüzde 41.8 ile ‘kadın erkek eşitsizliği’ takip etti.
“Kocası izin vermiyorsa kadın çalışmamalı”
Araştırmada kadın katılımcıların yüzde 64.8’inin çalışmadığı belirlendi. Kadınların yüzde 47.9’u ise, baba-eş ve aileleri izin vermediği için çalışamadığını söyledi. Kadınların çalışmalarına engel olan diğer problemler arasında ise yüzde 41.5 ile eğitim ve yüzde 27.9 ile güvenli iş ortamı yer aldı. Öte yandan kocası izin vermiyorsa kadın çalışmamalı diye düşünen kadın katılımcıların oranı ise yüzde 35.3 oldu.
Yüzde 20, aile rızası ile küçük yaşta evliliği makul buldu
Araştırmada ‘18 yaşından küçük çocukların evlendirilmesi’ ile ilgili soruya ankete katılanların dörtte üçü ‘18 yaşından küçük çocuklar hiçbir şart altında evlendirilmemeli’ cevabını verdi. 18 yaşından küçük kız çocuklarının evlendirilmesinin yaygın olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 86.4 oldu. Katılımcıların yüzde 20’si ise ailelerin onayı ve çocukların rızası ile küçük yaşta evliliği makul bulduklarını belirtti.
Araştırma sonuçlarına göre, çiftlerin yüzde 45.5’i aile bireyleri aracılığıyla tanışsa da evlenmeye kendi aralarında karar verdiklerini söyleyenlerin oranı, yüzde 36.1 oldu. Bunu yüzde 33.6 ile görücü usulü evlilikler takip etti. Çiftlerin çocuk yapma kararını da yüzde 74.6 ile birlikte aldığı görüldü.
Yüzde 63.3 ‘aile içi şiddet boşanmak için yeterli’ dedi
Araştırmada aile içi şiddet konusunda veriler de yer aldı. Katılımcıların yüzde 63.3’ü ‘aile içi şiddetin boşanmak için yeterli bir sebep’ olduğunda birleşirken, kadınlarda bu oran yüzde 67.4 oldu. Erkeklerde ise aile içi şiddetin boşanma için yeterli bir sebep olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 59.2’de kaldı. ‘Erkek ailenin dirlik düzeni için zaman zaman şiddete başvurabilir’ seçeneğine yüzde 14.4 ‘evet’ derken kadın katılımcılarda bu oran ise yüzde 11.8 olarak belirlendi.
Yüzde 50 eşcinselliğe karşı
Araştırmada LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans) bireylerin haklarına yönelik sorulara katılımcıların olumsuz yaklaştığı ortaya çıktı. Yüzde 33.4 “LGBT bireyler toplumda eşit haklara sahip olmalı” derken, eşcinsel ilişkilere yüzde 17.5 ‘hayır’ dedi. Eşcinsel birlikteliklerin topluma aykırı olduğunu düşünen katılımcıların oranı ise yüzde 53 oldu. Çiftlerin evlenme niyeti olmasa da birlikte yaşamalarını kabul edilebilir bulanlar ise yüzde 25’te kaldı.
Sağlık sistemi kürtajı engelliyor
Çiftlerin kürtaj yapmaya birlikte karar vermesi gerektiğini savunan katılımcıların oranı ise yüzde 78.9 oldu. ‘Kürtajı zorlaştıran bir sağlık sistemimiz var’ ifadesine yüzde 56.9 olumlu cevap verdi. ‘Kürtaj kadının en temel hakkıdır, yasaklanamaz’ diyenlerin oranı ise yüzde 43.6 olarak ölçüldü.
Kadınların siyasete katılımı konusunda isteksizlik
Araştırma sonuçlarına göre, ankete katılanların yüzde 45.8’i, TBMM’de 51 ile 100 kadın milletvekilinin olduğunu söyledi. TBMM’de halen 81 kadın milletvekilinin olduğu göz önüne alındığında, isabetli bir algıya sahip olunduğu ortaya çıktı. ‘TBMM’deki kadın milletvekili sayısı yeterli mi’ sorusuna, ankete katılanların yüzde 62.8 oranında hayır dediği görüldü. ‘Politika erkeklerin işidir’ ifadesine destek verenlerin oranı yüzde 27.9 olurken, ‘Kadınların siyasete katılımının artması kadına yönelik şiddeti azaltır’ ifadesine yüzde 54.9 olumlu yaklaştığını belirtti.